2

1K 100 56
                                    

Jungkook

Ders başladığı zaman merakla öğrencileri ve öğretmeni izliyordum. Yoongi bacağını sallamaya başladığı zaman ona döndüm. Ne sinir bozucu ama.

Gözlerimiz birleştiği zaman konuştum. "Sallama. "

"Sanane."

Aish. "Sallamaya devam edersen seni öğretmene söylerim."

Gülmüştü. "Pfft! Çok korktum."

Hoseok kolumu dürttü. "Bir sorun mu var?"

Ona döndüm ve sıcakkanlı bir şekilde gülümsedim. "Hallediyorum."

Herkes kendi işine dönmüşken Yoongi hâlâ inatla sallamaya devam ediyordu.

Sinirlenmemeye çalışıp elimi bacağına koydum ve durdurdum. Gülümsedim. "Kes artık."

Alayla gülümsedi. "Ya durmazsam?"

Bacağındaki elimi çektim. "Niye durmuyorsunki?"

Bana bakışları yumuşayıp gözlerini öğretmene odakladı.

Bacağı durduğu zaman gülümsedim. "Teşekkür ederim."

Pekâlâ, sanırım ona söz dinletmek için kibar olmalıydım.

O dersi dinlerken ben yüzünü incelemeye başlamıştım. Küçük burnu ve küçük gözleri çok sevimliymiş. Dudaklarındaki kırmızılık onun beyaz tenine renk katmıştı, siyah saçları ise asillik.

Birden bana döndüğü zaman yanaklarıma kan toplanmaya başlamıştı, bu hissin adına ne deniyordu?

Sırıtmıştı. "Ne oldu? "

Omuz silktim. "Yok bir şey."

"Niye bana bakıyordun?"

Gözlerimi önüme getirdim. "Yüzünü inceledim."

"Ne kadar açık sözlüsün."

Yüzümün sıcaklığı hâlâ aynıydı ve bu çok rahatsız edici hissettiriyordu. "Neden yalan söyleyeyimki?"

Hmmladı. "Hiç yalan söyledin mi?"

Gözleri üstümdeyken nedense geriliyordum. "Ben yalan söyleyemem."

Güldü. "Neden? Sen melek misin?"

Yoksa anladı mı? Ama anlaması imkansız.

Öğretmenin sesi kafamı karıştırmıştı. "Ders bitmiştir."

Ayaklanıp Hoseok'a döndü. "Akşam bardayız değil mi?"

Hoseok bana döndü. "Öyle görünüyor. Gelmek ister misin Jungkook?"

Gülümsedim. "Tabii, neden olmasın. "

İçki içmediğim sürece bara gitmemde bir sorun olmaz sanırım.

Jimin heyecanla atıldı. "Yeni açılan kafeye gidelim mi? Donutları çok güzel diyorlar."

Hoseok onun heyecanını gülüp saçını karıştırdı. "Tamam, beraber gidelim."

Jimin bana gizliden lolipop verdiği zaman gülmüştüm. Sadece 2 tane olduğu için birini bana vermişti.

Yoongi’nin mızmız hareketleri gözümden kaçmamıştı. Koridorda yürümeye başlarken ona konuştum. "Gelmek istemiyor musun?"

Lolipopumu açtım.

Tek kaşını kaldırıp elini çantasına attı. "Niye böyle bir şey düşündün?"

Omuz silktim. Tam o sırada sigara ve çakmak çıkarmıştı.

Hemen ağzına yerleştirdiği sigarayı çıkarıp elimdeki lolipopu soktum. "Sen bir idolsun, sigara içmemen gerek."

Bana şaşkınca bakıyordu. Lolipopu çıkarıp konuştu. "Sanane-"

Sigara içmemesi gerekti. "Hayır! İçmeyeceksin, sesini koruman lazım."

İkna edeceğimi anlayıp pes ederek lolipopunu tekrar ağzına geri soktu. Bana göz ucuyla bakması gözümden kaçmamıştı.

My Sweet Angel/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin