Bc: Yani sonuç olarak Jungkook..Hepimizin tek hedefi imparatorluğu yok etmek.
Jungkook soğuk bir şekilde Bangchan'a bakıyordu.
Bc: Şimdi teklifimizi kabul ediyor musun?
Jungkook parmaklarını çenesinde gezdirdi ve belini dikleştirdi.
Jk: Kabul etmeyeceğimi en baştan söylemiştim.
Bc: Jungkook ikimizinde hedefi bu. İnat etme artık. Takımımıza girmek sana avantaj kazandıracak. Hala kararında ısrarcıysan kabul ediyorum. Seni takıma almayacağız. Ve ben bu masadan kalkınca istesende seni almam gruba.
Yj: Çok havalı!
Hj: Yeji sus!
Yeji ve Hyunjin aralarında fısıldaşırken biz hala Jungkook'a bakıyorduk. Derin bir nefes alıp Bangchan'a baktı.
Jk: Savaş aletimi getirebilirsin Chan, kabul ediyorum.
Bangchan hafifçe sırıtıp yerinden kalmıştı ve 2. kata koşmuştu.
Cy: Umarım bu işi güzelce hallederiz. Sessizliği bakışmalarımız dolduruyordu. Birkaç dakika sonra Bnagchan elinde bir kutuyla geri dönmüştü. Kutuyu Jungkook'un önüne koyup yerine oturmuştu ve
Bc: Sana en uygunu bu diye düşündüm.
Jungkook kutuyu açtığında içinden bir kılıç çıkmıştı.
Cy: Ben de diyorum bu kutu niye baya büyük...
Jungkook kılıcı kutudan çıkartıp yukarıya kaldırmıştı. Gri-kırmızı renge sahip kılıç fazlasıyla parlaktı. Keskinliği görünüşünden bile belli oluyordu.
Jk: B-bu mükemmel!
Jungkook ayağa kalkıp birkaç hareket sergilemişti bize. İlk defa Jungkook'un gülüşünü görmüştüm. Tavşan dişleri, gece gökyüzünde parlayan Ay gibi parlıyordu adeta. İyice belirginleşmiş elmacık kemikleri ciddileşince yok olmuştu.
Jk: Teşekkür ederim.
Bangchan ayağa kalkınca hepimiz kalkmıştık.
Bc: Güzel bir takım arkadaşı olalım.
Jungkook kafasını sallamıştı.
Bangchan gülümseyip bana bakmıştı.
Bc: Tzuyu, biz dışarıya gidip biraz yiyecek alacağız.
Tz: Siz gelene kadar evdekilerle yemek yaparım.
Bangchan kafasını sallamıştı.
Jk: Bir dakika üstümdekileri çı-
Bc: Jungkook yaraların hala çok derin. Sende Tzuyu ile evde kalmalısın.
Jk: Ne saçmalıyorsun? Gidip yiyecek alacağız ve geleceğiz. Savaşmayacağız ya...
Ortamı bir sessizlik kaplamıştı.
Cy: Sanırım hırsızlık yaparken savaş çıktığını bilmiyor. Yazık.
Chaeyoung masadaki kırmızı elmayı alıp merdivenlere yönelmişti.
Jk: Şaka mısınız?
Bc: Alışacaksın Jungkook.
Bangchan Jungkook'un omuzunu sıvazlayıp Chaeyoung'u takip etmişti. Yeji ve Hyunjin de onların peşine düşünce ikimiz kalmıştık odada. Kaşlarını çatıp beni süzmüştü.
Tz: Senle kalmaya meraklı değilim.
Jk: Ben zaten şeyle- adın her neyse- kalmayı çok istiyorum diye bağırıyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᵍᵃʳᵈᵉᶰᶤᵃ//ʲᵘᶰᵍᵏᵒᵒᵏ⁺ᵗᶻᵘʸᵘ
FanfictionTzuyu : Hey, Gardenya sever misin? Jungkook : Hayır, nefret ederim.