Ya bir bak ellerime, her yeri mor,
Ya kollarıma baksana, her yeri kesik,
Ya bir yüzüme bak, sadece gözyaşı var,
Ya ruhuma bir bak, bakamazsın...
Sen Lalisa Manoban, benim karanlığımda var olamazsın.
Jeon Jeongguk & Lalisa Manoban
Başlangıç tarihi:...
Jeongguk davet alanına beraber gideceğimizi söylediği için onu bekliyordum. Elbisemin etekleri buruşmasın diye neredeyse bir saattir ayaktaydım ve zaten oturamayacakmış gibi de hissediyordum. Açıkçası fazlasıyla gergindim. Ve bunu sadece bir o tarafa bir bu tarafa yürüyerek azaltabiliyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giydiğim elbiseyi aynada kaçıncı defa kontrol edişimdi bilmiyordum fakat yine de aynanın önündeydim. Aslında Chae-young olmasaydı hangi elbiseyi giyeceğime bile karar veremezdim. Onun sayesinde bu elbiseyi seçmiş saçlarımı da yapmasına izin vermiştim. Chae-young herzaman yanımdaydı. Bir iş partnerinden daha çok bir arkadaş gibiydi bana. Ona minnettardım. Bay Seokjin ve Jimin bana inanmadığında o arka çıkmış ve beni korumuştu. Ne yazık ki...
-------- "Lalisa bize her şeyi anlattığına emin misin?"
Soru Jimin'dendi.
Ve sanırım...
Her şeyden haberleri vardı.
"E-evet Jimin neden?"
Bay Seokjin gülümsediğin de gözlerim Chae-young'u bulmuştu. O da bu durumu anlamayan taraftı.
"Yerinde duramıyorsun Lalisa, yutkunup duruyorsun? Bunlar bir neden değil midir?"
Jimin'e bakmamış ve gözlerinin arsızca bedenimde gezimesine izin vermiştim. Yeniden yutkunduğum da o devam etmişti.
"Söylemek istediğin bir şey yoksa gidebilirsin."
Ve sanki bunu beklermiş gibi ayağa kalkmış ve odadan çıkmıştım. Bazen Park Jimin'in merakı işe yarıyordu. Üzerime gitmemesi ise artı puandı. Teşkilat ne olursa olsun bana güveniyordu. Bunu anlamıştım. Onları kandırmak da, yeni planım için rol yapmak da kolay olacaktı. Park Jimin az önce bana yenilmişti. Gerçekten bir sorunum olduğuna inanmıştı. Bana, inanmaması gerekirdi. ---------
Chae-young yaklaşık yarım saat önce şans dileyip kendi evine geçmişti. Bense kendimi yemeye devam etmiştim. Birkaç saat sonra resmen evli olduğum duyurulacak daha sonrasında ise Jeon'un malikanesinde yaşamaya başlayacaktım.
Plan basitti. İnine giriyordum. Ona dair önemli şeylerin fotoğrafını çekip teşkilata atacaktım. Fazla önemli olmayanları. Böylelikle illegal suçlarına balta vurup onu yavaş yavaş bitirecektim. Jeon Jeongguk zekiydi. Bunu herkes biliyordu bu yüzden benden asla kuşkulanmamasınısağlamalıydım. Henüz bunun hakkında ne yapacağımı bilmiyordum fakat geç değildi. Elbet bir yolunu bulurdum.
