3

981 86 29
                                    

Jungkook

Kafeye geldiğimiz zaman açık renkler beni heyecanlandırmıştı. Pembe, yeşil ve mavi pastel renkler cidden sevimliydi. Üst kata çıktık ve bir masaya oturduk. Merakla dışarıyı izliyordum, hayvanlarını gezdiren insanlar, sokak dansçıları ve sokak müzisyenleri her ne kadar dikkat dağıtıcı gözüksede benim çok hoşuma gitmişti. Nasıl söylesem...insanın içini açıyordu. Yanımdan gelen ses ile kendime gelip onlara döndüm. Bu Jimin'in sesiydi. "Jungkook ne sipariş edeceksin?"

Omuz silktim."Siz ne sipariş ediyorsanız bende ondan alacağım."

Garsona dönüp siparişlerimizi vermişti. Üstümde hissettiğim göz ile etrafıma baktım, Yoongi'nin bana baktığını görünce ona gülümsedim. Gözünü devirip telefonuna geri döndü.

Benimde telefonuma bildirim gelmişti.

Bilinmeyen numara
Jungkook-sshi seçmeleri kazanmışsın!!

Akşam Yoongi ile beraber şirkete gel.

Bide evden gerekli eşyalarını ve kıyafetlerini al artık Yoongi ile kalacaksın.

Ben
Siz kimsiniz?

Bilinmeyen numara
Bundan sonra menajerinim.

Bu arada Yoongi'ye şimdi mesaj attım onun haberi var.

Ben
Akşam görüşürüz hyung

Bilinmeyen numara
Görüşürüz Jungkook

Yüzümdeki gülümsemeye konuştum. "Seçmeleri kazanmışım."

Hoseok sıcakkanlı bir şekilde atıldı. "Ne güzel, senin adına çok sevindim Jungkook."

Yoongi ile gözlerimiz birleşti.

Asık suratıyla mırıldandı. "Akşam beraber şirkete gidecekmişiz. Yani bar sanırım iptal."

Benim yüzümden mi iptal olmuştu? Jimin ve Hoseok olumsuz sesler çıkarırken ben nedense iptal olmasına sevinmiştim.

~♥~

Akşam olmuştu, ben şirkete gelmiş beklerken kısa bir süre sonra Yoongi gelmişti. Yanıma oturdu. "Seobin hyung nerede?"

Omuz silktim.

O sırada menajer hyung gelmişti. "Artık beraber yaşadığınızı biliyorsunuz. Aranızda küçük tartışmalar olabileceğini düşünüyorum. Yoongi hareketlerine dikkat et yani."

Yoongi gözünü devirip ayaklandı. "Tabii, her şeyi ben yapıyorum ya."

Dalgayla konuştu. "Evet sen yapıyorsun, neyse şimdi arabaya binin."

Hyung -Yoongi'nin ve benim- bavullarımızı alıp bagaja koydu. Daha sonrasında arabaya bindik. Hyung arabayı sürerken biz Yoongi ile arka koltukta oturuyorduk.

Yoongi dikiz aynasından bakıp ağzını açtı. "Hyung-"

Seobin Hyung ne diyeceğini anlayıp lafını kesti. "Hayır Yoongi bara gitmiyorsunuz."

Yoongi mızmızlandı. "Ama hyung-"

Yine lafını kesti. "Aması yok Yoongi. Sarhoş olup barı devirirsin sen."

Oflayıp arkasına yaslandı. "Her şeye karışıyorsun-"

"Evet, geldik."

Heyecanla arabadan indim. Bavullarımızı aldık.

Yoongi'ye uyarırcasına işaret parmağını ona salladı. "Bara gitmiyorsun. " Bana döndü. "Jungkook ona göz kulak ol. Bara gitmeyecek. "

Alayla güldü. "Onu bakıcım olarak mı aldın?"

"Hadi yürü evine. Sabah 8'de geleceğim ordan şirkete gidip pratik yapacaksınız."

Yoongi önden homurdanarak yürürken ben son kez hyunga döndüm. "Görüşürüz hyung."

"Görüşürüz Jungkook. Yoongi sana sataşırsa karşılık verme."

Dediği şeye güldüm ve Yoongi'nin peşinden gittim.

My Sweet Angel/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin