Elimle gözlüğümü düzeltirken, yürümeye devam ettim.İçtiğim iki tane ağrı kesici hap ve iki bardak kahveyle azda olsa kendime gelmiştim.Ama bu... değiştirmiyordu.Dün olan şeyleri unutmadığımı değiştirmiyordu.
Kliniğe doğru yürürken, gözlüğümü çıkararak çantamın içine attım.Maalesef arabam barda kalmıştı bu yüzden otobüsle gelmiştim.Asıl sorun ise arabamın anahtarının Taehyung'ta olduğunu biliyordum ama arayıp isteyememiştim bile...Kimin yüzüne baksam sanki dün benim barda yaptığım hareketleri biliyorlarlarmış gibi hissediyordum.Bu saçma düşünceye içimden bela okurken, dinlenme odamıza girdim.Birkaç iş arkadaşım selam verirken, elindeki kahveyle koltukta oturan Sehun'un bakışları bana döndü.Dolabımdan önlüğümü alarak, üzerime geçirirken,o da bu sırada yanıma gelmişti."Günaydın."
Tebessüm ettim."Günaydın Sehun.
"Yorgun gözüküyorsun."mırıldandığında kafamı salladım."Pek uyuyamadım."kendimden geçmiş gibi uyumuştum.
"Çok hastan var mı bugün?"sorduğu soruyla kafamı iki yana salladım."Fazla yok, öğleden sonraya işim biter diye düşünüyorum."daha sonra sorarca ona baktım."Bir sorun mu var ki?"
Kafasını sallarken, mahcup şekilde bana baktı."Aslında... geçen sefer ki yemeği tekrarlamamız mümkün mü diye düşünmüştüm.O akşamı gerçekten telafi etmek istiyorum.Acil bir işim çıkmıştı ve resmen seni tek başına bıraktım"kafasını iki yana salladı."Gerçekten üzgünüm."
Gergince gülerken dolabı kapatarak ona döndüm."Sehun,evet o akşam kırılmıştım ama geçti.Yani kendini mahcup falan hissetmene gerek yok.Sen gerçekten çok iyi bir arkadaşsın.Ama bu kadar işte...Umarım anlıyorsundur beni."bunu telafi etmek istesede asıl amacının benimle tekrar vakit geçirmek olduğunu biliyordum.Ona umut veremezdim.Şimdi üzülmezse ileride daha çok üzülecekti, biliyordum.
"Anlıyorum"diye mırıldandığında yüzü düşmüştü ama belli etmemek için güldü.Saatine bakarak elini omzuma koydu."Randevu saatim geliyor,gitsem iyi olacak.Kolay gelsin."bana gülerek dışarı çıktığında, çaresizce ofladım.Sehun iyi biriydi ve benim yüzümden üzülmesi benide üzüyordu ama daha fazla yapabileceğim bir şey yoktu.Dinlenme odasından çıkarak,kendi odama girdim.Masamın üstünü düzeltirken, gözlerimin önüne dün akşam ki sahnelerin gelmesiyle sandalyeme oturarak gözlerimi yumdum.
Resmen kucağına oturmuştum.
Üstelik bu kişi hastamdı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sweet little lies
FanfictionKim Taehyung yalan söylemeyi severdi. Psikoloğu Lalisa Manoban ise ona inanmazdı. Bir gün Taehyung doğruyu söyleyecekti fakat Lalisa ona inanmamayı seçecekti. Kim Taehyung | Lalisa Manoban