Tz: Bangchan onlar kimdi?
Bilmem kaçıncı milyon sorumun cevabını hala alamamıştım. Bangchan gayet sakin bir şekilde yola devam ediyordu.
Tz: Neden bize bahsetmediniz Chaeyoung.
Chaeyoung sonunda kafasını kaldırıp bana bakmıştı.
Cy: Anlatacağız Tzuyu. Eve az kaldı.
Oflayıp kafamı sallamıştım. Birkaç dakika sonra eve gelmiştik. Bangchan kendini tekli koltuğa attığında karşısında dikilmiştim.
Tz: Anlat artık Chan.
Ch: Tzuyu, otur anlatalım.
Hyunjin ve Yeji'nin yanındaki boşluğa sığışıp onlara bakmaya başlamıştım. sırtını duvara yaslamış, düşünceli Jungkook bizi takmıyordu yine.
Ch: Bak Tzuyu, biz bu grubu kurmayı önceden düşündük. Çok önceden. Ve sadece 3'ümüz olacaktık. Eunwoo, Bangchan, ben. Hepimiz aynı fikirdeydik. Ama sonra, Eunwoo kendini başka şeylere kaptırdı.
Bc: 2. prensese.
Ch: Bir kız için bizi sattı. İşte o gece, onu aramaya çıktığımızda seni gördük. daha sonra gel geldin takıma. Sonra Hyunjin, Yeji, Jungkook... Onun vazgeçtiğini düşündük. Göründüğü gibi vazgeçmemiş. Aksine, bize rakip olmak istiyor.
Yeji lafa atılacaktı ki Bangchan önce davranmıştı.
Bc: Jungkook Eunwoo'yu nerden tanıyorsun?
Bangchan'ın sorduğu soruyla Jungkook belini dikleştirmişti. Saçlarını geriye attırdıktan sonra Bangchan'a bakmıştı.
Jk: O şerefsizin babası babamı öldürdü.
Hepimiz şaşıp kalmıştık.
Bc: A-anladım.
Jk: Bu yüzden ölümüne bu grupta olacağım. Onları yenmek için elimden geleni yapacağım.
Bangchan yerinden kalkıp Jungkook'un omuzunu sıvazlamıştı.
Bc: Hepimiz yapacağız , merak etme.
Ortamda oluşan sessizliği bozup yerimden kalkmıştım.
Tz: Yemeği hazırlayayım ben.
Mutfağa geçip yiyecek bir şeyler hazırlamaya başlamıştım.
Her şey hazır olunca onlara seslendim. Tek tek yerimizi aldığımızda Jungkook'un yüzü asıktı. Geçmişi aklına gelmişti sanırım. Yemekten sonra hepimiz bahçeye çıkmıştık. Hava çok güzeldi ve dışarda oturmak istemiştik.
Çıkar çıkmaz Gardenyalarıma bakmıştım. Gittikçe daha da güzelleşiyorlardı. Yüzümdeki gülümsemeyi yok etmeye çalışıp bizimkilere bakmıştım.
Ch: Gardenya kadar olamadık şu hayatta.
Bc: Sadece Gardenyaları güldürür onu.
Tz: abartmayın.
Birlikte ağacın dibine oturmuştuk. Hyunjin kendini çimlerin üstüne atıp yıldızları izlemeye başlamıştı. Aynı şekilde Yeji'de. Jungkook her zamanki gibi düşünceliydi. Chaeyoung ile Bangchan da aralarında fısıldaşıyorlardı.
Kafamı ağaca yaslayıp gözlerimi kapattıp. Yaklaşık 1 saat burda oturmuştuk.
Yj: Biz içeri giriyoruz.
Hy: Dur son mochi'yi ben yiyeceğim!
Duyduğum seslere rağmen gözlerimi açmamıştım. Biraz sonra kolumda bir sıcaklık hissetmiştim. Ve ardından Chaeyoung'un sesi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᵍᵃʳᵈᵉᶰᶤᵃ//ʲᵘᶰᵍᵏᵒᵒᵏ⁺ᵗᶻᵘʸᵘ
FanfictionTzuyu : Hey, Gardenya sever misin? Jungkook : Hayır, nefret ederim.