YİRMİ BİR (SON BULUŞMA)

120 9 6
                                    


Bölüm Yirmi Bir

Nevra Demir.
Bu yazıyı bugün yedinci görüşümdü. Bu kapıdan içeriye yedinci girişim olacaktı. İlk Pelin önermişti bu psikoloğu, zamanında babası öldüğünde annesi gitmiş ve yaşam enerjisini geri almış sanki kadın. Pelin'in önerisi önce saçma gelse de gitmiştim bundan bir ay öncesinde Nevra Hanım'la görüşmeye. Murat'ın beni aldatmasını öğrendiğim günlerdi... Etrafta yüzü düşük bir şekilde dolaşıyordum, etrafımdakilere de güvenemez bir şekilde bakıyordum. Herkes güvenimi kırmış beni sırtımdan hançerlemiş gibi geliyordu o günler. Can'a ve Ela'ya anlatsam da nafileydi. Anlatınca acımız geçermiş ya hani öyle diyorlardı ama öyle olmamıştı. Bir de psikolağa giderek denemek istemiştim bunu, deli değildim ve sadece deliler gitmezdi psikoloğa.

Kapının yanında ki bu ismi ilk okuduğumda Pelin'in annesi gibi bende yaşam enerjimi geri kazanabilecek miydim merak ediyordum açıkcası. Saçma geliyordu çünkü bana, psikoloğa derdimi anlatacaktım ve eski Öznur'a kavuşacaktım ha?

Ama ne kadar saçma gelse de daha ilk görüşmemizde rahatlamıştım, gerçekten güven veriyordu bu kadın bana.

Kapıyı tıklayarak odaya giriyorum. Beyaz koltukların yanı sıra ortada sarı renkte bir masa ve duvarda sarıdan turuncuya kaçmış bir tablo var. İnsanın sakinleşmesi için bu renkler kullanılmış en azından bunu tahmin edebilmiştim ilk geldiğimde. Ve şimdi Murat'ın beni aldatmasından tam bir ay sonra yedinci seansımdaydım.

"Tam bir ay oldu," diyorum Nevra Hanım'a.

"Ben sende ki gelişmeyi görüyorum Öznur'cum, bir ayda bile çok büyük bir yol kat ettik."

İçten ve sıcak gülümsememle karşılık veriyorum. Bir tane portakal suyu istedikten sonra başlıyorum anlatmaya.

"Bu sabah Murat'ı gördüm. Boşanma davamızda görmüştüm en son biliyorsunuz. Çok değişik hissettim, sanki hâlâ onunla olmak istiyormuşum gibi..."

Bir Ay Önce

"Patatesli yumurta mı o?" Ocaktan yeni alınmış ve masaya yerleştirilmiş en favori kahvaltılıklarımdan birini görmemle ağzım sulanıyor. Yanında daha çok şey var en favorilerim var masada! "Off bir de menemen mi yaptın inanmıyorum sana Ela." Gerçekten ağzım sulanıyor.

"Hey bende soğuk sandviç yapıyorum görür müsün beni de?" Tezgâhın diğer köşesinde sandviç ekmeğine salam, kaşar, domates, salatalık ve zeytin doldurmakta olan Can'ı görerek kahkaha atıp yanına gidiyorum.

"Hey bence bunlar menemenle patatesli yumurtaya on basar."

"Hakkımı yedirmem!" Diye bağrıyor Ela. "En sevdiğini en sona sakladım, ocakta. Git bak."

Ela'ya Can'a çaktırmadan öpücük yollayarak ocağa doğru ilerliyorum bu sefer. Küçük tencereyi açtığımda aşk dolu gözlerle bakıyorum salçalı sosislere.

"Bakın şimdiden söylüyorum bunların hepsini ben yerim."

"Yapana da saygısı yok bunun Ela." Diyor kardeşim.

Dün akşam Can'la zamanı bir gece geriye aldığımızda Can Ela'yı da çağırmıştı Şile'de ki evimize. Ela'ya olan biteni anlatmamıştı sadece 'ablamla Şile'de ki evdeyiz gel, morali bozuk' gibisinden şeyler söylemişti. Morali bozuk kelimeleri az kalırdı ya aslında neyse.

Can kafamızı dağıtmamız gerektiğini de söylemiş olacak ki Ela'nın eli doluydu dün akşam. Cipsler, çekirdek, çikolatalar, kuru yemişler (ki soslu fıstığı görünce diğerlerine bakmamıştım bile), bolca limon (tekila almış hanımefendi) ve doğum günü pastası!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 21, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mavi NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin