42

581 56 7
                                    

Jungkook

Kahvaltımızı yaptıktan sonra hazırlanıp evden çıkmış ve Yoongi ile meleklerin başının bizi (!) çağırdığı yere gittik.

Geldiğimiz de Yoongi'yi fark edip tek kaşını kaldırmıştı. "Onun burada ne işi var?"

"Her şeyi biliyor-"

Lafımı kesip otoriter bir sesle konuştu. "Yine de gelmemeliydi."

Başımı olumsuz anlamda salladım. "Başına bir şey gelebilir."

"Ne gelebilir? "

Sinirle konuştum. "Taehyung çıldırmış durumda."

Omuz silkti ve umursamazca konuştu. "Doğal olarak ifşa olmasından hoşlanmadı. Çünkü kötü karakter olduğu ortaya çıktı."

Yoongi sessizliğini bozup konuyu değiştirdi. "Şeytanlar nasıl aşık olabiliyor?"

Merakla onu dinledik. "O uzun zamandır dünyada olduğu için duyguları ortaya çıkması beni şaşırtmadı. Ancak arkadaşınız Jimin yine de dikkat etmeli."

Yoongi sorularını devam ettirdi. "Neden dikkat etmeli?"

"Çünkü Taehyung bir şeytan Yoongi, göstermese de sandığınızdan daha da kötü."

"Sevdiğine neden zarar versinki?"

Omuz silkti. "İzleyip göreceğiz." Bana döndü ve konuyu dağıttı. "Sana düşünmen için bir süre vermiştim. Hâlâ emin misin? Cennete dönemeyeceksin, kanatların kalacak. Ecelin geldiğinde ise öleceksin."

Yoongi diyeceğim cevabı merakla bekliyordu. Çok düşünmeden konuştum. "Cevabım değişmedi."

"Umarım pişman olmazsın."

Gülümsedim. "Olmayacağıma eminim."

~♥~

Konser sonrası hemen kendimizi eve atıp duşa girdik. Temizlenmenin verdiği rahatlıkla odama gidip rahat kıyafetler giydim ve yatakta uzanmış Yoongi’nin yanına gidip uzanıp başımı koluna yasladım. Elindeki telefonu bırakıp belimden kavrayıp beni kendine çekti ve tek kişilik yatağa beraber uzandık. Burnuma gelen kahve kokusu ile mayhollaşıyor ve ona daha da sarılıyordum. Bacaklarımız birbirine girmişti.

Kemikli elleri saçlarımla dolaşıyor ve beni daha da mayıştırırken yumuşak sesiyle mırıldandı. "Yataklarımızı mı birleştirsek? Daha rahat oluruz."

Göğsüne gömdüğüm yüzümü kaldırıp ona baktım ve güldüm. "Seninle böyle yakın olmak daha çok hoşuma gidiyor. Sen rahat değil misin?"

Alnımı öptü. "Rahatım, sadece tavsiyeydi." Bana öyle bakarken kızarmadan edememiştim. Bunu fark edip güldü. "Çok sevimlisin cidden."

~♥~

Hissettiğim korku ile gözlerimi açmam bir olmuştu. Küt küt atan kalbim, hızlı hızlı nefeslerim kâbus gördüğümün habercisiydi. Yatakta doğrulup zorlukla nefes almaya başladım. Gözlerim dolmuştu, uyurken ağlamıştım.

Beni fark eden Yoongi doğrulup saçımı elleriyle geriye attı. "Yüzün solmuş Jungkook, ne oldu güzelim? Kâbus mu gördün?"

İstemsizce akan gözyaşlarıma şaşkınlığım sürerken kollarımı Yoongi'ye doladım. Anında karşılık verip sırtımı sıvazladı ve sakinleşmem için güzel sözler söyledi.

Bu Tanrı'nın bana bir mesajı olmalı, bir şeyin olacaktı. Kötü bir şey.

My Sweet Angel/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin