|7|

484 49 15
                                    

Gün batımından dolayı turunculaşmış havanın rengi daha da koyulaşmıştı. Yeji hala ağlıyordu. Saçlarını okşayan ellerimi omuzlarına koyup,

Tz: Hadi kalk Yeji. Gidelim. Çok geç oldu.

Kafasını olumlu anlamda sallayıp ayağa kalkmıştı. Kıpkırmızı gözlerini göktyüzüne dikmişti.

Yj: Kimseye anlatmayacağını biliyorum.

Tz: Merak etme.

Yeji'nin elini sıkıca tutup peşimden sürüklemeye başlamıştım. Ağaçlar Güneşin önünü kapatmıştı. Bu yüzden bastığımız yeri zar zor görüyorduk.

Koşarak patikaya çıkmıştık. kasabadaki evlerin ışıkları bize göz kırpıyordu. Bir süre bu güzelliği izlemiştik. Daha sonra dağın tepesine koşmuştuk.

Nefes nefese evin bahçesine girmiştik. Yeji'nin titreyen bacakları kirden gözükmüyordu. Aynı şekilde benim de elbisem. Beyaz olduğu için tüm tozu toprağı topluyordu.

Kapıyı çaldığımda Chaeyoung açmıştı.

Cy: Nerdesiniz?

Kaşlarını olabildiğince çatmıştı.

Tz: Yeji'yi aradım. Sonra kaybolduk. Geldik işte.

Cy: Bana çıkışma.

Tz: Çıkışmıyorum.

Chaeyoung'un yanındaki minik boşluktan içeriye girmiştim. Hala Yeji'nin elini bırakmamıştım.

Kafamı bir dakika bile kaldırmadan merdivenlere yönelmiştim. Yeji'de benim gibi onlara bakmamıştı sanırım. Odaya girdiğimizde derin bir nefes almıştım. Kendimi yatağa attığımda Yeji üstündekileri çıkartıyordu.

Gözlerimi kapattığımda su sesini duymuştum. Duş alıyordu sanırım. Yaklaşık 20 dakika sonra Yeji odaya dönmüştü.

Yerimden kalkıp ona baktığımda dolaptan kıyafet seçiyordu. Saçından damlayan su tanecikleri belinden aşağıya yol izliyordu. Pembe pijamalarını giydikten sonra kısa bir süre bana bakmıştı. Tahta Komidin'in üstünden tarağını alıp pencere kenarına gitmişti. Uzun saçlarını özenle kurutup taradıktan sonra at kuyruğu yapmıştı.

Bu süreç içinde hiç konuşmamıştık. Pencere kenarındaki sandalyeye oturup Ay'ı seyretmeye başlamıştı.

Biraz yalnız kalmak istiyordu galiba. Havlumu alıp banyoya geçmiştim. Ilık bir duşun ardından tekrar odaya dönmüştüm.

Hala pencere kenarında oturuyordu. Dolaptan pijamalarımı alıp giyinmiştim. Saçlarımı tarayıp ördükten sonra yanına gitmiştim. Elimi omuzuna koyunca irkilmişti.

Tz: Acıkmadın mı?

Yj: Hayır. Aşağıya inmek istemiyorum.

Tz: Hyunjin bilse böyle söylemezdi.

Yj: Bilmese bile söylemesi mi gerek?

Tz: Haklısın. Ben bir şeyler hazırlayıp sana getireceğim.

Yj: Aç değilim.

Hiç neşesi yoktu. Işığı kapatıp aşağıya inmiştim.

Hj: Chaeyoung saçmalama! Ver şunu.

Cy: Sen 3 tane yedin farkında mısın? Bu benim.

Bc: Chaeyoung sen 4 tane yedin ama.

Hyunjin kahkaha atmıştı. Kaşlarımı çatıp mutfağa geçmiştim. Atıştırmalık bir şeyler hazırlarken hepsi bana bakıyordu.

ᵍᵃʳᵈᵉᶰᶤᵃ//ʲᵘᶰᵍᵏᵒᵒᵏ⁺ᵗᶻᵘʸᵘHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin