ON İKİ (FRANSA)

268 111 64
                                    

Selamlar, bölümler neden okunmuyor deyip pes etme noktasına geldiğimde sıralamayı gördüm ve bir mutlulukla karışık şok geçirdim 🙊 :)) #dava 1.olmamızdan sonra şimdi de #gerilim 6.sıradayız hem de 29 bin küsür hikaye arasından... Çok çok çokk sevindim, herkese çok teşekkür ederim. Vote veren, yorum atan herkese sesleniyorum durun durun hatta vermeyenlere de sesleniyorum: desteğiniz için çok teşekkürler çok mutlu oldum. Şimdi hemen motive olduğum için bölüm yazmaya gidiyorum ahahqjshshd

Bu hayatta başıma ne zaman kötü bir şey gelse kendime 'iyi olsun kötü olsun her şey geçecektir' dedim. Tamam kötü şeyler olduğunda bu cümle beni rahatlatıyordu peki iyi şeyler olduğunda... İyi şeyler de bir gün geçecek miydi? Geçecekse eğer lütfen kötü şeyleri de yanında götürsün.

Günlerdir mavi nefesi düşündüğüm de olan o hisler yine olmuştu. Ama bu sefer fazlası. Bu sefer ölümümü gerçekten onun ağzından duymuş gibi olmuştum. Beni öldürmeyi neden bu kadar istiyordu, kimdi, ben ona ne yapmıştım. Hayatımda yaptığım en büyük kötülük neydi, kimeydi?

Kendimi İrem uyanmadan sakinleştirmem gerekiyordu. Hemen!

Önce evi dolaşarak mavi nefesin burada bir yerlerde olmadığından emin olmam gerekiyordu. Küçükken yaptığım şey geldi aklıma ve gülümsedim. Evde tek başımayken bir ses duyduğumda en yakınımda olan şey çataldı ve çatalla tüm evi aramıştım. Sanki evde birisi olsa onu çatalla alt edebilecekmişim gibi. Şimdi elimde çatal da yoktu. Kendimi güçsüz hissediyorum. Çok güçsüz.

Rutubet kokan boş evi dolaştığımda İrem'den başka kimsenin olmadığına kesinlikle emin olarak İrem'in yanına dönmüştüm. Hemen ceplerini aradım, kapalı bir telefon olsa bile işime yarayabilirdi.

İrem akıllılık yaptığını sanıp sim kartını çıkarmıştı telefondan. Sanırım yolda beni kaçırırken aceleyle sim kartını kırıp atmıştı ama şunu unutmuş olmalı sadece bataryası olan telefondan da polis aranıyordu.

Telefonu açarak acil durum aramasına girdim ve polisi aradım.

"Ben savcı Öznur Büyüktopçu kaçırıldım. Beni amir Kerim Seven'e bağlayabilir misiniz?"

"Kim tarafından kaçırıldınız, neredesiniz?"

"Nerede olduğumu bilsem zaten aramam kaçar giderim. Burada bir katille aynı evdeyim beni Kerim amire bağlayın. Amir Kerim Seven!"

Prosedür mrosedür falan filan işleri için bir kaç soru soruyorlar, hadi ama İrem uyanacak. Nasıl bir paniğe girdiysem şu an elleri bacakları bağlı olan İrem bile beni korkutuyor.

Bir kaç saniye sonra hatta Kerim'in sesini duyuyorum.

"Kerim!"

"Öznur sen misin?"

"İrem katil."

"Biliyoruz Öznur, neredesiniz?"

"Bilmiyorum. Boş rutubet kokan bir ev."

"İki saattir sizi arıyoruz, fazla uzağa kaçırmış olamaz. Şu an nasıl arıyorsun sen İrem nerede."

"Sandalyede bağlı, bir şey yapamaz. Sonra anlatırım. Bir an önce gelin."

"Dışarı çık ve etrafında nelerin olduğunu söyle."

"İrem'i burada bırakamam."

"Sadece dışarı çık ve etrafında neler var söyle Öznur. İrem'i boş ver, gerekirse bırak ve kaç."

Hızla evden çıkıyorum, bacaklarım açılıyor artık kendime geliyorum.

Bu rutubet kokusundan kurtulduğuma bu kadar sevineceğimi düşünmezdim, dışarı çıktığımda derin derin nefes alıp veriyorum.

Mavi NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin