3 - Yeni Bir Son

3.3K 208 60
                                    

Multimedia: Tuğra ve Hira (çok yakışıyorlar dimi😍)

Instagram'da sayfam var artık. Kullanıcı adı = Demirleydiii Hikayeleri. 🤗
Link = https://instagram.com/demirleydiii?igshid=fessykv3nntf

Takip edebilirsiniz. Orada yeni bölümden önce alıntılar paylaşacağım bölümlerden. Spoiler vereceğim. Zamanı gelince soru-cevap da yaparız 😍 bekliyorum sizleri 😊

Oy ve yorumlarınızı merakla bekliyorum Can'lar. Beni yalnız bırakmayın 😍🤗

Keyifli Okumalar; SEVGİLERLE 💜💙

3. BÖLÜM

Bir gün sonra;

Tuğra yüzüne kapanan kapıdan sonra bir daha kızın karşısına çıkmamıştı. Çıkamamıştı, çıksa ne diyecekti. Gördüklerinin ne olduğunu daha kendi bile çözememişti. Eren'e söylemişti kız ile ilgilenmesi için. Hira önceki gece kaldıkları odada gününü geçirmişti. Sessizce, konuşmadan ve yalnız. Eren, Tuğra gibi yapmamıştı. Kızı odaya sokunca kapısında beklemişti. İşi çıkınca da bir adamını görevlendirmişti. Ertesi gün olunca Hira tuvalet ihtiyacı için odadan çıktı. Kapıda bekleyen birini görmemek garipti. Kimseler ortada görünmüyordu. Aşağı kata inip tuvalet ihtiyacını giderdi. Elini yüzünü yıkarken düşünmekten kaçındığı düşünceler yine beynini esir aldı. Tuğra'nın yüz ifadesini anımsadı. Bedenini gördüğü an donan bir yüzdü karşısındaki. Tuvaletten çıkınca aşağı kattan gelen tıkırtılara kulak kesildi. İnmek ile inmemek arasında kalmıştı. Dış kapının oradaki camdan baktı gizlice, evin etrafındaki korumalar kaçamayacağının göstergesiydi. Kafasını olumsuz anlamda sallayıp yine merdivenlere yöneldi. En iyisi kaldığı odaya dönmekti. Tam birkaç basamak çıkmıştı ki aşağı kattan gelen sesler yükseldi. Derin bir nefes aldı genç kız. Daha ne kadar merakla bekleyecekti ki. En iyisi inip yüzleşmek diye düşündü. Çıktığı basamakları inip aşağı kata yöneldi. Mümkün olduğunda sessiz adımlarla ve arkasını kontrol ederek merdivenleri inmeye başladı. İndiğinde kendisini uzun bir hol karşıladı ve koridorun en sonunda aralık bir kapı vardı. Kapalı kapıları es geçip hedefine yöneldi. Sessiz ve küçük adımlarla ilerliyordu. Kapıya yaklaştığında duraksadı. İçeriden bağırış çağırış sesleri geliyordu. Kavga ediyor gibiydiler.
"Tuğra abi, arkanda!" diyen sesle aralık kapıyı biraz daha itti ve içeri baktı. Büyük aynalı odada yerdeki yumuşak yastıkların üzerinde dövüşen adamları gördü. Tuğra kardeşine sinirle; "Ulan beni koruyacağına kendimi koru önce!" diye kızdı. İkiye iki boks gibiydi. Tek problem kural falan tanıdıkları yoktu. Her türlü birbirlerine vuruyorlardı.

Adamlardan biri Eren ile dişe diş dövüşürken, Tuğra ise karşısındaki adamına bir şeylerin hırsını alırcasına davranıyordu. Yumruğunu kaldırdığı an izlendiğini hissedip kafasını geriye çevirdi. Yumruğu havada, gözleri Hira'yla buluşunca kalakaldı. Hira korkuyla bir adım geriye atarken Tuğra'nın boşluğunu yakalayan adamı Tuğra'ya yumruğu geçirdi. Tuğra sendeleyip dengesini yeniden sağladı. Adamının üzerine çullanacakken Hira'nın varlığıyla duraksadı.
"Bugünlük bu kadar yeter gençler." dedi Tuğra.
Eren sinirle; "Abi oyun bozanlık etmesene!" dedi. Tuğra kaş göz yaparak Hira'yı gösterdi. Eren ise gülerek; "Alacağın olsun abi!" dedi ve köşedeki havlusunu aldı. İki adamla birlikte kapıya doğru yürüyen Eren'i gören genç kız kapıdan çekildi ve onların geçmesine izin verdi. Tuğra ise köşedeki havlusunu alıp terini silmeye başladı. Hira tüm cesaretiyle kapıyı kapattı ve adamın dikkatini üzerine çekti.
"Gördüklerini kimseye söyleme!" dedi. Üç kelimeden oluşan bu cümleyi söylerken gözlerini kaçırdı. Tuğra ise havlusunu omzuna asıp Hira'ya doğru birkaç adım attı.
"Söylemedim." dedi. Hira tam rahat bir nefes alacakken Tuğra ekledi; "Ama bu söylemeyeceğim anlamına gelmiyor!"
"Bunu yapma, lütfen." dedi Hira. Tuğra ise omzundaki havluyu alıp sertçe yere fırlattı; "Neden kızım, neden! Bu işkenceye sessiz mi kalacaksın hala?" diye sordu. Tuğra havluyu yere savurduğu an Hira çoktan iki adım gerilemişti. Bunu fark eden adam eliyle Hira'yı gösterip; "Bak mesela; en ufak bir ses yükselmesinde gerisin geriye kaçıyorsun. Bu son bulmalı!" dedi.
"Buna sen karar veremezsin." dedi genç kız cılız çıkan sesiyle.
Tuğra; "Senin de pek karar verebildiğin söylenemez!"
Hira derin bir nefes aldı ve köşedeki mindere bağdaş kurup oturdu. Tuğra da genç kıza ayak uydurup karşısına mindere oturdu.
Hira; "Bak abilik içgüdülerini anlayabiliyorum. Eren'e göre daha sabırlısın, anlayışlı ve korumacasın. Ama ben senin kardeşin değilim. Benim hakkımda kararlar veremezsin. Sadece saygı duyabilirsin." dedi. Tuğra ise dikkatle dinledi kızı. Ardından; "Vay, demek ki istediğinde üç kelimeden fazla konuşabiliyormuşsun Hira hanım!" dedi. Hira'yı alaya aldı.

Kan RevanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin