Part 5

560 67 8
                                    

Kız şaşkınca erkeğe bakmıştı. Kalbî evet seni affediyorum söylüyordu. Ama akli tam tersini. Sana yaptıklarını unutma." Beni affet lütfen Küçüğüm. Çok geç anladım herşeyi" erkeğin sesiyle düşünceleri dağılmıştı.
"Üzgünüm Leo. Sana güvenmiyorum artık. Kalbime yine zarar vermene izin veremem. Iyilesmeğe çalışıyor kalbim".
Leo elinin tersiyle gözyaşlarını sildi. Arabasına doğru adımladı. Kızın binmesini bekliyordu. Kız hızlı adımlarla arabaya bindi." Bunu düşün küçüğüm. Gerçekten sana ihtiyacım var." Kız gözyaşlarını gizlemek için cama bakıyor, saçlarını yüzüne dökmüştü. Arabanın durduğu zaman kız düşüncelerinden çıkıp etrafa baktı.
Leo'nun malikanesine varmışlardı. Arabadan hızla inip eve girdi. Odasına çıkıp ilk üzerindeki geceliği değişti.
Akşama kadar odasında oturup düşünmüştü. Günlüğüne neler olduğunu yazmağa başladı.
"Ne yapmalıyım? Onu affedersem daha kötü şeyler olmasından korkuyorum."
Kapınn çalınmasıyla kız güldüğünü bir kenara koyup ayağa kalktı. Kapını açtığı zaman karşısında sarışın erkeği buldu." Adrien?". Sarışın erkek kızın elinden tutmuştu. Galiba sarhoştu. Ayakta duramıyor, gözleri kızarmıştı.
"Beni ıçeri al. Sana ihtiyacım var."
Kız birşeyler söylemeğe çalışmıştı ki, erkek kendini odaya atmıştı. Kız yatağındaki günlüğü gizlemeye çalıştı. Ardından yatağın üzerinde oturup konuşmaya başladı. "Adrien, iyi gözükmüyorsun. Neler olduğunu anlatmak istermisin?" Kız narin sesiyle konuşmuştu. Sarışın erkek kafasını kızın bacaklarına koyup konuştu." Herşeyden sıkıldım artık. Hiç birşey bana iyi gelmiyor. Sadece seninle konuştuğum zaman iyi oluyorum." Kız erkeğin yumuşak saçlarıyla oynamaya başlamıştı. Bunu neden yapıyordu? Vücudunu beyni idare etmiyordu artık. "Bazen insan pes eder. Uçurumun kenarında durur. Tam atlayacakken onu kolundan tutup çeker birisi." Erkek kızın yanında oturarak ona bakar. "Beni uçurumun kenarından sen kurtarır mısın?"
Kız sarışın erkeğin gözlerine bakıyordu. Sarışın erkek bıkmıştı bu hayattan. Gözlerinde ölmek isteği var.
Sarışın erkek elini kızın yanağına koyup okşamaya başladı. Sarışın erkek kendini fazla tutamayıp kızın dudaklarına yapışmıştı. Kız gözlerini kocaman açarak sarışına bakmıştı.
Erkek kızdan ayrıldığın da ne tepki vereceğine bakmıştı. Kız tepkisizdi. Tüm vücudu uyuşmuştu. Sarışın ayağa kalkıp gitmek üzereydi. Kız sarışını kolundan tuttu. "Gitme!" Sarışın erkek kızın yanına geçmişti. Kız erkeğe sarılmıştı. Bunun doğru olup, olmadığı umrunda değildi artık. "Marinette, seni asla bırakmayacağım." Sarışın kızı kucağına çekmiş kokusunu kokluyordu. Kız gözlerini kapatmış, hiç olmadığı kadar huzurluydu.
Sabah kız gözlerini açtığında sarışın erkek yoktu yanında. Üzerini değişip aşağı indi. "Günaydın Prenses". Arkasını döndüğü zaman sarışın yeşil gözleriyle ona bakıyordu." Günaydın"
diyip sofraya geçmişti. Bir kaç dakika sonra Leo sofraya gelmişti." Günaydın küçüğüm." Kız erkeğe cevap vermeden yemeğine devam etmişti. Adrien'in sinirle Leo'ya baktığını göre biliyordu.
"Küsmüyüz küçüğüm?" erkek şefkatle kızla bakıyordu. "Ona küçüğüm deyip durmayı kes" sarışın erkek sinirden elindeki çatalı eğmişti. "Bu Seni ilgilendirmez kardeş. Önüne bak." Kız kavganın çıkmaması için teşekkür edip sofradan kalkmıştı. Bahçeye çıkıp koltuk formasındaki salıncağa oturdu.
"Üzgünüm." Sarışın erkek kızın yanında oturup onu izlemeye başladı.
"Bazen susmak en iyisidir Adrien. Sende buna alışmalısın." Kız gözlerini sarışının gözlerine dikip konuşuyordu.
"Siz nasıl isterseniz Prensesim." Erkeğin ilgisi kızın hoşuna gitmişti. Bunu belli etmemeye çalışıyordu. Içinde korku vardı. Ya Adrien'da abisi gibi onu bırakıp giderse? Doğru mu, yapıyordu? Belkide yaptığı şey yanlıştı.
Korkuları kızı karanlık bir odaya atmıştı.

Save meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin