Asya genç adamın şaşkınlığı ile bir şey saklandığına emin oldu o an. Yarım saat önce arkadaşı Özlem aramış Alparslan'ı gördüğünü söylemişti. Asya genç adamın eve gideceğini söylediği için nedense huzursuz olmuş ve Özlemin adresini verdiği restorana gelmişti.
"Bana neden yalan söyledin? Eve gideceğini söylemiştin" dedi Asya genç adamın karşısında durup.
"Oğlum" dedi Aslan Bey genç kızın sözlerini duyunca.
"Tanıştırayım babam Aslan, baba sana bahsetmiştim Asya" dedi Alparslan.
"Memnun oldum efendim" dedi Asya mahcup bir şekilde Aslan Bey'e elini uzatıp.
"Bende memnun oldum kızım. Kusura bakma bugün geldim şehir dışından ama geri dönmem gerek Alpasrlan senin derste olduğunu söyleyince daha sonra tanışırız demiştim" dedi Aslan Bey genç kızın elini tutarak.
"Asıl ben özür dilerim gerçekten kusura bakmayın" dedi Asya.
"O zaman bir daha ki sefere seni evimizde ağırlarız baba hafta sonu taşınıyoruz değil mi Asya?" dedi Alparslan, Asya'nın mahcupluğunu görünce.
"Evet tabi ne zaman isterseniz gelin" dedi Asyada.
"Tamam o zaman ben sözümü aldım. Kendinize dikkat edin görüşürüz" dedi Aslan Bey.
"İyi günler efendim" dedi Asya'da.
Babasının gitmesiyle derin bir nefes verdi Alparslan. Asya'nın bir kelimesini bile duyması aralarındaki konuşmanın tam bir felekte yol açardı.
"Alparslan ben özür dilerim" dedi Asya, genç adama bakıp.
"Önemi yok Asya. Sen derse girince aradı babam tanımanızı isterdim ama derste olduğun için haber veremedim" dedi Alparslan babasının yalanını devam ettirerek.
"Başka derse girmeyeceğim bugün eve geçeceğim eşyaların toplanması gerekiyor" dedi Asya.
"Tamam beraber geçelim hallederiz" dedi Alparslan da. Asya ile birlikte arabaya geçtiler ve eve doğru yola çıktılar.
"Boş koli lazım bize borde gazete kağıtları" dedi Asya eşyaları koymak için.
"Markete soralım koli için gazeteleri de alırım artık" dedi Alparslan da genç kızı onaylayarak. İki gün sonra tuttukları eve yerleşmiş olacaklardı.
"Ben eve çıkarım sende kolileri alınca gelirsin" dedi Asya evlerinin sokağına gelince.
"Başka bir şey istiyor musun?" diye sordu genç adam, Asya'ya dönerek.
"Hayır" dedi Asya gülümseyerek. Genç adamın her zaman onu düşünmesi ve isteklerini sorması hoşuna gidiyordu. Evin önünde durunca Asya arabadan indi ve Alparslan yanındaki markete koli almak için gitti.
"Aptal Asya ne bekliyordun ki" diye kızdı eve girince genç kız kendine.
"Adam babasıyla buluşmaya gidiyor sanki sevgilisiyle buluşsa bir şey yapabileceksin sonuçta kağıt üstünde evlisin" dedi montunu askıya asıp çantasını bırakırken.
"Giderek bağlanıyorum ona" dedi dalgınca. Bir yandan genç adamın ilgisine karşılık ona tutunmaya başlarken diğer yandan Alparslan'ın onu korumak için yanında olduğunu biliyordu.
"Görüyorum ama" dedi genç kız Alparslan'ın nadiren yakaladığı yakıcı bakışları gözlerinin önüne gelince.
Başını iki yana sallayıp mutfağa ilerledi ve kendilerine iki gün yetecek kadar tabak çatal ve tencere ayırıp gerisini masanın üstüne çıkartmaya başladı. Herşeyi çıkarttığın da kapı çaldı. Alparslan'ı beklediği için hızla antreye ilerleyip kapıyı açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reis'in Sevdası (Tamamlandı)
RomanceGirdiği her ortamda ağırlığı ve duruşu hayran bırakırdı herkesi. Ankara Üniversitesi'nin Reis'i Alparslan'dı. Herkesin yardımına koşar, haklıyı haksızdan üstün tutar, abilik yapıp etrafındakileri kollardı. Adalet terazisi şaşmaz, hiçbir koşulda sars...