My Sweet Angel/Yoonkook ✔

16

Jungkook

Yoongi'ye iyilik yaptırmam için 6 gün kaldı.

Uyandım ve giyinmeye başladım.

Dün çok düşünmüştüm. Ona sinirli davranmayacaktım, çünkü sinirli davranırsam bana nefretle karşılık verecek ve hiçbir ilerleme kat edemeyecektim.

Ve düşündümde...ben ondan hoşlanıyordum. Ama baya hoşlanıyordum böyle düşüyorum ona falan acayip iyi yani. O dövmeleri, damarlı kolları, siyah saçları ve koyu gözleri acayip erkeksiydi.

Onu elde etmek istiyorum ancak ben bir meleğim, dünyada kalamazdım. Görevim bittiği zaman toz olmam gerekti.

Mutfağa geldiğimde onun bir kaseye gevreğin üstüne süt koyduğunu görmüştüm. Yanına gidip onu şaşırttım ve dudaklarına bir buse kondurdum. "Günaydın. "

"G-günaydın." Şaşkınlıkla kaseye fazla süt dökmüş ve sütün masaya dökülmesine neden olmuştu. "Sen beni anlamadın sanırım."

Sırıttım ve sütü dökmeyi durdurması için elini tuttum. Yüzüne fısıldadım. "Merak etme bu sefer çok iyi anladım."

Sanırım bu dünyadayken böyle yakışıklılar varken günahları boşvererek eğlenmem gerekti.

Bana hâlâ şaşkınca bakıyordu. Ne sevimli. "Yani şimdi ne olacak?"

Omuz silkip karşısına oturdum ve bende kendime bir gevrek doldurdum. "Sen ne istersen."

"Neden fikrini değiştirdin?"

Gevreğimi kaşıklamaya başladım. "Aslında menajer hyung öğrenirse kötü olur diye korktum ancak nasıl öğrenebilirki?"

İlk günahım, yalan söylemek olmuştu.

Cezalarım olur muydu? Büyük ihtimal. Ancak onu iyi birine çevirmem için günahları ve cezaları göz önüne almam gerekti.

"Haklısın ama öğrenmemesi için dikkatli olmamız gerek."

Başımla onu onayladım. "Öyle olacağız."

Gevreğini hızlı hızlı yiyip yanaklarının şişmesine neden olmuştu. "Zaten bizim yakın olduğumuzu görünce devam etmemizi söyledi."

Gevreğimizi bitirdikten sonra evden çıktık ve şirkete gittik. Yarın ilk konserimi yapacaktım bu yüzden son pratiklerimizi daha iyi yapmıştım. Mola verdiğimiz zaman ikimiz tek kalıp bir şeyler yemeye başlamıştık.

"Çok iyi dans ediyorsun. "

Aniden gelen iltifatla gülümsedim. "Sende." Ellerini belime sarıp bana sardığı zaman mızmızlandım. "Şirkette böyle şeyler yapmayalım. "

Burnunu boynuma sürttü. "Nasıl şeyler?"

"Aklıma geldide..." Ona dönüp cümlemi devam ettirdim. "Neden ben?"

Hmmladı. "Çünkü hareketlerin çok sevimli, hoşuma gidiyordun."

Cidden beni kullanıyor. Bozuntuya vermeyip yemeğimi yemeye geri döndüm.

Kolları hâlâ belime sarılıydı. "Yarın için heyecanlı mısın?"

Dudağımı büzdüm. "Evet, biletler tükendi. Çok kalabalık olacak."

Güldü. "Başta bende senin gibiydim. Ama sonradan sahnede akışına bıraktım. Çünkü insanların eğlendiğini görmüştüm."

Benim heyecanlanıp stres yapmamam için böyle konuşması çok sevimli.

Ona dönüp ağzına et yaklaştırdım. "Peki ya eğlenemezlerse?"

Reddetmeyip gözlerime bakarak eti yedi. "Eğleniyorlar. Senin vokalin ve benim rapim ile dahada eğlenecekler. "

Yanağına bir öpücük bıraktım. "Teşekkür ederim."

Güldü. "Neden teşekkür ediyorsun?"

"Benim paniklememem için böyle konuşuyorsun."

Beni sakinleştirmesi bile bir iyilik sayılırdı ancak meleklerin başı yalan söylediğim için bunu saymazdı. Ama o zaman yalan söylemem gerekmişti ve söylemiştim.

Sevimli gülüşü ve bakışları ile bana aşık olduğunu düşünsemde sonradan sadece cinsel ilişki içinde olduğumuz aklıma geliyordu.

Ama ne yapayım, bu sevimliliyle ona aşık olmamak elde değildi.