Başım ağrıyordu.
Ağrıyan başımı ovalayarak arabayı sürerken,direksiyonu sola çevirdim.Halsizdim, başım ve boğazım ağrıyordu.Dün yatarken pencereyi kapatmadığım için bu hâlde olduğumu biliyordum.
Bunu kendime ceza olarak yapmıştım.Ben kötü olmayı hakediyordum..
Arabayı park ederek indiğimde, ellerimi cebime koyarak ilerlemeye başladım.Onun yerini gördüğümde yüzümde hafif bir gülümseme oluştu.
Onu çok özlemiştim.
Mermer yüzeye oturduğumda mırıldandım."Ah seni çok özledim"daha sonra hafifçe kıkırdadım."Sende beni özledin mi?"
O cevabın asla gelmeyeceğini biliyordum.
"Lütfen sende beni özlemiş ol.Biliyorsun birisi tarafından şımartılmak hoşuma giderdi"yutkundum."Ama artık hoşuma gitmiyor.Ben başkası tarafından değil,senin tarafından şımartılmayı, özlenmeyi severmişim."
Ağlamak istemiyordum.Çünkü o ağlamamı istemezdi.
Ama zaten onun istediğini yerine getirmediğim için şu an yanımda değildi.
Gözümden bir damla akıp gittiğinde,mezar taşına bakarak tekrar yutkundum."Beni affet"
Oturduğum soğuk yerden ayağa kalktığımda mırıldandım."Seni hep seveceğim, güzel dostum Chaeyoung"
Arkamı dönmemle hıçkırmam bir olmuştu.Hızlı adımlarla mezarlıktan çıkarken,arabama binerek buğulu gözlerle sürmeye başladım.Eve gitmek istemiyordum,işe gitmek istemiyordum.
Çok sıkılmıştım,sadece dinlenmek istiyordum.Sonsuza kadar dinlenmek.
Yağmur atıştırmaya başlamıştı. Bulutların kararmasıyla arabayı sürmeye devam ettim.Bugün onun ölüm günüydü.Tam iki sene önce bugün ellerimden uçup gitmişti.Ben neden gitmemiştim ki?
Gözlerimden yaşlar akarken artık önümü görmemekten korkmuyordum.İş yerimin yakınlarında, kendimden geçmiş şekilde araba sürerken durmamı sağlayan şey duyduğum yüksek sesli kornaydı.Şoktan çıkmış şekilde arabayı durdurduğumda hemen önümde duran tanıdık arabayla gözlerimi kırpıştırdım.
Kısa süre sonra arabamın kapısı sertçe açıldığında, yavaşça kafamı oraya döndürdüm.
Kim Taehyung.
"Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun? Aptal mısın sen!"
Bağırmasına karşılık tepki vermeden ona bakmaya devam ettim.Gözlerimden akan yaşları gördüğünde, kaşları çatıldı."Bir şey mi oldu?"
Sesi yumuşadığında yanıt vermedim."Ne oldu?Sen iyi misin?"
Değildim.Ve hastamın önünde bu şekilde güçsüz durmak istediğim son şeydi.
"Beni yalnız bırakır mısın lütfen"diye mırıldandığımda kendime gelmek için derin bir nefes alarak gözyaşlarımı sildim."Bu şekilde mi?Her an kendini öldürecek gibi duruyorsun"
Alayla güldüm."Benim için endişeleniyor musun yoksa?"
Bir an duraksadı."Şu arabadan inmeyi düşünüyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sweet little lies
FanfictionKim Taehyung yalan söylemeyi severdi. Psikoloğu Lalisa Manoban ise ona inanmazdı. Bir gün Taehyung doğruyu söyleyecekti fakat Lalisa ona inanmamayı seçecekti. Kim Taehyung | Lalisa Manoban