My Sweet Angel/Yoonkook ✔

10

Jungkook

Yeni bir güne maratonla başlamıştım. Saat öğleden sonra 1 olmuştu ve ben uyuyakalmıştım. Dün saat gece 3'te eve geldiğim için uyuyamamıştım ve geç uyanmıştım. Dersim 13.30'taydı yetişmem gerekiyordu.

Yoongi'nin dersi daha erken olduğu için 12 gibi evden çıkmıştı.

Hızlıca üstüme mor ve turuncu renklere sahip basklı bir tişört, altıma ise siyah yırtık kot pantolon giymiştim. Siyah kot ceket ve beyaz converselerimi giyip evden çıktım. Okula koşturarak geldiğimde saat 13.17 olmuştu, yetişmiştim.

Salonuma girdiğimde Taehyung ve Yoongi'nin konuştuğunu görmüştüm. Kavga falan etmiyorlar, doğru düzgün sohbet ediyolardı. Taehyung, Yoongi'nin gözüne girmeye çalışıyordu.

Hızlı adımlar atarak yanlarına gittim. Beni fark eden Taehyung sırıtmıştı. "Prensesimiz gelmiş hmm?"

Onu duymazdan geldim ve Yoongi'nin yanına oturdum.

Gözleri benim üstümdeydi, beni süzüyordu. "Günaydın."

Gülümsedim. "Günaydın."

"Menajer hyung mesaj attı, dersten sonra şirkete gidecekmişiz."

Yüzümü çeneme yaslayıp göz kontağımızı devam ettirdim. "Öyle mi? Evden apar topar çıktığım için telefona bakamadım. Peki neden şirkete gidiyoruz? Pratik mi yapacağız?"

Omuz silkti. "Bir şey demedi."

"Ya bara gittiğimizi öğrendiyse?" Eğer öğrendiyse bize kızardı.

"Öğrensin, içki içmedik."

El ele tutuştuğumuz aklıma gelinde yanaklarım kızarmış ve istemsizce gülümsemiştim. "Doğru, içki içmedik ve sarhoş olmadık."

Güldü. "Senin sayende yırtarız." Güldüğü zaman damakları gözükmüş ve çok tatlı olmuştu.

"Çok tatlısın."

Anlamayarak konuştu. "Efendim?"

Yoksa sesli mi düşündüm?! "Yok bir şey." Kılpayı kurtulmuştum, eğer duysaydı utancımdan ölürdüm.

Ders başladığı zaman benim boş kalan yanıma Taehyung oturmuştu. Bana bakışları cidden rahatsız ediciydi.

"Kes şunu."

Bilmezlikten geldi. "Neyi?"

Offladım. "Rahatsız etme beni."

Omuz silkti ve yüzüme yaklaştı. "Benim asıl amacım bu."

Gözümü devirerek onu ittirip benden uzaklaşmasını sağladım. Beni boşverip yanındaki Jimin ile konuşmaya başlamıştı.

O susmuş ve Yoongi konuşmuştu. "Cidden düşman olduğunuza emin misin? Dışarıdan gören sevgilisiniz sanar."

Yüzümü ekşittim. "Onunla mı? Düşünmek bile iğrenç."

Güldü. "Ama öyle gözüküyorsunuz."

"Konuştuklarımızı bir duysan böyle düşünmezsin." İşaret parmağımı yanağına bastırdım. "Yanakların yumuşacık~"

Gözünü devirdi. "Aish."

Güldüm ve parmağımı çektim. "Ama öyle."

"Şimdi bakarken fark ettimde." Parmağını alt dudağıma koymuştu. "Buradaki benin ne kadar hoşmuş Jungkook."

Gözlerimiz temastayken böyle bir şey yapması kızarmama neden olmuştu. Kızardığımı fark edip gülümsedi ve parmağını çekti. "Kızarınca ne kadar da sevimlisin."

Utanarak gözümü kaçırdım. "Böyle utanç verici şeyler söyleme. "

Napıyorsun yarim bende de kalp var...