ᵍᵃʳᵈᵉᶰᶤᵃ//ʲᵘᶰᵍᵏᵒᵒᵏ⁺ᵗᶻᵘʸᵘ

|3|

(2 Sene sonra)

Koskoca 2 sene geçmişti. Bu 2 sene içinde daha da bağlanmıştık birbirimize. Chaeyoung çoğunlukla avcılığa gidiyordu. Bangchan ise kasabaya. Olan biteni öğreniyordu. Ben de evde oturuyordum. Yemek ve ev işlerinden sorumluydum. Küçük kulübemiz 2 sene içinde daha da gelişmişti. Uçurum kenarında olan bu kulübe'nin bahçesine bir sürü Gardenya ekmiştim.

Gardenyaları çok seviyordum. Çünkü bana kardeşimi hatırlatıyordu. O Gardenya gibi kokuyordu. Her zaman kulağının arkasına Gardenya sıkıştırır, bir düzine toplar bana getirirdi. Bu yüzden Gardenyaları çok seviyordum.

Gardenya ekili bu bahçede oturur kitap okurdum hep. Yeteneğimi geliştirmeye çalışırdım. Silah ve Kılıç kullanıyordum. Bu yüzden Bangchan bana ok vermişti. Normal bir ok değildi bu. Dağdan topladığım çiçeklerden zehir oluşturuyordum. daha sonra bu zehri bir kavanoza koyuyordum ve belime bağlıyordum. Okları zehirle dolu kavanoza batırıp düşmana atıyordum. Gerçi şimdiye kadar sadece 1 kişi öldürmüştüm. O da bir geyik. Chaeyoung ve Bangchan Doğuya, Batıya gidip halkın huzurunu bozan insanları öldürmeye başlamışlardı bile.

Bir insan öldürebilir miyim bilmiyordum.

Cy: Tzuyu! yine daldın. Çabuk ilerle.

Düşüncelerimden sıyrılıp yola devam etmiştim. Chaeyoung'la birlikte dağa çıkmıştık. Kitabımdan öğrendiğim yeni zehirler için bitki toplamam gerekti.

Yolda gördüğüm bütün çiçekleri toplamıştım. sonunda dağın en tepesine ulaşmıştık. Kırmızı güllerden toplayabildiğim kadar toplamıştım. Geri eve dönmek için hazırlandığımızda bir çığlık sesi duymuştuk.

Cy: O ne ?

Etrafa baktığımda bir şey görememiştik.

Chaeyoung hemen silahını çıkarmıştı.

Bir çığlık sesi daha gelmişti. Chaeyoung boşta olan eliyle kolumu kavramıştı. Beni de arkasından sürükleyerek ormanın içine girmişti.

Ne dersem diyeyim duymayacaktı. 2 seneden beri ne kadar inat olduğunu anlamıştım. Her zaman kendi bildiğini yapıyordu.

Düzlük bir alana geldiğimizde genç bir çocuk ve bir kız görmüştük.

Çocuk kızı ağaca yaslamış ve ona saldırıyordu.

Cy: Sen nasıl olurda bir kızı taciz edersin!

Chaeyoung öfkeyle bağırmıştı. Gözlerinden sel gibi yaş akan güzel kız ve genç çocuk bize bakmıştı.

Hj: Hadi ama...Ne zaman güzel bir kız bulsam birileri bunu bölmek zorunda mı?

Cy: Ne saçmalıyorsun lan sen!

Chaeyoung silahını iyice kavrayıp çocuğa doğru koşmaya başlamıştı. Çocuk elini uzatıp Caheyoung'un alnını tutmuştu. Chaeyoung koşmaya çalışıyordu ama ilerleyemiyordu.

Genç çocuk Chaeyoung'un elindeki silahı alıp yere atmıştı.

Hj: Sen benimle dövüşecek seviyede de-

Chaeyoung çocuğun elini tutup çevirmişti. Diz kapaklarına tekme atıp çocuğu yüz üstü yere yatırmıştı.

Hj: Lafımı geri alıyorum.