0,4♛

6.4K 550 334
                                    

"Seni beğenmiş olmalı ki böyle bir tepki vermiş." Bay Seokjin sabahın köründe eve gelmiş ve ne olduğunu sormuştu. Git diyememiştim çünkü o benim üstümdü. Ve bir üstümün karşısına saten gecelik ile çıkmak en son istediğim şeydi.

"Daha çok bir daha seni burada görürsem tecavüz ederim demek istiyor gibi."

Bu konuları bay Seokjin ile açıkça konuşabiliyordum çünkü daha birkaç ay önce "eğer sizi yatağına çağırırsa önce azıcık naz yapın daha sonra da üstünüzde nefesinin kesilmesini izleyin." Diyen oydu. Ayrıca kadınlardan da hoşlandığını zannetmiyordum.

"Jeon Jeongguk'un nasıl bir adam olduğunu biliyorsun Lalisa. O görünüşünü beğenmediği yemeğe dokunmaz."

Hafifçe başımı sallamıştım. Bu zamana kadar yanında görülen kadınlar fazlası ile güzel ve naif duruyorlardı. Tek gecelik ilişkilerinde bile kadının her türlü ayrıntısına bakıyordu. O adam bir şeylerin peşinde değilse en azından bu yönden bir tehditte bulunmazdı.

"Artık ofise ve sürekli gittiğin yerlere gidemezsin. Mümkünse sadece işten eve, evden işe git." Planın en başında ailem ve sevdiklerim için fazlasıyla korkmuştum. Fakat daha sonra teşkilat bana öyle bir kimlik vermişti ki. Hiçbir yönden eksisi yoktu.

Bir sene önce hayatını yitiren bir iş adamının gayri resmi çocuğu olarak gündeme gelmiştim. Adamın başka yakını olmadığı için parası devlete gitmişti. Yanında çalışanların ise ağzı sıkı bir şekilde kapatılmıştı.

Tayland'ın en zenginlerinden olan bu adamın mal varlığı bana geçmiş gibi gözükürken yıllarca bana yardım etmiş gibi sahte belgeler düzenlenmişti. Yani ben Bay Manoban'ın medyadan sakladığı biricik kızıydım. Bunun dışında annem yoktu. Kayıtlara yetimhane de kaldığım fakat bu süreçte de bay Manoban tarafından el üstünde tutulduğum yazıyordu.

Eğer ki Jeon Jungkook beni araştırırsa ,ki buna dair bir duyum almıştık, birkaç sene önce üzerine miras kalan yetimhanede büyümüş bir kız olarak bulacaktı. Gerçek kimliğime dair, okuduğum okul'dan doğduğum yere kadar hiçbir şey bulamayacaktı. Çünkü benim adım ne Lalisa'ydı ne de bay Manoban'ın biricik kızıydım. Gerçek hayat hikayem ise basitti. Polis akademisi mezunuydum. Dövüş sanatları ve silahlar konusunda iyiydim. Bu iş için bir yıl önce Kore'ye gelmiştim. Pranpriya'ya dair her şey silinmiş, sarı saçlarım da dahil olmak üzere bana dair olan her şey gitmişti.

"Yarın bara yeniden gideceksin değil mi?"

Bay Seokjin ayağa kalktığı zaman başımı sallamış ve kapıya kadar onu geçirmiştim. Bu tehlikeli işe girmeyi ben seçmiştim. Aileme ve bana bir şey olmayacağına dair birçok farklı yerden onay almıştım. Eğer işler tersine dönerse Pranpriya olarak Tayland'da hayatıma devam edebilecektim. Ömrümün sonuna kadar yetecek paraya sahiptim. Umarım ki işler sorunsuzca ilerlerdi. Umarım ki Jeon Jeongguk'u hapise tıkmak bu yaşadıklarıma değerdi.

"Sence fazla mı abarttık?"

Başımı olumsuz anlamda sallamış ve yola bakmaya devam etmiştim. Jimin artık bizi götürüp getirmeyecekti. Ve artık... Park Jimin'i tanımamış gibi yapmak en iyisiydi.

Arabayı barın önünde durdurduğum zaman rujumu kontrol etmiştim. Siyah ceket elbiselerden giyiyordum. Göğüs kısmında taş detayları varken bedenimi tamamen çevreliyordu. Chae-young ise kırmızı bir üst ile siyah bir etek giyiyordu. File çorapları ve postalları ile asi bir hava çiziyordu. Kırmızı uzun saçlarını sol tarafa atmış, sağ tarafında kalan azınlık saçları örmüştü. Makyajını ise düne göre daha az ve keskin yapmıştı. Beğenmiştim, abartı durmuyordu.

Erebus: God of Darkness | lizkook³Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin