1.6♛

6.1K 501 747
                                    

*normalde evlilik sözleşmesi sadece bir anlaşmadır. İki kişinin evlenmesi için nikah gerekiyor fakat ben ikisini de "ivit" diye bağırtmak istemiyorum bu yüzden sözleşme imzaladığında evlenmiş olacaklar.*

Satırlar arası yorum bırakmayı ve oy vermeyi unutmayıınn.
iyi eğlenceler.❤️

"Tek bir şartım var."

Jeongguk imzasını atacakken onu tutmuş ve gözlerime bakmasını sağlamıştım.

"Senin çocuğunu doğurmam."

Jeongguk yüzüne alaycı bir ifade yerleştirirken çenesini kaşımıştı.

"Hmm, öyle mi?"

Neden böyle baktığını anlamak çok zor değildi. Kendini çekici bir erkek olarak adlandırıyordu ve bu doğruydu da. Bahse girerim ki şu zamana kadar hiç geri çevirildiği  olmamıştı. Ve yine bahse girerim ki o hiçbir zaman ikinci seçenek olmamıştı.

"Öyle."

Bir adam için ve/veya bir iş için bu karanlık dünyaya bir can getiremezdim. Şayet ki bir gün anne olacaksam bu sevdiğim adamın kolları arasındayken olacaktı. Bir suçlunun kolları arasındayken değildi.

"Bana karşı koyamazsın."

Şimdi benim yüzümde canlanan ifade tanıdıktı. Bu sözcükler onun için yanıp tutuşan kadınlar için geçerliydi. Benim içinse... Kesinliği yoktu.

"Konudan sapıyorsun Jeon, benim için çıldırdığını biliyorum fakat konuşmamız gereken bir çok şey var."

Kollarımı göğüsümün altında birleştirdiğim de yüzüme ciddi bir ifade yerleştirmiştim. Böyle devam ederse o kayıtları kendi ellerimle bay Seokjin'e verir, Jeon Jeongguk'dan sadece birkaç seneliğine kurtulurdum. Sonuçta o bir kayıttı ve kayıtlar delil olarak pek de değer etmiyordu. Özellikle de teknoloji devrinde uzaktan çekilmiş bir görüntü aman aman bir delil değildi. Planım onun inine sızmaktı. En derinine.

"Seni dinliyorum."

Jeongguk elindeki kalemi dosyanın üzerine atıp geriye çekilmişti. Acaba imzaladıktan sonra mı kurallarımı söyleseydim? Neyse zaten her halükarda kabul edecekti.

"Seninle bir anlaşma yapıyoruz fakat bu her türlü kirli işinde seninle olacağım anlamına gelmez. Beni her şeyden uzak tutacaksın."

Teşkilat için çalışsam dahi onlardan ve ekip arkadaşlarımdan daha şimdiden bir şeyler saklar olmuştum. Şayet ki usulsüz bir durumda olursam -onunla beraber- iş birliğinde yapmış gibi gösterilip Taylan'a sürülebilirdim. Ona yardım ve yataklık yapamazdım.

"Sana kirli işler yaptığımı düşündüren nedir?"

Gözlerini kısmıştı. Şayet ki şuan yalan söylüyor olsaydım beni anlardı. Ona her daim yalan söylediğimi düşünürsek de benim yalanlarım aslında doğrularımdı. Kısacası anlamayacaktı.

"Seni araştırdığımı söylemiştim. Hakkında açılan davalar ve hâlâ cebelleştiklerin seni masumluktan uzaklaştırıyor."

İkimizde tekli koltuklarda oturuyorduk. Aramızda bir adımdan daha az mesafe vardı bu yüzden her türlü mimiğimi görüp okuyabiliyordu. Fakat yine de bana inanacaktı.

Erebus: God of Darkness | lizkook³Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin