Part 9

435 56 5
                                    

Her şey güzel gidince içinize bir korku düşer. "Tüm acılarımı rağmen gülümsüyorum. Senin için." Erkeğin önünde durmuştu. "Gidemezsin. Yapamazsın" gözyaşları akmaya başlamıştı. Ayın ışığı yolu aydınlatırken, yağan yağmur yüzüne düşüyordu. "Ben aptal değilim Marinette. Her şeyi biliyorum. Benimle oynamayı kes!" Erkek yolun boş olduğuna bakıp ileriye geçmişti. "Adrien! Ben bir şey yapmadım. Yemin ederim." Yolun ortasında durmuştu. Tek şansı arabaların olmamasıydı.
"Benimle oynamayı kes dedim!" Arkasına baktığında kızın ıslanmış yüzünü gördü. Son kez bakıp önüne dönmüştü. "Adrien!".
Korna sesi... ve kaza. Saniyeler içinde olmuştu herşey. Ölmek kadar kolay bir şey varmıydı? Sizce?

"Marinette! gözlerini. Ben... Ben üzgünüm. mavilerini.."
Insan kaybedince anlıyor değerini. Kaybetmek korkusu en kötü kabustu.
Kollarında gözleri kapalı Marinette. Içinde kaybetmek korkusu. "Üzgünüm, üzgünüm. Ben aptalın tekiyim. Seni kaybedemem." Konuşarak kullanıyordu arabasını. Hastaneye varmışlardı. "Doktor!!"
Ameliyata alınmıştı. "Ben aptalın tekiyim. Lanet olsun." 1 saat daha geçmişti. 1 saat erkeğe 1 yıl gibi geliyordu. Leo'nun hastaneye girmesiyle herşey değişmişti. "Marinette nerede?" Leo kardeşinin yakasından tutmuş bağırarak sulu gözlerine bakıyordu. "Marinette nerede dedim?" Doktorun çıkmasıyla kardeşler bir birilerinden ayrılmışlardı. "Marinette nasıl?"
"Hasta kaza sonucu beyin kanaması yaşamış. Beyin kanaması durdu. Ama hala yoğun bakımda. Durumunun iyi olduğunu şimdilik söyleyemem. Yarına kadar beklemeliyiz." Doktor konuşmasını bitirip gitmişti. Iki kardeş oturup günün doğmasını beklemişlerdi. Saatler geçmişti.
Saat 06:38.
"Eğer ona bir şey olursa.." Leo'nun bitirmesine izin vermeden konuşmuştu Adrien. "Ne yaparsın? Öldürür müsün? Ben zaten ölmüşüm. Sen neden bu kadar endişeleniyorsun ki? Onu terk edip giden sensin!" Doktorların hızla odaya girmesiyle erkekler ayağa kalkmıştı. "Ne oluyor??"
Uzun zamandır hiç kimse birşey söylemiyordu. Doktorun odadan çıkmasıyla tüm gözler ona çevrilmişti.
"Ne oluyor doktor?" "Hasta uyandı. Beyin travması aldığı için hafıza kaybı yaşıyor. Biraz sonra ziyaret odasına alınacak. Göre bilirsiniz. Size tek uyarım var. Geçmişle ilgili hiçbir şey hatırlatmayın. Hastanı kötü etkileyecektir." Erkekler hızla Marinette'in alındığı ziyaret odasına gittiler. "Küçüğüm?". Kız Leo'ya gülümsedi. "Leo!" Leo hızla kıza yaklaşıp sarıldı. Adrien onlara baka kalmıştı. Marinette yakınlaşıp ona sarılmak için kollarını açtı. "Siz ne yapıyorsunuz? Leo yardım et." Sarışın havada olan kollarını aşağı indirip kıza bakmaya başladı. "Benim Adrien. Beni hatırlamıyor musun?" Kız şaşkınca önündeki sarışına bakmağa başladı. "Marinette!! Benim Adrien. Senin sevgilin. Benim Adrien. Hatırla beni". Adrien'in bağırmasıyla kız korkup ağlamıştı. "Ben.. Ben sizi tanımıyorum." Leo kardeşinin omzuna yavaşça vurdu. "Adrien, zorlama. Hatırlamıyor. Bazen istediklerini hayat kendi elleriyle sana verir. Hayat benden yanaymış." Sarışın sinirle bağırmaya başlamıştı. "Benim Adrien. Hatırla! Adrien'im işte. Hatırla beni Prenses!! Sevdiğin aptal erkeğim. Hatırla!!" Leo kardeşini odadan zorlada olsa çıkarmıştı. "Ona zarar veriyorsun. Yeter!"
"En büyük zararı ona sen verdin. Onun dünyasını yıkıp gittin." Sarışının sesi tüm hastanede yankılanıyordu. "Leo!"
"Burada bekle" Leo hızla Marinette'in yanına gitmişti.

《Adrien》
Ben böyle olsun istememiştim. Aptalın tekiyim. Onu korumağa çalışırken ellerimin içinden kayıp gitmişti. Zaman-ı geriye almak çok isterdim. Beni hatırlayamamış olması  kalbimi acıtıyordu...

...

"Nasıl hissediyorsun küçüğüm?" Kız içtiği suyu erkeğe verip "Iyiyim ama başımda ağrı var." demişti. Leo kızın yanına uzanıp ona sarıldı. Kız başını erkeğin göğsüne koyup kalp atışlarını dinledi. Bu değişikti. Hep dinlediği kalp atışı değildi sanki. "Leo, parfümünü değiştin mi?" "Hayır küçüğüm. Neden sordun?" Kız bir kaç dakika sessiz kalıp konuşmuştu. "Kokun çok değişik. Tanıdık değil." Neden tanıdık değildi? Oysa ki, en sevdiği kokulardandı onun kokusu.

Save meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin