My Sweet Angel/Yoonkook ✔

29

Jungkook

Güzelce duşumu aldıktan sonra bornozumu giydim ve banyodan çıktım. Yoongi'yi göremeyince şaşırmıştım. Boşverip odama gittiğimde yatağıma oturduğunu görmüştüm. Gözümü devirip boxerımı giydim.

Ona döndüm. "Neyi bekliyorsun?"

Ayaklandı ve karşımda durdu. "İzlerin var mı?"

Elleriyle bornozumun iplerini tuttuğunda açmasını izin vermeyip ellerini ittirdim. "Yok, çıkarsan giyineceğim."

"Yalan söyleme-"

"Yok dedim Yoongi. Olsa da seni ilgilendirmez."

Elleriyle yanaklarımı kavradı ve fısıldadı. "Bana kiminle yaptığını söylersen bu konuyu kapatacağım."

Arkadaşınla yaptım mı diyeceğim? Diyememki.

Tahmin yürüttü. "Taehyung mu?"

İğrenek baktım. "Ne? Hayır. Bu iğrenç olurdu. "

"O zaman Hoseok."

Sessiz kaldığım zaman anlamış ve ellerini yanaklarımdan çekmişti. "Bir daha başkasıyla yapmayacaksın özellikle Hoseokla-"

Lafını kestim ve onu uyardım. "Sen yaptın diye yaptım. Eğer sen bir daha yaparsan bende tekrarlamaktan çekinmem Yoongi."

Ne hâle geldiğimize bir bakın, resmen seks arkadaşı olduk. İğrenç.

Benden uzaklaşıp odadan çıktı. Vücut kremlerimi sürdükten sonra pijamalarımı giydim ve yatağıma uzandım.

~♥~

Yoongi'ye bir iyilik yaptırmak için 3 günüm kalmıştı.

Artık bir plan yapmam gerekti yoksa her şey çok geç olacaktı. Ama öncelikle 2 tane daha yapmam gerekti. Çünkü hem küfretmiş hemde yalan söylemiştim. Bunların telafisi içinde 2 tane daha yapmak zorundayım.

Gözlerimi açıp tavanı izlemeye başladım. Üstümde, hani saatlerce ağlarsınız ya sonra ağlamalarınız iç çekişlere ve bitkinliğe dönüşür. İşte aynen o yorgunluğu hissediyordum.

Saate baktığımda 10 olduğunu görmüştüm. 11'de okula, ordan şirkete pratik yapmaya gitmemiz gerekti.

Aslında menajer ile konuşup gelen fazla parayı Yoongi ile vakıflara bağışlayabilir ve bu iki hatamı telafi ederdim. Daha sonraki planımı da şimdi düşünerek kafamı bulandırmak istemiyorum.

Ayaklandım ve lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım ve diş fırçamı elime aldım. O sırada Yoongi'de gelmiş ve beraber diş fırçalamaya başlamıştık. İşimi ilk ben bitirdim ve lavabodan çıkıp odama gidip ne gideceğimi düşündüm. Son olarak beyaz bir kot ceket, mavi kot pantolon ve beyaz bir tişört giydim. Her gün ne giyeceğimi düşünmek pek bir can sıkıcıymış. Onları giydikten sonra ayakkabımı da giydim ve Yoongi'yi beklemek için salonda koltuğa oturdum.

Telefonda gezinirken benim hakkımda yazılan makalelere de bakıyordum. Bir çoğu iyi eleştiriydi.

Mutfağa gidip dolaptan soğuk kahve ve hazır sandviç aldım. Bir süre sonra Yoongi'de hazır bir şekilde odadan çıkmıştı. Değişiklik olsun diye saçlarını kıvırcıklaştırmıştı. Siyah bir kot pantolon ve siyah bir deri ceket giymişti. Klasik Yoongi. Saçlarını çok beğendim, tatlı olmuştu.

Evden çıktık ve arabaya binip yola koyulduk. Arabayı sürerken elimdeki kahveyi alıp biraz içti. Sonra da sandiviçi yemek istediğini belirttiğinde ona offlaya pufflaya vermiştim. Neredeyse sandviçin yarısını tek bir ısırıkla yediğinde mızmızlanmıştım.