Asya ve Alparslan yanyana yürürken herkes onlara bakıp fısıldaşıyordu. Asya'nın kaşları çatılırken, Ömer karşıdan hızlı hızlı yürüyordu onlara doğru. Alparslan'ın önünde durup Asya bir bakış attı.
"Söyle Ömer" dedi Alparslan.
"Reis herkes evlendiğinizi duymuş. İşin kötüsü Asya'nın anne ve babası Dekanın olasındaymış okuldan atılmanı istiyorlarmış" dedi.
"Alparslan ne yapacağız şimdi?" dedi Asya tedirgin olarak.
"Merak etme hiçbir şey yapamazlar" dedi Alparslan kendinden emin bir şekilde.
Asya'nın elini tutup, rektörlüğe doğru yöneldi. Asya da şaşkın bir şekilde Alparslan'ın elleri arasında onu takip etmeye başladı. Geçtikleri yolda herkes dönüp ikilinin ellerine bakarak, şaşkınca evlilik söylentisinin doğru olduğu kanaatine vardılar.
"Asya bana güven sadece. Ben halledeceğim senden sadece onlara boyun eğmemeni istiyorum" dedi Alparslan içeri girmeden genç kızı yatıştırmak için.
"Sana güveniyorum" dedi Asya gülümsemeye çalışarak. Alparslan hızla merdivenleri adımladı, Asya ile birlikte.
"Rektörü görecektik Alparslan ve Asya Çetinkaya bizi bekliyordur" dedi Alparslan kapıdaki sekretere. Sekreter içeriye kahve götürdüğün de bu ısimleri duyduğu için;
"Bekleyin lütfen, içeriye haber vermem gerekiyor" dedi yerinden kalkan genç kadın. Kapıya ilerleyip tıklattı ve Alparslan ve Asya'nın geldiğini haber verdi. Daha sonrasında ise geri çekilerek;
"Sizi bekliyorlar" dedi genç çifte. Alparslan halen Asya'nın elini tutuyordu ve odadan içeriye adımladılar. Alparslan Rektörün karşısında oturan adama ve kadına baktı. İkisi de kırklı yaşlarının sonlarında oldukça ciddi giyinmiş insanlardı. Kadının yüz kapısı Asya'yı andırıyorken, adamın Asyadan bir ton daha koyu mavi gözleri vardı.
"Hoş geldiniz çocuklar. Buyurun oturun lütfen" dedi Rektör Mehmet Üstündağ.
Alparslan arkalarındaki toplantı masasından iki sandalye çekti ve Asya ile yanyana oturdular. Asya'nın anne ve babasının gözleri genç adamın üstündeydi.
"Asya sen ne yaptığını sanıyorsun? Hemen nikah iptali yapacağız. Kağıtları imzala ve bitsin bu saçmalık!" dedi Ayla Hanım sinirle.
"Tabiki de bunu yapmayacağım. Alparslan ile birbirimizi seviyoruz, senin saçmalık dediğin şey bizim sevgimiz mi?" dedi Asya kaşlarını çatıp annesine bakarak. Alparslan, Asyadan bu çıkışı beklemiyordu ama kızın kendinden emin tavrını oldukça beğenmişti.
"Annenle düzgün konuş Asya. Avukat olduğumuzu unutuyorsun. Bu genç delikanlı hakkında suç duyurusunda bulunacağız" dedi Murat Bey kibirli bir şekilde. Amacı elbette kızını korkutmaktı, Alparslan ile tehdit edilince geri adım atacağını düşünüyordu.
"Hangi sıfatla beni ihbar edeceksiniz? 20 yaşına gelmiş kızınızı sevdiğim için mi yoksa o da beni sevip evlendiği için mi? Doğru ya Asya söylemişti de bu kadar da değil demistim. Siz sevgi ne demek biliyor musunuz?" dedi Alparslan, Asya'ya psikolojik baskı yaptıklarını bildiği için kendine okları çekerek.
"Bana bak genç adam haddini aşma! Aile arasında bir konuşma bu!" dedi Murat Bey sesini yükselterek. Alparslan adamın karşısında soğuk kanlılığını korudu ve onu kendi cümleleri ile vurdu.
"Doğru söylüyorsunuz bu aile arsında bir konu. Benim ve karımın arasındaki bir konu. Siz bizim ailemize dahil değilsiniz. Şimdi biz ayrılmayacağımıza göre gelelim diğer konuya. Beni okuldan attırmaya çalışıyormuşsunuz?" dedi Alparslan tek kaşını kaldırıp soran bir ifadeyle. Asya, ilk defa Alparslandan onun karısı olduğunu duymuştu ve bu onda değişik bir hisse sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reis'in Sevdası (Tamamlandı)
RomanceGirdiği her ortamda ağırlığı ve duruşu hayran bırakırdı herkesi. Ankara Üniversitesi'nin Reis'i Alparslan'dı. Herkesin yardımına koşar, haklıyı haksızdan üstün tutar, abilik yapıp etrafındakileri kollardı. Adalet terazisi şaşmaz, hiçbir koşulda sars...