Multimedya: Arinna
"Kimsiniz?" dedi kapıyı açan genç adam.
"Eren Kaya sen misin?" dedi Alaz.
"Kimin sorduğuna bağlı." dedi.
"Ben soruyorum, sevgilin Ayşe burada mı?" dedi Alaz.
"Siz kimsiniz ve Ayşe'yi neden arıyorsunuz?" dedi Eren.
"Ayşe bizim arkadaşımız ve birkaç gündür ulaşamıyoruz. Nerede olduğunu biliyor musun?" dedim.
"Hayır, en son benden ayrıldı ve bir daha bende ona ulaşamadım. Arıyorum telefonu kapalı." dedi Eren. En son Ayşe buraya gelmişti ve Eren ile ayrılmış. Sonra sinirle çıkıp gitmiştir.
"Neden ayrıldınız?" dedim.
"Yanlış anlaşılma." dedi.
"Nasıl bir yanlış anlaşılma?" dedim.
"Kızın biri dudağıma yapıştı, o da görüp yanlış anladı." dedi.
"Kesin o senin dudağına yapıştı. Kesinlikle sen o kızı öpmedin ve Ayşe'yi aldatmış olmadın." dedim ve kenardan geçip aşağı indim. Dışarı çıkıp arabaya bindim. Birkaç dakika sonra Alaz geldi ve sürücü koltuğuna oturdu.
"Neden hemen gittin?" dedi.
"Kızı aldatmış Alaz." dedim. Elimizde hiçbir bilgi yoktu şu an.
"Şimdi ne yapıyoruz?" dedi Alaz.
"Sür, depoya gideceğiz." dedim.
~Mert (Eris)~
Arinna'nın ailesini hâlâ bulamamıştık. Eminim bir ailesi vardır ve onu şu an merak ediyorlardır. Evimde ilk defa biri dolaşıyordu. Daha önce evimde bir yatılı bir misafir bile ağırlamamıştım. Neredeyse 4 yıldır yalnızdım ve Arinna bana çok iyi gelmişti. Ne kadar gitmesini istemesem de onun bir ailesi vardı.
"Ne düşünüyorsun?" dedi Arinna. Beraber oturma odasında oturuyorduk ve televizyon açıktı. Saçma bir program vardı. İkimizde izlemiyorduk. Herkesin yaptığı o malum şeyi yaparak sadece ses olsun diye açık tutuyorduk.
"Hiç, öyle akşam ki yemeği." dedim.
"Neden sevgili olduğumuzu söyledin?" dedi. Neden yaptığımı bende bilmiyordum. O an sadece kabullenmiştim.
"Onlarla aramızdaki ilişkiyi daha sıkı tutmak için. Tam güvensinler diye." dedim. Ne saçmalıyordum ben böyle?
"Ama gerçekte sevgili olmadığımızı öğrenirler ise sana karşı olan güvenlerini kaybedebilirsin." dedi. O kadar güzel bakıyordu ki elim ayağım dolaşıyordu. Konuşamıyordum bile. Arinna sen bana ne yaptın böyle? Yanyana oturuyorduk ama birbirimize bakmıyorduk. Ona döndüm ve çenesinden tutup kendime çevirdim.
"Gerçek olsun o zaman." deyip dudaklarına yapıştım. Ben kendimi tamamiyle kaybetmiştim. Ne yapıyordum ben böyle? Arinna öyle kaldı, bir şey yapamadı. Hemen geri çekildim ve "Çok özür dilerim bir an kendimi ka...." devam edemeden o benim dudaklarıma yapıştı. Ölesiye öpüşüyorduk. Nefessizce onun dudaklarındaydım. Tam bu sırada kapı çaldı. Ayrılmak istemiyordum. Arinna benden ayrıldı.
"Kapı çalıyor." dedi.
"Boşver, çalar çalar gider." deyip tekrar öpmeye başladım. O da bana krşılık vermeye çalışıyordu ama tekrar geri çekildi.
"Bence önemli bir şey, baksana alacaklı gibi vuruyor." dedi. Sinirli bir şekilde ilerledim ve kapıyı açtım.
"Ne var?!" dedim. Karşımda Savaş'ı görmem ile şaşırdım. Neden gelmişti ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM
Chick-LitMTB'nin 2. kitabıdır ama 1. kitap okunmasa da anlayabileceğiniz şekilde. Uçurumdaydım, bir uçurumun kenarında yol alıyordum. İlk adımı benden bekliyordu ama ben uçurumun kenarındaydım. Bir adım ötesi ölümdü.