BİR (MAVİ NEFES)

1.2K 269 387
                                    

Herkese selam, nasılsınız? Kaç yaşında başlıyorsunuz bu hikayeye, hangi tarihte başlıyorsunuz merak ettim. Bu satır arasına yorumları bekliyorummm.

Ve sizi yeni hikayeme yönlendiriyorum hemen. Yıllar sonra wattpade dönmemin sebebi olan hikayeye...



BÖLÜM BİR

Nefes aldım ve başladım "başımdan çok kötü ve büyük bir olay geçti, bildiğiniz gibi takipçi 4 gün önce yakalandı." Duraksadım ve tekrar nefes aldım. "4 geceden beri hâlâ doğru düzgün uyku uyuyabilmiş değilim sanki aynı şeyler tekrar yaşanacakmış gibi geliyor. Korkuyorum."

Karşımda oturuşuyla bile güven veren 47 yaşında ki uzman psikoloğum bana en güven verecek kelimeleri seçerek konuştu. "Sakin olun Öznur Hanım. O artık size zarar veremez bunu ikimizde biliyoruz, içinizi ferah tutun."

"Suç bende. Psikopat takipçim burnumun ucundaymış. Nasıl fark etmedim? Nasıl? Nasılll?" Kafamı avuçlarımın içine aldım kendimi suçlamakta o kadar haklıydım ki kimse buna engel olamıyordu.

Psikoloğum koltuğundan kalktı ve karşıma oturarak kafamı sıkmakta olan ellerimi aldı. Kadın anneme benziyordu, bazen anneme anlatır gibi rahatlarken bazen de çok utanıyordum.

"Öznur, bunu ikimiz yenebiliriz sadece bana yardım et. En başından anlatır mısın, biraz içini dök ve rahatlamaya çalış canım. Şimdi bana takipçiyi ilk fark ettiğin günü anlatır mısın?"

"Tabi... Kasım ayının son günleriydi ayın 27 ya da 28'i olması lazım o gün kocam Murat yurtdışına gidecekti. Biliyorsunuz pilot olduğundan her an her yere gidebiliyor bazen beni de alıyordu, onun sayesinde çok yer gezdim. O günde Kıbrıs uçağını uçuracak ve 2 gün kalıp dönecekti..."

'2 ay önce'

"Dur durr..." elimdeki şarj aletini salladım "az kalsın unutuyordun hayatım" kapıya doğru yürüdüm ve önünde durdum.

"Aklımı başından aldığın için olabilir mi acaba?" dedi yalakalık yapıp yanağımdan öperek. Karşımda duran kişi benim 3 yıllık kocam, 8 yıllık sevdiğim, her şeyimdi. Bende yanağına öpücük kondurdum ve gülümsedim. "Hayırlı yolculuklar, ara bak arada."

Bana gülümseyerek, kafasını sallayarak onayladı ve en çok sevdiğim hareketini (göz kırpmasını) yaparak kapıdan dışarı çıktı. O merdivenleri inene kadar kapıda bekledim ve gözden kaybolduğunda kapıyı kapattım.

Kocamı yolcu ettikten sonra yatak odamıza geçtim giyinmeye başladım. Saat sabahın sekizi olmasına rağmen hava yağmur yağdığından dolayı karanlıktı. Hemen pofumduk terliklerimi, pijamalarımı çıkararak üzerimi giyindim bu yavaşlıkla işe geç kalacaktım üzerime siyah kabanımı giymeye çalışırken kapının önüne gelmiştim bile. Elimdeki telefonu kabanımın cebine koydum, çizmelerimi aldım, giydim.

Şemsiye? Soluma baktım şemsiyem neredeydi benim? Murat mı almıştı? Yok canım, Murat'ın zaten şemsiyesi vardı.

Allah Allahhh, nerde bu şemsiye. 5 dakikadır evde bir sağa bir sola, bir içeri bir banyoya gittim bakmadığım yer kalmadı neredeydi bu şemsiyem. Düşün Öznur düşün düşün, nereye koydun? Bir yere de koymadım ki üç gün önce eve geldiğimde kapının arkasında bütün şemsiyelerin olduğu yere bırakmıştım şimdi nerde olabilir diye düşünürken gözüme yeşil bir şemsiye çarptı. Bu şemsiyenin mutfak balkonunun kapı tokmağında ne işi var?? Murat koydu desem ne alaka. Birden bir ürperti geldi hemen şemsiyemi aldım ve evden çıktım. Bu neydi şimdi?

"Günaydın abla"

Karşı komşum Fatma Teyze'nin oğlu boş bakışlarımla kapattığım kapının önünde şemsiyeme dik dik bakmama tanık olmuştu. "Ha, günaydın Faruk."
Merdivenlerden inerken arkamdan seslendi "hayırlı işler" karşılık verdim, "sana da canım"

Mavi NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin