17. Bölüm "Maalesef"

937 57 39
                                    

"Anne aldığımız eşyalar ne zaman gelir?" dedi Anka. Eşyaları çoktan almıştık, şimdi ise hep beraber Toprak'ın evinde akşam yemeği yiyorduk. Herkes buradaydı ve mutluydum. Savaş ile olan dava yarındı ve ben hiç hazır değildim.

"Yarın gelecekler anneciğim." dedim.

"Bana yatak aldık ama ben yatağımda uyumam. Seninle uyurum her zaman ki gibi, değil mi?" dedi Anka. Gülümseyerek cevap verdim.

"Tabikide anneciğim, biz hiç ayrılır mıyız?" dedim. Gülümsedi ve önüne dönüp yemeği yemeğe devam etti.

"Uraz ağzına şapırdatmadan ye." dedi Rüya.

"Şapırdatmıyorum, ayrıca çok açım." dedi Uraz. Küçüklüğünden beri yemek yerken ağzını şapırdatıp şapırdatmıyorum derdi ve bu yüzden Rüya ile çok kavga ederlerdi.

"Ağzını bantlayacağım artık." dedi Rüya.

"Ben senin için getirdim Rüya'cığım." dedi Eylül ve elinde ki siyah bandı Rüya'ya uzattı.

"Saçmalıyorsunuz." dedi Uraz.

"Bence haklılar." dedi Alaz.

"Alaz sende mi?" dedi Uraz.

"Evet bende kardeşim bende." dedi Alaz.

"Anka sence şapırdatıyor muyum?" dedi Uraz. Anka kararsız bir şekilde baktı ve bana döndü. Ona göre sessiz ama bize göre sesli bir şekilde konuşmaya başladı.

"Anne 'şapırdatıyorsun' dersem ayıp olur mu?" dedi. Herkes güldü, çünkü duymuşlardı. Anka'nın utangaçlıktan yanakları kızarmıştı. Bu sırada kapı çaldı. Toprak ayaklanmaya çalıştı ama ben onu durdurdum.

"Ben bakarım." dedim ve kalktım. Odadan çıkıp kapıyı açtım. Karşımda Toprak'ın annesi Ada teyze vardı. "Hoşgeldin Ada teyzem." dedim ve sarıldım. O pek sıcak karşılamamıştı.

"Kayra seninle biraz konuşabilir miyiz?" dedi tedirgin bir şekilde.

"Tabiki, geçin içeri de konuşalım." dedim.

"Yok dışarıda olsa daha iyi olur." dedi.

"Peki." deyip montumu aldım ve kapıyı kapattım. Sokakta ilerliyorduk ve Ada teyze konuya girdi.

"Kayra çok uzatmayacağım. Sen geldiğinden beri Toprak çok farklı davranmaya başladı. Bütün düzeni birden bozuldu. Ona iyi gelmiyorsun, lütfen oğlumdan uzak dur." dedi. Birden afallamıştım. Bu da neydi? Nedendi?

"Ben mi bozdum?" dedim. Anlamış değilim. Benim ne suçum vardı?

"Kayra farkında değil misin? Sen gelmeden önce daha hayat doluydu, şimdi ise senin için endişelenip kendini tehlikeye atmaktan başka hiçbir şey yapıyor. Oğlumun hayatından uzaklaş." dedi. Sinirlerim tavan yapmıştı. Kendimi tutacak halde değildim. O yüzden çıkıştım.

"Ada teyze neden birden bütün aile üyelerim bana karşı safha aldılar bilmiyorum. Oğlunuzu da alın başınıza çalın. Benim tek derdim, kızım." dedim ve yolumdan dönüp eve doğru gitmeye başladım. Kapıda Anka'yı ve Topak'ı gördüm. Etrafa bakıyorlardı. Beni gördüklerinde koşarak yanıma geldiler.

"Anne neredeydin?" dedi Anka.

"Birden çıkıp gittin, ne oluyor?" dedi Toprak.

"Onu annene sorarsın Toprak." deyip Anka'yı kucağıma aldım ve hızlıca içeri girdim. Ben artık bıkmıştım. Her şey benim yüzümden olmuş gibi davranılıyordu. İçeri girdiğimde herkes koltuklara oturmuşlardı. Bu olanlara rağmen Toprak'ın evinde kalmaya devam edemezdim ama evim daha düzenlenmedi. Otelde kalsam iyi olurdu. "Ben çıkıyorum, herkese iyi akşamlar." dedim ve yukarı çıktım. Valizlerimizi alacaktım ve buradan gidecektim. Odaya girdiğimde Anka'yı kucağımdan indirdim. Valizi olduğu yerden çıkardım, eşyalar zaten içindeydi. O yüzden kenara koydum ve Anka'nın montunu giydirdim.

UÇURUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin