2.1♛

5K 475 386
                                    

"Seni çok sevecek"

Gözleri yüzümde değildi. Annesini bulmuştu. Onları takip ettiğimde ise kalebodurda bir tekerlekli sandalye de oturan ve bahçeyi izleyen kadınla karşılaşmıştım. Belki yüzü bu tarafa dönük değildi fakat sarı saçları parıl parıl parlıyordu.

Harelerim büyümüştü. Yanındaki hava makinesinden nefeslerini çeken kadın zayıf ve narin duruyordu.

Sanki bir saniye sonra ölecekmiş gibi...

Zayıf.

Jeongguk'un eli elime kenetlenmiş boşta kalanı ile beraber ahşap kapıyı aralamıştı. Kulaklarıma ince bir keman sesi ilişirken gözlerimi zayıf kadından çekemiyordum. Jeongguk ileriye doğru bir adım attığında bile yerinde çakıllı kalmış gibi duran ayaklarım hareket etmemiş aramızdaki tek bağ plan ellerimizin arasındaki gerilim artmıştı.

"Hadi."

Gülümsemişti daha sonra. "Yapabilirsin." Der gibi. Harelerime bir sıcaklık ile bakmıştı. Başımı olumlu anlamda sallayana kadar elime güç vermiş yanımda olduğunu hissettirmişti. Daha sonra çıplak kalebodura değen ayakkabımdan bir gıcırtı kopmuş iki mavi gözün tek odağı ikimiz olmuştuk.

Seslice yutkunmuştum.

Jeongguk, gülümsemişti.

Zayıf kadın daha çok gülümsemişti. Hareleri bir bana bir oğluna uğramıştı. "Jeongguk?"

Sanki burada olduğumuza inanamamıştı.

Zayıf ve kemikli parmakları ile yüzündeki hava cihazını indirmişti. "Hoşgeldiniz." Kadın yerinden kalkmak ister gibi hareketlendiğinde Jeongguk elimi bırakmış ve birkaç adımda yanına gidip kalkmasını engellemişti.

"Hoşbulduk anne."

Kadın güçsüz kolları ile ona sarılnış Jeon Jeongguk karşısında diz çöküp ona tutunmuştu. Mi-hi oğlunun dolgun saçlarına bir öpücük kondurup kokusunu içine çekmişti. İkisinin bu halini uzaktan izlemiş kadının mutluluktan ağlayan haline gülümsemeden edememiştim.

Zayıf kadının gözleri beni bulduğunda Jeongguk'dan ayrılmış ve gülümseyerek bakmıştı.

"O Lalisa mı?"

Jeongguk başını olumlu anlamda salladığın da annesinin yanına oturmuştu. Yaşlı kadın elini gelmem için uzattığında tutup bir diğer yanına ilişmiştim.

"Tanıştığıma memnun oldum efendim."

Kadın ellerimizi çözdüğün de kemikli parmakları yüzüme gelmişti. Yanağımı bir anne edasıyla okşadığın da Jeongguk'a bakmadan konuşmuştu.

"Bahsettiğinden çok daha güzelmiş."

Benden annesine bahsetmişti.

Ve bu...

Onun adına söylemiş olduğum tüm tanımları yerle bir etmeye yetmişti.

Annesini taparmışcasına seven adamdan benim hakkımda bahsetmesi beklemediğim bir şeydi. Jeongguk gözlerime baktığında yüzündeki gülümsemeyi silmeden başını sallamıştı. Daha sonra uzun bir süre annesiyle bakışmıştı.

Erebus: God of Darkness | lizkook³Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin