1.2♛

5.7K 502 372
                                    

Bu bölümü yazmaya başlamadan önce bir önceki bölümü düzelttim. Aşk olsun neden yazım hatalarını söylemiyorsunuz? Uyku sersemiyken "sağdık" yazmayı bile başarmışım, noktalama işaretlerinden bahsetmiyorum bile.

Her neyse size iyi okumalar bal porsuklarım.🖤💚

Arabadan inemiyordum. Görüntümden ve kendimden emindim ama Jeon Jeongguk'un karşısına çıkma cesaretini kendimde bulamıyordum.

Nedenini bilmiyorum diyemezdim. Ah, dün öpüşmüştük ve başta Bay Seokjin çığlık atsa da daha sonra biraz azarlamıştı. Çünkü kurallar vardı. Onun her isteğine evet diyemezdim. İpler onun değil benim ellerimde olmalıydı. Hata yapmıştım. Ve bu gün ne yapacağımı dahi bilmiyordum.

"Kendin ol." Diyen Bay Seokjin, şimdi ne yapmam gerektiğini söylemiyordu. Başta kolaydı. Verileni yapıyor ve devam ediyordum. Şimdi ise düşünmem gerekiyordu. Bir adım attıktan sonra ne olacağı hakkında uzun uzun düşünmem gerekiyordu. Düşünemeyecek kadar yorgundum.

Saat 10'u bulduğunda arabadan inebilmiştim. Şirket avukatları çoktan varmışlardı bense yarım saattir geç kalıyordum. Sanırım imzaların atılması için orada olmam lazımdı ve ben daha yeni gidiyordum. Jeon Jeongguk vazgeçmiş olabilirdi. Bundan korkmam gerekiyordu öyle değil mi? Neden bunun olmasını ve koşarak buradan ayrılmayı istiyordum?

 Bundan korkmam gerekiyordu öyle değil mi? Neden bunun olmasını ve koşarak buradan ayrılmayı istiyordum?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Altın sarısı diz kapağımın hizasında bir kalem etek ve sade bir üst giyiyordum. Makyajımı abartısız tutarken siyaha boyadığım saçlarımı omuzlarıma düşecek şekilde düz bırakmıştım. Bu gelecek hamlemizdi. Jeongguk farklı halimi beğenecek miydi bunu öğrenecektik. Siyah saçlarım soluk tenimi daha da soluk göstermişti fakat yeni hali, beni daha da çekici göstermişti. Saçlarımın ana rengi koyuydu fakat bu zamana kadar hiç bu denli olmamıştı. Ben beğenmiştim, önemli olan ise onun beğenmesiydi.

Saçlarımın boyanacağı kesindi ama ne renk olacağı konusunda kimsenin bir fikri olmamıştı. Eğer iş Park Jimin'e kalsaydı kısa saçlarım kızılın elli tonunu görebilirdi. Tabii daha sonra Chae-young siyah olmasını gerektiğini söylemiş, bay Seokjin ise "denemekten zarar çıkmaz" diyerek onu desteklemişti. Sonuç güzeldi, amacına uyarsa daha da güzel olacaktı.

Şirkete ayak basar basmaz bir çalışan koşarak yanıma gelmiş ve endişeli ifadesini sesine yansıtarak solumuştu.

"Lalisa hanım lütfen beni takip edin."

Rica ve yalvarma kokan cümlesinin ardından usulca başımı sallamış ve peşine takılmıştım.

"Daha erken geleceğinizi düşündüğümüz için toplantı salonuna geçmiştik."

Erebus: God of Darkness | lizkook³Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin