Herkese yeniden merhaba, nasıl geçiyor Temmuz ayınız? Vallahi en son Mart ayındaydık ne ara Temmuz ayına geldik ben anlamadım. Hemen teşekkür etmek istiyorum size... 5K olmamıza 70 okunma falan kaldı, haftaya bırakırsam bu teşekkürü çoktan 5k'yı geçeriz o yüzden şimdi ediyorum. 1k, 5k, 10k, 50k 100k demiştim: sırada 10k olmak var!
HEPİNİZE TEŞEKKÜRLER MAVİ NEFES AİLESİ :) BEN BURADAYIM VE SİZLER DE BURADA OLDUKÇA İNŞALLAH YAZMAYA DEVAM EDECEĞİM.Not: Bölüm sonunda bana sövmezseniz sevinirim arkadaşlar fjsjfkdk
Dipnot: lütfen sol alt köşede ki beğeni butonuna basmayı, yorum yapmayı ve kanalıma abone olmayı unutmayınız shajdkcksBÖLÜM ON DOKUZ
Adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olan artık suçlulardır.
Adalet için çalışıyordum, yıllardır adalet için uğraşıyordum. Yıllardır adaleti sağlamaya çalışırken kendimi unutmuşum, kendime nasıl adaleti sağlayabilirim bunu hiç düşünememişim. Yıllardır kendimi davacıların yerine koyarak empati yaptığımda sadece o anlık onları anlamışım, yaşamadan hiçbir şeyi tamamen anlayamazdık da zaten. Ama anlamak için tüm bunları yaşamama gerek var mıydı?
Artık eskisinden daha çok düşünür hale geldim, eskisinden daha çok adaleti sağlama isteği var içimde. Empati yapmak yetmiyor artık bana, sorunun tam da içindeyim haftalardır: bunu çözmem ve adaleti sağlamam gerekiyor.
Her sene farklı şekillerde görmüştüm adaletsizliği. Parası olan her zaman daha üstte durur kızım, çok çalış o üstünlüğü yık demişti babam. Şimdi anlıyorum neler demek istediğini, neler öğretmek istediğini. Bazen bir cümle, bir kelimenin altında bin anlam yatıyordu.
"Parası olan her zaman daha üstte durur çocuklar, çok çalışın o üstünlüğü yıkın." Diyorum karşımda oturan yirmi öğrenciye. İlk dersime tanışma faslıyla girerek babamın sözüyle çıkmıştım. Sınıf kağısından çıkarken bir kız öğrencinin "ben bu matematik öğretmenini sevdim ha," dediğini duyuyorum, gülümseme oluşuyor yüzümde.
Matematik öğretmeni olarak gireceğim sınıflar arasında İnci, Deniz ve Nisa'nın sınıfları da var. Hatta bir sonra ki dersim İnci'nin sınıfına olacağı için heyecanlıyım. Daha çok ipucu bulma hayalim var bu okulda. Matematik öğretmenliği dışında yapmam gereken başka bir şey var, İnci, Deniz ve Nisa'yı kaçıran kişiyi ve neden böyle bir şey yaptığını bulmak. Daha sonrasında da adalete teslim etmek, kendi ellerimle.
Kalbim ne kadar acırsa acısın dünya benim acımdan dolayı durmayacaktı, hayat her daim devam ediyordu.
Koridorda hızlı adımlar atan, koşan 14-18 yaş aralığında ki öğrencilere bakıyorum, bir zamanlar benim de o yaşlarda çok mutlu olduğum yaşlar...
18 yaşımda hem ihaneti, hem ölümü hem de aşkı öğrenmiştim. Bir yıla ne kadar çok çok sığmış meğer. On sekiz yaşımda iki yıllık sevgilim tarafından aldatıldığımda beni bundan daha fazla üzen bir şey olamaz demiştim, nereden bilebilirdim ki iki ay sonra babamı kaybedeceğimi... İki ay içinde hem ihaneti hem sevdiğim bir insanın ölümünü öğrenmiştim. Hayat birden kötülükleriyle geldiği gibi ardında iyilikler de getiriyordu. O kötü geçen aylardan sonra Murat'la tanışmıştım. Murat'tan öncekilerde aslında aşkı hiç tatmadığımı fark etmiştim. Murat öyle bir zamanda girmişti ki hayatımda bütün kırgınlıklarımı, pişmanlıklarımı, üzüntülerimi götürmüştü."Öznur!" Diye seslenen Ela'nın sesini işitiyorum okul koridorunda. Dört katlı güzel bir bahçesi olan bir lise burası. En alt, eksi birinci katta: kantin, spor salonu, kütüphane, oyun salonu bulunuyor. Oyun salonunda öğrencilerin hem eğlenebileceği hem öğrenebileceği oyunlar var. Bizim zamanımızda böyle şeyler yoktu diye içimden geçiriyorum. Zamane gençleri gerçekten bazı şeylerin kıymetini bilmiyordu. Ah, neyse altmış yaşına gelmiş bir kadın gibi konuşmak istemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Nefes
Mystery / Thriller#dava 1 - 15.05.2020 #gerilim 6 - 20.05.2020 #suçlu 2 - 08.07.2020 İçinde sıcak kahve olan bir kupa, üzerinde bir not: 'Bugün çok yoruldun sana kahve yaptım' -Mavi Nefes Kahve sıcak, bu notu yazalı ve evden ayrılalı çok zaman geçmiş olamaz. Savcı Öz...