1.3♛

5.4K 486 684
                                    

Ne Eresbos 10k mıııı!!!

Çok teşekkür ederim, hepinizi kocaman öptüm, iyi okumalar... 💫

"Seni bırakırım Lalisa... Sadece bir şartla..."

Yeniden yutkunmuştu. Ellerinin birini çeneme yerleştirip yüzümü okşamıştı. Yalvarırcasına bir tını kullanıyordu. Ve bu bende ne derse kabul etme hissini uyandırıyordu.

"Bir geceni bizim için feda et Lalisa... Belki o zaman seni sonsuza dek rahat bırakırım."

Nefesim boğazlarımı parçalıyordu.

Yada boğazlarım nefeslerimi dışlıyordu.

Bilmiyordum.

Bildiğim tek bir şey vardı.

O da şimdi nefes almadığımdı.

"Sen beni tanımıyorsun Jeongguk..." Çenemdeki elini çekip gözlerinin en içine bakmıştım. Uzun kirpiklerinin gölgelediği siyah hareleri yakından daha güzeldi. Büyüsüne kapılmamak zordu.

"Beni tanısan böyle bir teklifte bulunmazdın. Beni tanısan bunu asla kabul etmeyeceğimi bilirdin."

En başta kartlar dağıtıldığında bay Seokjin "tek gecelik bir büyü değil Lalisa. Onu öyle bir büyüle ki adını dahi unutsun." Demişti. Şimdi Jeon Jeongguk bana bunu teklif ediyordu. Bir gecemi ona bağışlayıp hayatımdan çıkmaktan bahsediyordu. Yapamazdım. Onun hayatından bu kadar çabuk defolamazdım.

"Sana 'senin bildiğin kadınlardan değilim' masalını okumayacağım. Bende en az herkes kadar günaha battım. O şehvet meyvesinin tadına baktım fakat..."

Duraksamış ve yutkunmuştum. Bunu yapmalı mıydım bilmiyordum. Jeongguk hiçbir şey söylemiyor sadece gözlerime bakıyordu. İfadesizlik maskesini yeniden takmış sadece bakıyordu.

"Bir erkek tarafından bir kağıt gibi buruşturulup atılmayı kabul edemem. Ertesi gün beni bir fahişe gibi hissettirecek geceye evet diyemem."

Jeongguk birkaç adım geriye gidip bana nefes alabileceğim kadar alan tanımıştı. Birkaç saniye önceye kadar oksijen yerine onun kokusunu solumuş, yine de hayatta kalmayı başarmıştım. Belki beni büyülemişti. Az önce doğru düzgün düşünemiyordum doğruydu. Fakat şimdi... Ona nasıl hissettiğimi ve neler yapıp yapamayacağımı güzelce anlatabilirdim. Bana o alanı ve zamanı tanımıştı. Beni büyüsünden esirgeyerek en doğru şeyi yapmıştı.

"Sende beni tanımıyorsun Lalisa. Tanısan benim hiçbir kadına kendini fahişe hissettirecek kadar değersiz görmediğimi ve davranmadığımı bilirdin."

Biliyordum. Jeon Jeongguk'u izlemeye başladığım zamanlarda hiçbir kadını doğrudan yatağına götürmediğini, onu tanımaya çalıştığını hatta nazik davrandığını dahi biliyordum. Fakat benim bahsettiğim şey bu değildi.

"Nasıl hissettirdiğin önemli değil Jeongguk. Ben senin altına aldıktan sonra bir daha yüzüne bakmadığın kadınlarından olmayacağım."

Yanından geçmiş ve kapıya doğru adımlamıştım fakat beni elimden tutmuş ve kendine döndürmüştü. Kendisini odadaki koltuğun yan kısımına bırakmış tuttuğu eliyle bedenimi kendine çekmişti.

Erebus: God of Darkness | lizkook³Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin