30. Bölüm "Sevdiğim Kadın"

739 45 63
                                    

Hayatım mahvolmuştu. Kızım şoktaydı, kalbim desen bana zorla sahip olan adama aitti. Ailemi artık tanıyamıyordum. Ölmüş durumdaydım. Her şey üstüme geliyordu. Artık burada kalmamın manası kalmamıştı. Hiç kimsenin yüzüne bakamıyordum ve çok kötüydüm. Yavaşça ayağa kalktım ve ilerlemeye başladım. Lütfen dur desin biri. Biri burada kalmam için bir şey desin lütfen! Öylece yavaşça ilerledim ve kimse bir şey demedi. Ne annem ne babam hiçbiri bir şey demedi. Ben ağlayarak evden çıktım. Arabaya bindim. Bir yandan gözyaşlarım dökülürken bir yandan arabayı sürüyordum. Bütün hayatım uçurumun kenarında benimle beraber suya düşmüştü. Hayatım ellerimden kayıp gitmişti. Eve geldiğimde gözyaşları içinde yukarı çıkıp hemen odaya girdim. Anka burada yatakta oturuyordu. Beni böyle görmesini istemediğim için odadan çıkıp diğer odaya girdim. Kimse bana dur dememişti! Herkes tarafından nefret ediliyordum. Kızım bile yüzüme bakmıyordu. Kapı açıldı ama ben o tarafa dönmedim. Gözyaşlarım yastığı ıslatıyordu. Yan tarafımda bir çöküntü hissettim ve minik kollar sardı belimi. Anka gelmişti ve yanımda benimleydi. Gözyaşlarımı sildim ve ona döndüm.

"Anneciğim, iyi misin?" dedim. Ellerini yanağıma koydu ve yanağımı sildi. "Lütfen konuş benimle. Sende yalnız bırakma beni." dedim ve gözyaşlarım tekrar süzüldü ama o yine sildi.

"Ağlama." dedi. Gözlerimi büyüterek baktım. Konuşmuştu, bunu beklemiyordum. Gözyaşları içinde güldüm.

"Kızım, miniğim benim, sen ne istersen onu yapacağız. İstersen eski hayatımıza geri dönelim. İstersen burada kalalım." dedim. Cevap vermedi. Öylece baktı. Ben gitmek istemiyordum çünkü kalbim buraya aitti ama bir yandan da gidip bütün herkesten uzaklaşmak istiyorum.

"Kalalım ama babamın yanında." dedi. Anka bana sarılmıştı ve gözlerini kapatmıştı. Bende aynı şekilde yaparak gözlerimi kapattım.

Gözlerimi açtığımda Anka hâlâ uyuyordu. Yavaşça kalktım ve odadan çıktım. Savaş ne yapmıştı acaba? Aşağı indiğimde salona baktım ama yoktu. Mutfakta da olmadığına göre çalışma odasında olmalıydı. Odanın önüne geldim ve kapıyı açtım. İçeri de bir şeylerle uğraşıyordu. Ben girince bana baktı.

"İyi misin?" dedi.

"Bilmiyorum." dedim. Kapıyı kapatıp koltuklardan birine oturdum.

"Annen ve baban ne dedi?" dedi.

"Tahmin ettiğin her şeyi söylediler. Giderken kimse dur bile demedi. Buraya geldiğimde direkt odama gittim. Anka yanıma geldi ve konuştu benimle." dedim. Çatık kaşları bana yönlendi.

"Oh sonunda." dedi ve gülümsedi.

"Burada kalmak istiyormuş." dedim.

"O zaman bizde hep beraber kalırız." dedi Savaş.

"Savaş ayağın iyileşene kadar kalabilirim. Ondan sonra sen kendi yoluna ben kendi yoluma." dedim. Aslında her ne kadar kalmak istesem de olmazdı. Bir şey demedi. Gitme demesini istedim bir an. Ayağa kalkıp odadan çıktım.

~EYLÜL~

Hep beraber akşam yemeği yiyorduk. Herkes toplanmıştı. Yemeği yerken Alaz sürekli telefonu ile ilgileniyordu. Elimi onun elinin üstüne koydum.

"Hayatım biraz bıraksan keşke şu telefonu." dedim. Bugün hiç doğru düzgün konuşamamıştık. Bana baktı ve telefonu bıraktı.

"Önemli bir şey vardı da, hallettim ama." dedi.

"Neymiş o önemli konu?" dedim.

"Gece öğrenirsin." dedi. Daha fazla üstelemedim.

"Ayşe babasıyla karşılaştı." dedi Mert.

UÇURUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin