Tz: Şimdiye kadar gelmeleri gerekti!
Gözyaşlarım sicim sicim yanağımdan süzülürken yerimden kalkmıştım. Pencereye doğru birkaç adım atmaya kalmamıştı ki Bangchan beni tutmuştu.
Bc: Tzuyu bu kadar dert etme! İkisinin de ne kadar mükemmel savaşçı olduğunu biliyorsun. Yej biraz naz yapmış olabilir. Otur şöyle.
Pencerenin kenarına çektiği sandalyeye oturup Ay'ı seyretmeye başlamıştım.
Cy: Çıkıp bir bakmamızda fayda var Chan.
Tezgaha oturmuş salatalık yiyen Chaeyoung'a bakmıştım kısaca.
Tz: Bencede!
Bangchan ensesini okşadıktan sonra bana bakmıştı.
Bc: Savaş aletlerinizi de alın. Hyunjin'inkini de alalım. Unutmuştu.
Tz: Ay! bir de unutmuş mu? Yeji'de daha tam eğitim almadı! kesin bir şey oldu Bangchan. Şimdiye kadar çıkmamız gerekti!
Merdivenlere doğru koşmuştum. Odaya girdiğimde derin bir nefes alıp dolabın kapağını açmıştım.
Beyaz rahat bir elbise, kahverengi kalın kemer ve kahverengi botlarımı çıkarmıştım. Elbisemi giydip kemerimi takarken kapı açılmıştı. Chaeyoung elindeki çatalı yere atıp yatağa yatmıştı.
Tz: Kalk üstünü giyin.
Cy: Ne var üstümde?
Tz: sorunda o. Bir şey yok. Düzgün şeyler giy. Sonrada o çatalı yerden al.
Botlarımı giydikten sonra odadan çıkmıştım. Bangchan su içtiği bardağı tezgaha koyup yanıma gelmişti. Giydiği koyu mavi ceketi tenini daha da beyaz göstermişti.
Bc: Ben hazırım.
Tz: Chaeyoung da hazırlanınca çıkalım.
Birkaç dakika sonra Chaeyoung'da gelmişti. Siyah boğazlı kazağının altına deri bir pantolon giymişti. Bileğinde biten kısa deri botları yıldız gibi parlıyordu.
Cy: Savaşacağımız için rahat giyindim.
Bc: işin gücün savaş.
Bangchan göz devirip önden çıkmıştı. Arkasından da Chaeyoung ve ben...
Kasabaya doğru inerken dikkatlice etrafa bakmaya başlamıştık.
Ta ki Yeji'nin bileğindeki pembe ipe rastlayana akdar.
Tz: Durun!
Yerdeki pembe ipi almıştım elime.
Tz: Bunu ben bağlamıştım...
Chaeyoung yanıma eğilip ipi incelemişti. Ardından koklamıştı.
Cy: Çok az kan kokusu. Leke yok ama. Sanırım başlarına kötü bir şey gelmiş.
Kaşlarımı çatıp Bngchan'a bakmıştım.
Tz: Sana demiştim!
Bangchan telaşla gözlerini ayırmıştı.
Bc: Nerden bilebilirdim?
Cy: Kavga'nın sırası değil. Hyunjin ve Yeji kasabadan geliyorlardı. Burda olay yaşamışlar. Eğer ki kaçırıldılarsa sağ tarafa veya sol tarafa gitmişlerdir. Düz gitselerdi illaki duyardık. O yüzden Ayrılmamız gerek.
Tz: Ben tek başıma sağ tarafa gideceğim. O tarafta daha fazla bitki gözüküyor. Kolayca zehir yapabilirim. Hem de bu yol daha karışık. Burdan gitme ihtimalleri çok düşük. İkinizin güçleri birleşirse çabucak yenersiniz. bir şey olursa bağırmanız yeterli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᵍᵃʳᵈᵉᶰᶤᵃ//ʲᵘᶰᵍᵏᵒᵒᵏ⁺ᵗᶻᵘʸᵘ
FanfictionTzuyu : Hey, Gardenya sever misin? Jungkook : Hayır, nefret ederim.