0,6♛

6.1K 522 240
                                    

Bu yedinci başlayışım hadi bakalım.

"Sorun ne Lalisa?"

Eve girdiğimde doğruca konuya girmek istemiştim ama sehpanın üzerinde parlayan viskiyi bitirene kadar durmamış, konuşmamıştım.

Anlamıyordum.

Bir adam... İfadesiz çehresi ve derin bir kuyuyu andıran gözleri ile kafamı nasıl bu denli çok karıştırabiliyordu?

Gözlerimin önüne gelen anlar ve elimde tuttuğum heyecanım kendime verdiğim sözleri sorgulatıyordu. Bu nasıl bir adamdı böyle? Nasıl bir adam beynimin her yerinde var olup, canımı bu kadar sıkabilirdi? Kafayı yiyecektim.

Boş şişeyi cam masanın üzerine tok bir ses çıkaracak kadar sert bir şekilde bırakmış, ayağa kalkmıştım.

"1 yıldır takip ettiğim adam, bu adam olamaz Chang!"

Ellerimi iki yana açmış ve koltukta oturan Chae-young'a bakmıştım. Yüzünde endişeli bir ifade vardı. Haklıydı da. Ben bile kendime inanamıyordum.

"Baştan anlatacak mısın?"

Her gün Park Jimin'e neler yaşadığımıza dair rapor verdiğimiz için birbirimizden haberimiz vardı. Bu yüzden aklıma takılan kısımdan başlamıştım.

"Evime girmiş bu gün, ben şirketten döndüğüm de salonumda oturuyordu."

Chae-young kafasını sallarken "zaten bunu bekliyorduk" demişti.

Bizim sahip olduğumuz bir program vardı. Bay Seokjin'in bizim için gün gün ayarlamış ne yapacağımızı gösteren bir takvim olmuşturmuştu. Chae-young'la beraber şimdiden dört adım öndeydik. Bunu nasıl başarmıştık bilmiyorduk ama programı gerçekleştirirken zorlanmıyorduk.

"Konuştuk işte, aynı Jimin'in dediği gibi adıyla seslendim ona daha sonra ne oldu biliyor musun? Dibimde bitti! Sırtımı okşamaya falan başladı. Geri çekilmesem beni öpecekti! Bu... Bu çok saçma!"

Hırsla koltuğa oturmuş ve saçlarımın yanından dökülmesine izin verip ellerimle yüzümü sıvazlamıştım.

"Senden etkileniyor bu y-"

Sözünü kesmiş ve devam etmiştim. "hayır anlamıyorsun Chae-young ben bu adamı bir yıldır takip ediyorum. Yattığı kadınları, konuştuğu adamları, yemek yediği yerleri bile... Ve bu zamana kadar kimseyi küçük sınavlarından geçirmeden dokunmadı!"

İşte en çok da bu canımı sıkıyordu. Bana dokunmamalıydı. Daha çok erkendi. Gözünde zor bir kadın olmalıydım bir gece yatıp ertesi gün bıraktığı değil!

"Lalisa sen çok güzel bir kadınsın. Kendine has garip bir auraya sahipsin. Belki de bu yüzden seni istiyordur."

Ama bu bana hiç mantıklı gelmiyordu. Ünlü oyuncular ve modeller ile yatmış bir adamdı o?

"Sen özelsin. Sırf bu yüzden hiçbir sınava tâbi tutulmadan birinci kadın olarak seçildin."

Tayland'dan Kore'ye geldiğim ilk gün gözlerimin önüne düşmüştü. Chae-young ile seçilmeden bir hafta önce Kore'ye gelmiş, ilk Park Jimin ile konuşmuştum. Amirim beni buraya gönderdiği zaman şaşırmıştım çünkü ilk yurtdışı görevimdi. Daha sonra ise Park Jimin bana o soruyu sormuştu. "Gizli ve tehlikeli bir görev var. Bize katılmak ister misin?" Daha önce ajan olarak çalışmadığım için başta kabul etmeyi düşünmesem de bay Seokjin fikrimi değiştirmişti. Ve en son benimle beraber 9 kişinin olduğu bir grup seçilmiş, gerekli olan sınavlara gireceğimiz söylenmişti. Fakat ben o sınavların hiç birine girmemiştim. Bay Seokjin ve Park Jimin'in olduğu bir odada daha sonradan başka bir adam gelip, beni iyice süzdükten sonra "tamam gidebilirsin" demişti. O adam kimdi hâlâ bilmiyordum ama o gün cidden gönderilmiştim. Chae-young da dahil 8 kız zeka çeviklik gibi bir çok şeyde denenirken ben Tayland'a gönderilmiştim. Başta seçilmediğimi düşünürken 6 gün sonra yeniden çağrılmış ve ilk kadın olacağım söylenmişti.

Erebus: God of Darkness | lizkook³Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin