2.4♛

4.8K 499 407
                                    

Sugarman olayı part-2

Dosyayı ve fotoğrafı alelacele yerine bıraktığım da yanımda duran koltuğun arkasına saklanmıştım.

Adım sesleri gelmeye devam ederken nefesimi kontrol etmeye çalışıyordum. Tüm vücudumu kendime çekmiş, koltuğun bıraktığı gölgeye saklanmıştım. Tanrı yardımcım olmuş olmalıydı ki giydiğim siyah takım beni alalade göstermek yerine gölgeye sığınmamı sağlamıştı.

Ayakkabı tabanının bıraktığı sesler içimde bir volkan patlamasına neden olurken nefeslerimin yoğunluğunu elimi ağzıma kapatarak azıcık da olsa azaltmıştım.

"Odadayım."

Ses tanıdık gelirken beynimde bir şimşek çakması gibi yüzü belirmişti. Jung Hoseok... İyi de onun burada ne işi vardı?

"Dediğin dosya neredeydi?"

Adım sesleri arkasında saklandığım koltuğun önünde bitmiş adrenalinim tavan yapmıştı. Beni görebilirdi. Ve Tanrı bu sefer bana sırtını dönebilirdi.

Jung Hoseok yeniden adım atmaya başladığında derin bir nefes almıştım. O belki de bu gruptaki en dikkatsiz kişi olabilirdi ve bu sefer talih bana dönüyordu.

Hoseok tam da birkaç dakika önce açtığım dolabın kulplarından çekip araladığında başımı kaldırıp sağ gözümle ona bakmıştım. İçinde Kim Jennie'in fotoğrafı olan dosyayı teyit etmiş ardından ise önce dosyayı ardından da dolabın kapaklarını kapatıp ayağa kalkmıştı.

"Aldım."

Genç adam yeniden adım atmaya başladığında kafamı yere indirmiş, karanlıkla bir olmuştum.

"Lalisa mı? Hizmetçiler dinlendiğini söyledi."

Adım dilinden döküldüğünde kalbim yeniden hızlanmaya başlamıştı. Oysaki saniyeler öncesinde normal olmasa dahi bir ritime sokmayı başarmıştım.

Jeon Jeongguk beni merak etmişti.

Ya da sadece evde olduğuma emin olmak istiyordu.

Konu o olunca, sorularımın cevapları birden fazla olmaya mahkumdu.

"Hayır tabii ki odanıza girmedim. Cidden bunu soruyor olamazsın?"

Hoseok söylene söylene odadan çıktığın da gelen "click" sesiyle odadan gittiğine neredeyse emin olmuştum. Ardından ayaklandığım da aceleci davranıyordum. Davranmak zorundaydım.

Onu takip etmeli ve bir şeylere dair kanıt toplamalıydım.

Sonuçta işim buydu ve benim işimde...

Kaybetmeye ve duyguya yer yoktu.

Gizli odadan çıkar çıkmaz önce odama gidip anahtarlarımı almıştım. Odadan çıkacağım an gözüme takılan deri ceketi hızla askıdan aldığım da giymeden orayı terk etmiştim. Ardından ise üç katlı evin merdivenlerinden inen Jung Hoseok'un ayak seslerini takip etmiştim. O ön kapıdan yardımcılara selam vererek çıkarken ben de merdivenlerin oradaki camdan aşağı atlamıştım.

Evin çevresinde olan korumalar Jung Hoseok'a selam vermek için ön tarafa gitmiş olmalıydılar ki arka kısımda bir ses dahi yoktu. Evin etrafındaki duvarı tırmandığım da bir yandan da etrafıma bakınıyordum. Hâlâ bir araba sesi gelmezken duvardan atlamıştım. Koşarak ormanın içine girdiğim de bu gün benim için getirtilen motoru bulmam çok da zor olmamıştı. Her şey önceden planlandığı için benim tek yapmam gereken şey plana uymak olmuştu.

Erebus: God of Darkness | lizkook³Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin