chai, oh my angel (lütfen şarkıyı dinleyerek okuyun.)
"Tamam anne, dikkatli olup beslenmeme dikkat edeceğim. Bende seni seviyorum, görüşürüz." Annemin yaklaşık on kere yaptığı uyarıdan, nihayet telefonu kapatarak kurtulmuştum. Kocaman meslek sahibi kız olmuştum fakat anneydi işte. Başka bir ülkede olsa bile çocuğunun yemeğini, yaşamını, sağlığını önemseyip endişe duyuyordu.
Telefonu kapattığımda üstten gelen mesajı görerek heyecanlanmıştım.
Taehyung :
Jimin arabanı evinin önüne bıraktı.
Anahtarı güvenliğe bırakmış.
Yinede hasar kontrol yapsan iyi olur.
:dYüzümde oluşan gülümsemeyle attığı saate baktım. Yaklaşık yirmi dakika önce atılmıştı. Yarım saattir annemle konuştuğumu düşünürsek, mesajı şimdi görmem normaldi. Taehyung dün gece beni eve bıraktıktan sonra sersem gibi yatağıma uzanarak, gece boyu düşünmüştüm. Yanağımı öpüşünü, yüzünde oluşan serseri gülüşünü, saçlarını ya da gözlerini. Ona kapıldığımı biliyordum. Yavaştan ona kapılıyordum ve buna engel olamıyordum. Onunda hayatındaki diğer kişilere göre bana farklı davrandığını farkedebiliyordum fakat bunun nedenini bilecek kadar bir fikir sahibi değildim.
Uyanıp kahvaltımı yaptıktan sonra annemleri aramıştım. Uzunca öğüt içeren konuşmasından sonra yinede sesini duyduğum için mutluydum. Çok sık görüşemiyorduk ve onları ciddi anlamda özlüyordum. Bugün izin günümdü. İhtiyaçlarımı karşılamak için alışverişe gidecektim. Yeni bir şeyler almak benim için terapi gibiydi. Bu yüzden odaya çıkarak hızla üstüme bir kot ve mor renginde düz bir tişört giydim. Tişörtün uçlarını pantolonumun içine sokarak, dalgalı saçlarımı hafif yukarıdan bağladım. Dudağıma parlatıcı sürerek, kirpiklerimi rimelle kıvırdım.
Hava güzeldi bu yüzden ceket almamıştım. Yan çantamı boynumdan asarak,ayakkabılarımı giydim. Son kez evi kontrol ederek evden çıktım. Üç kere kilitlemeyi unutmayarak.
Binadan çıktığımda güvenlikten arabamın anahtarını alarak, Jimin'in otoparka park ettiği arabama doğru ilerledim. Binmeden önce Taehyung'un dediği gibi hasar kontrol yapmayı unutmamıştım. Yüzümde bir gülümseme oluşurken, arabaya binerek çalıştırdım. Radyodan rastgele bir müzik açarken camı hafif indirerek siteden çıktım. Garip hissediyordum. Normal dışı bir mutluluk vardı üzerimde ve bu beni korkutuyordu. Düşünmemek mi yoksa düşünmek mi insanı daha çok üzerdi bilmiyordum. Çok düşününce hep çok üzülmüştüm. Düşünmezsem geçer miydi bu üzüntü?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sweet little lies
FanfictionKim Taehyung yalan söylemeyi severdi. Psikoloğu Lalisa Manoban ise ona inanmazdı. Bir gün Taehyung doğruyu söyleyecekti fakat Lalisa ona inanmamayı seçecekti. Kim Taehyung | Lalisa Manoban