" Kalbimin ağrısı seninle geçecek diye düşünmüştüm ❣
Yanılmışım"...
Marinette
"Küçüğüm?"
Ne diyecektim? " B-ben üzgünüm. Uyuyamadım. Korkuyorum bu evde.."
Yalana bak. Elim hala altındaydı ama fark etmemişti. Gülümsemişti. Elimi fark ederse isim biterdi. "B-ben seni uyandırmak istememiştim. Üzgünüm"
Kafasını karıştırmaya çalışıyordum. Yatakta oturmuştu. Elimi kurtarmış yanıma çekmiştim. Bu mucize olmalıydı. Sonunda kader bana gülmüştü. "Gel buraya" beni kendine çekip kucağında oturtmuştu. Kafamı çıplak bedenine yasladım. Yapacak bir şeyim yoktu. Ses çıkarmamaya çalışıyordum. Korkudan bayılacak durumdaydım. "Çok mu, korktun?"
"Hıhı" diye cevap verdim. Bu ne yaa? Bebek miyim, ben? Beni sadece Adrien kucağına ala bilir. Kucağından kalkmağa çalıştığımda belimdeki kollarını sıkmıştı. "Burada uyu. Sana bir şey yapmam. Dokunmam bile."
"Ben yerimde yatsam iyi olacak"
"Burada uyu! Beni kızdırmak istemiyorsan burada uyu. Dokunmayacağımı söyledim."
Yatağın kenarında uzandım. Burada uyumam avantajdı. Elde edemediğim telefonu şimdi ala bilirdim. Yanıma uzanıp ben tarafa çevrilmişti. Beni izliyordu. Ben bundan çok rahatsızdım. Parmaklarıyla yüzümü okşuyordu. Sanki kağıda yüz hatlarımı çizer gibiydi. Şaşkınca ne yaptığına bakıyordum. " Dokunmayacağım demiştin!" Kaşlarını çatıp bana baktı.
" Dokunmayacağımı söyledim. Okşamayacağım demedim. Şimdi ki, pozisyonuna şükür et. Beni sinirlendirip altıma girmek istemezsin!" Sesimi yutmuştum. Yüzümü okşamaya devam ediyordu. Bu beni çok rahatsız ediyordu.Uzun süre sonra uyumuştu. Hızla cebindeki telefonu alıp banyoya gittim. Uyanması an meselesiydi. Banyonun kapısını kilitleyip telefonu açtım.
"Lanet olsun!" parola neydi?
Her şeyi yazmıştım. En son tanışma tarihimizi yazmıştım. Ve olmuştu.
"Gerizekalı!" Adrien'a mesaj attım.
'Büyükbabam beni Leo'ya verdi. Lütfen bul beni!!'
Yazmamla cevaplanması aynı anda olmuştu.
'Marinette? Neredesin?'
'Bilmiyorum. Telefon sinyalinden bul beni. Yalvarıyorum!!'Kapının sert bir şekilde çalınmasıyla yutkunmuştum. "AÇ KAPIYI!"
Mesajları silip telefonu cebime koydum. Kapının kilidini açtım. Leo sinirden patlayacak bir bomba gibiydi.
Çenesini sıkmış, alnındaki damarı patlayacak gibiydi. Elini uzatıp sinirle baktı. "Ver!" Bilmiyormuşum gibi yaptım. Belki yer umuduyla. "Telefonu ver dedim!" Cebimden telefonu çıkartıp verdim. Kolumdan tutup sürüklemeye başlamıştı. " Bırak beni!" Tuttuğu yeri sıkıyordu ve acıdan gözlerim den su geliyordu. Onun kaldığı odaya girdik.
Beni yatağa fırlatmıştı. "Sana tolerans gösterdim! Benimle oynayacağını mı, sanıyorsun? Aptal mıyım, ben lan??"
Sesim çıkmıyordu. Sözlerimi söyleyemiyordum. Sadece ağlıyordum salak, salak. Telefonu açıp aramaya başladı. "Kiminle Konuştun?"
Susmuştum. "Kiminle Konuştun lan? Cevap ver! Yoksa çok kötü olacak!!"
"Ben sadece büyükbabamı aramak istemiştim. Benim eşyaya ihtiyacım vardı." Çok zeki olduğum için anında yalan uydurdum. "Benimle oynama! Kimi aradın?" Ayağa kalkıp kendimi haklı çıkartmaya çalıştım.
"Sana söyledim. Aramaya bile izin vermedin. Buraya beni öylece getirdin zorla. Eşyalarım, giyimlerimin hepsi orada kaldı!" İnanmışmıydı?
Yüzündeki sinir yavaş, yavaş geçiyordu. Yatağa oturup derinden nefes aldım. Karşımda dizlerini yere koyarak kafasını kafamla aynı hizaya getirdi. "Üzgünüm. Ben senin ihtiyaçlarını düşünemedim" gözyaşlarımı silmişti. 'Adrien Beni bulunca yüzüne tüküreceğim'
Başımı aşağı eğip dizlerime bakıyordum. Çenemden tutup kafamı kendine doğru kaldırdı. Gözlerimi kaçırdım. " Bana bak, küçüğüm. Seni incitmek istememiştim."
"Zaten sen hep beni incitmek istemiyordun. Ama yapıyordun! Senden gitmemin sebebi bu. Hafızamı kaybettiğimde bile beni incitdin. Tüm hatalarını unutmuştum oysaki. Ama sen niye başka kadınla olmağı tercih ettin!"
" O gece açıklamama izin vermeden gittin. Ben bir şey yapmadım. O kadınla eskiden beraberdik. Beni gördüğünde dudaklarıma yapışmıştı. Sende tam o an geldin."
" Ben senin bu yalanlarını dinlemekten sıkıldım. Seninle asla yeni bir sayfaya başlamayacağım! Anladın mı? Öyle bir düşüncen varsa sil kafandan hepsini!"
Yüz hatları yine kasılmağa başlamıştı.
"Sen benimsin! Tamam mı? Benimsin.
Ben sana duygularıma söylediğimde.. O gölün kenarında. Benim bu güçlü imajımın altında korkularım var. Bende bir insanım!!" Gözünden bir damla yaş gelmişti. O ağlamıştı...
Sessizce gözlerine bakıyordum. Gözlerinde pişmanlık vardı. Ben buna inanamazdım. Yeniden kendime zarar vermezdim.
"Neden korkuyorsun?" kısık sesle söylemiştim bunları.
"Sana zarar vermekten korkuyorum! Sen o hastanedeyken ben bir şey yapamıyordum. Ellerimden kayıp gitmenden korkuyordum! Sana bağlanmaktan korkuyorum! Tüm korkularım gerçek oldu. Sana bağlandım!! Sen beni terk edip gittiğin andan sana bağlanmış durumdayım"
Ellerini dizlerime koyup, kafasını aşağı eğdi. Gözyaşlarını saklamaya çalışıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Save me
Fanfiction"Sevgili günlük ... Ruhum umutsuzluğunun yeni bir boyutunu yaşıyor" - sesli bir şekilde söyleyemediklerini kağıda yazarak anlatıyordu Marinette #Kimtaehyung45701 [ Tüm fikir bana aittir.] [İzinsiz kullanmayınız!!!]