Erkeğin adımları git-gide hızlanıyordu. Sonunda sesin geldiği tarafa gelmişti. Çöpün kenarındaki kızı görünce kolundan tutup kaldırdı. "Küçüğüm? Burada ne arıyorsun?" Erkek alay edercesine demişti cümlesini. Kız onu gördüğü zaman şaşırmıştı. Onu terk edip giden adamdı. Leo. Marinette kolunu bırakması için çabalıyordu. Erkek çok güçlüydü." Nereye böyle küçüğüm. Seni misafir edelim biraz" Leo Marinette'i kolundan tutup arabasına götürmüştü. "Ne istiyorsun benden? Birşey söylemeyeceğimi biliyorsun. Derdin ne?" Ağlamamak için elinden geleni yapıyordu." Zaman geçirelim biraz. Özledim seni küçüğüm". Eskiden olsaydı kız onun kollarındaydı şimdi. Leo onu terk etmeden önce dediği sözler çıkmıyordu aklından. Yüzüne baktığı zaman sadece o sözleri hatırlıyordu.
"Oyuncağımdın, oynadım ve şimdide çöpe atıyorum"
"Benden sonra kaç kızın hayatını karardın?" gözlerini kocaman açarak Leo'ya bakmıştı. Belkide ona yalan söylemişti. Belki hala seviyordur. Sadece ondan " üzgünüm. Seni seviyorum" cümlesini bekliyordu.
"Bilmem. Saymadım kaç kız. Sadece birisinin intihar ettiğini biliyorum" bunları gülerek söylemesi Marinette'i sinirlenmişti. Kalbindeki sevgi hissi git gide nefrete dönüşüyordu. "Arabayı durdur" bağırıyordu. "ARABAYI DURDUR DEDIM SANA". Erkek hala durmamıştı. Ormanlık alandaydılar. Yolun her iki tarafıda ağaçlık idi.
"Küçüğüm, burnunu her işe sokarsan böyle olur. Biraz misafir olacaksın benim evimde." Marinette kapını açmaya çalışmıştı ama kilitliydi. Artık kaçmıyordu. Sonunda Leo'nun 4 katlı villasına varmıştık. Şehirden uzaktı. Bahçesinde bir sürü silahlı adamlar vardı. Marinette etrafa baktığında garajda adam öldürüyorlardı. Buranın nasıl bir yer olduğunu anlamıştı artık. Leo'nu takip ediyordu. Içeri girdiklerinde bir sürü adam onların karşısında durmuştu dimdik. Leo önlerinde durup hepsine baktı. Onlara ilk baktığımda gözüme değen sarışın, zümrüt gözlü erkekti." Ben seni nereden tanıyorum?" fısıldamıştı kendi kendine. Leo kızın nereye baktığını fark edince adamı yanına çağırdı.
" Adrien benim sağ kolum." eğer birşey istersen ona söyleye de bilirsin. Kızın ne yapacağını merak ediyordu.
"Sadece odamı göstermen yetiyor. Başka birşey istemem." Leo Marinette'i yanına alıp odalardan birisini ona vermişti. Kızın yanağından öpüp odadan çıkmıştı. Marinette'in ilk yaptığı şey kapını kilitlemekti. Ardından kendini yatağa attı. Çantasını alıp içindeki telefonunu çıkardı. Telefona baktığı zaman arayacak hiç kimsenin olmadığını fark etti. "Ne düşünüyordum ki? Bu kadarım işte. Bir hiçim." Günlüğünü çıkarıp yazmağa başladı.
" Sevgili günlük... Ne yazacağımı bilmiyorum. Tükendim artık. İçim intihar etti, bedenim ne zaman pes edecek merak ediyorum.İçim intihar etti, bedenim ne zaman pes edecek merak ediyorum..."
Kapının sesiyle ayağa kalkıp kapını açtı. Sarışın erkek yere bakarak konuşuyordu. " Leo sizi aşağıda bekliyor." Marinette erkeğe bakıyordu. Nerede görmüştü Adrien'i??
"Seninle daha önce karşılaştık mı?"
Erkek gözlerini yerden ayırıp mavilerine baktı. "Yardım edermisiniz?" Kiz hatırlamıştı sarışın erkeği. Erkeğin peşinden giderek aşağı indi. Leo yemek masasının arkasında oturmuş kızı bekliyordu." Ne istiyorsun?" soğuk sesle konuşmuştu kız." Otur. Yemek yedikten sonra sana sürprizim var." Kız masada oturmuştu. Erkek yemek yiyor kızsa duygusuzca onu seyrediyordu. Dışardan duygusuz gözüküyordu. Içi alevler içindeydi. Ağlamamak için derinden nefes alıyordu. Erkek bitirdikten sonra ayağa kalktı." Gel benimle küçüğüm." Kız ayağa kalkıp erkeği takip etmeye başlamıştı. Bahçeye çıktıklarında erkek durmuştu.
"Gözlerini kapat." Kız gözlerini kapatmıştı. Erkek kızın elinden tutup götürmeye başlamıştı. Marinette'in yüzüne rüzgar çarpmıyordu artık. Demek oluyor ki, evdeydiler. Koku midesini bulandırmıştı kızın." Aç gözlerini" erkeğin sesini duyar duymaz açmıştı gözlerini kız. Karşısındaki şeyi gördüğünde dönüp kalmıştı.
"Baba?" babası eli kolu bağlı sandalyede oturmuştu. Burnundan kan geliyor, göz altları morarmıştı. Erkek kızın eline silah tutuşturup konuşmağa başladı." Öldür onu. Annenin katilini öldür." Kız elleri titriyordu. Bir tarafı öldür diyordu, bir tarafıysa yapma diyordu. Marinette Leo'nun gözlerine baktı." Ben bunu yapamam Leo. O, benim babam."
"Yapmayacakmısın küçüğüm?" şaşkın gözlerle kıza bakıyordu.
"Yapmayacağım." Leo silahı kızın elinden alıp karşısında bağlı olan adama vurdu. Metni yüzüne isabet etmişti. Adamın yüzü tanınmaz haldeydi artık. Marinette'in vücudundaki kan durmuştu. Gözyaşları sel olmuştu âdeta.
"Zaten bana borçluydu." gülmeye başlamıştı erkek. Kız ağlayarak ona bakıyordu. Babasının cesedine bakıyordu."Sen tam bir PİSLİKSİN. Benden ne istiyorsun?" kırık sesiyle konuşuyordu kız. Ayakta durmaya gücü bile yoktu. Düşecek gibiydi. Erkek kızı kucağına alıp götürmüştü orada." Artık gücüm kalmadı. Seni sevdiğim için çok pişmanım." Leo kızı odasına götürmüştü. Kendisi yatağa yatmış, kızsa kucağındaydı. Kalp atışlarını dinliyordu." Senin yüzünden ağlarken bile sana sığınacak kadar çaresizim ben. Hayatımı mahvetmekten vazgeç"
Kalbî ona sıkıca sarıl diyordu, aklı'sa ona yaptığı şeyleri hatırlatıyordu.Kelime sayısı: 659
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Save me
Fanfiction"Sevgili günlük ... Ruhum umutsuzluğunun yeni bir boyutunu yaşıyor" - sesli bir şekilde söyleyemediklerini kağıda yazarak anlatıyordu Marinette #Kimtaehyung45701 [ Tüm fikir bana aittir.] [İzinsiz kullanmayınız!!!]