ᵍᵃʳᵈᵉᶰᶤᵃ//ʲᵘᶰᵍᵏᵒᵒᵏ⁺ᵗᶻᵘʸᵘ

|23|

Elimdeki papatya özünü diğer karışımlara ekledim.

Tz: İşte oldu!

Okumu zehirlere batırıp karşıdaki tahtayı nişan aldım. Parmaklarım serbest kaldığında ok tahtaya saplandı. Gülümseyip uzaktan beni izleyen Jungkook'a baktım. Ağır ağır yanıma geldi ve karşımda dikildi.

Tz: Tahtaya isapet ettirmek kolay ama insana zor...

Jk: Bu kadar yufka yürekli olma Tzuyu.

Savaş aletini bir kenara attı ve yanıma oturdu.

Jk: Bazı insanlar ölmeyi hak eder.

Tz: Hiçbir insan ölmeyi hak etmez Jungkook.

Jungkook hafifyen sırıttı. Dalga geçercesine kafasını salladığında gözlerimi kısmıştım.

Jk : Kötü insanlar neden yaşasın ki?

Ofladım ve gökyüzüne baktım. Hafiften grileşmiş bulutlar yağmurun habercisiydi. Sis her yeri kaplarken tekrar Jungkook'a baktım.

Tz: İnsanları kötü yapan paradır. Her şey şan, şöhret ve para için. İnsanlar bu 3 şeye sahip olduğunda kötüleşiyor. Daha fazla para istiyor. İnsanları dolandırıyor. Bir altın için birbirlerini öldürüyorlar. İnsanları kötü yapan şey paradır.

Jungkook çatılmış kaşlarını gevşetti ve kafasını olumlu anlamda salladı.

Jk: Haklısın Tzuyu.

Alt dudağımı büzdüm ve antreman yapan Chaeyoung'a baktım. Gerçekten çok çalışıyor...

Bc: Hey Tzuyu!

İlerdeki ağacın gövdesine yaslanmış Bangchan'a baktım.

Bc: Boş boş oturacağına kalk da çalış.

Burun kıvırdım ve elimi olumsuz anlamda salladım.

Banchan tek kaşını havaya kaldırıp gülümsemişti sadece.

Jk: Lanet olsun burada ben de varım. Ama sadece sana çağırıyor.

Tz: Sen ona soğuk davranırsan o da sana soğuk davranır.

Yerden kalktım ve Jungkook'un karşısında dikildim.

Jk: Yine de sana bu kadar - Üstünde toz var - yakın olması hoşuma gitmiyor.

Jungkook cümlesini bitirir bitirmez elbisemdeki tozları temizlemeye başladı.

Tz: Sadece kardeşiz Jungkook. Küçüklüğümden beri yanımda.

Jungkook kafasını yukarıya kaldırdı ve gözlerime baktı.

Jk: Keşke ben de seni küçükken tanısaydım. Her gün gardenyalarını kopartırdım. Sen de bana kızardın. Ardından beni bahçede kovalardır. Kovalarken kolumu tutup beni kendine çekerdir. Ben senin üstüne düşerdim. Dudaklarımız bir anlığına bul- Boşver bunu şimdi. Bir kez öpsene beni.

Jungkook ağzı kulaklarına varıncaya kadar gülümsedi ve kollarımı çekiştirdi.

Tz: Saçmalama.

Kolumu elinden çekip Bangchan'a doğru ilerledim. Arkamdan gelen adım sesleri yürümemi hızlandırmıştı. Kahretsin! Adım sesleri daha da hızlanıyordu.

Yavaş tempoda koşmaya başladığımda arkama baktım. Jungkook benle göz göze gelince koşmaya başladı.

Lanet olsun!

Olabildiğince hızlanan bacaklarım titriyordu.

Tz: Jungkook dur!

Jungkook cevap vermedi ve daha da hızlandı.