1,2

2K 137 6
                                    

Rose'den
Lisa sütleri vakumlarsan Jin gelip milkshakelerimizi verdi. "Aferin Jin çok güzel olmuş" dedi jisoo. Belli ki jin jisoo dan çok çekecek. "Jisoo 5 bardak yaptım 1 ini ver bari ben içiyim" jin jisoo ya yalvarırken hepimiz ona gülüyorduk. "Taam al hade iç acıdım sana" demesiyle jin bardağı alıp içmeye başladı.

Lisa " jungkook git ve pastaları servis et" jungkook omuz silkerek mutfağa ilerledi. "Taehyung canım tavuk istedi git ve al" jennie sıç ağzına taehyung un "farkında mısın ama daha yeni kahvaltıdan kalktık". "Kalkalı 2 saat oldu hade git ve al dedim" taehyung oflayarak evden çıkıp gitti. "Jimin" diye bağırdım. Kafasına bana çevirdi. "Efendim Rose"

"Beni eve götür kızlara kıyafet almaya gidecez" dedim. "Nasıl yani" diye mutfakten elinde bıçakla koşarak geldi jungkook. "Yani si şu 24 saat bitene kadar burada kalacaz" dedi lisa. Hepsi suratlarını astı. "Offdffd amk evinize gitsenize" dedi jimin fısıldayarak "seni duyduk" dedim. "Hadi çalıştır arabayı ben içeceğimi bitirip geliyorum" dedim. "Bitir birlikte çıkalım" desede "git ve arabayı çalıştır dedim jimin" omuzlarını indirip offkayarak çıktı. "Oflama" diye bağırdı arkasından jisoo.

Bizimkileri bırakıp aşağıya inip arabaya bindim. Jimin burnundan soluyorrdu. "Ees hadi gidelim" dememle daha çok sinirlendi. Bu hoşuma gidiyor. Arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.
****************
Eve vardığımızda koşa koşa eve girdim. Oda arkamdan yürüyerek geldi. Önce kılzarın odalarına çıkıp kıyafet aldım. Sonrada kendi odama çıktım. Bavulumuz hazırdı. 1 bavula hepimizin kıyafetlerini komuştum. Odamın kapısı açıldı. Jimin içeri girdi. "Üffd hadi" "tamam geldik işte" ayağa kalkıp bavulumu kapatacakken jimin bavulu eline aldı. Eline almasıyla birlikte yere südyenim düştü.

Gözlerim pörtlerken oda eğilip yerdeki südyenimi aldı. "Senin galiba" diyip bana uzattı. "Teşekkür ederim" deyip elinden aldım. "Güzelmiş" diye mırıldanıp lafına devam etti.
"Yavru ağzı dantelli en sevdiğim" deyip bana öldürücü bakışlar atmaya başladı. "Ağzının suyunu sil Jimin, ayrıca sapık sapık konuşma" dememle doğruldu. "Kızım ağzımın suyu falan akmıyor" diye üsteledi. Sonra evden çıkıp arabaya bindik.

"Jimin tuvaletim geldi bir yerde dursan olurmu"
"Üfff Rose 10 dk yol kaldı azcık tut"
"Ya tutamam. Dursan ölürsün sanki"
"Üff tamam" deyip arabayı durdurdu. Koşarak tuvalete gittim.

Tuvaletten çıktıktan sonra arabaya yöneldim. Kaportaya yaslanmış jimine doğru yürürken omzuma bir el kondu. Arkama döndüğümde karşımda Lay vardı. Bana sarıldı. "Rose seni çok özledim" dedi. "Bende seni özledim Lay" deyip karşılık verdim sarılmasına. Birbirimizden ayrıldığımızda Jimin yanımıza gelip Lay a yumruk attı. Lay yere düştü.
"Sen napıyorsun" diye bağırdım jimine. Koşup Lay in yanına eğilip omzunu tuttum. "Lay iyi misin" dudağı kanıyorsdu. "İyiyim Rose" demesiyle yerden kalkıp jimine yaklaştım. "Sen ne yaptığını sanıyorsun" diye bağırdım. "BAŞKASINA SARILMA ROSE!!!" Diye bana bağırdı.
"Buna sen mi karar vereceksin"
"Evet ben vericem" çok sinirlenmiş görünüyordu. "Senin neyin var Jimin" diye sordum. "Başkasına sarılmana dayanamıyorum" diye bağırdı. "İYİDE NEDEN SANANE BENDEN" birbirimize dişimizi sıkarak bakıyorduk. "ÇÜNKÜ-" lafını bitirmeden bileğimden tutup arabaya sürükledi. Arabaya bindiğimizde arabayı çalıştırdı.

Yalnız çok hızlı sürüyordu. "JİMİN" diye bağırdım. Daha da hızlandı. "Jimin çok hızlı gidiyorsun" diye bağırdığımda daha hızlı sürmee başladı. Bana cevap vermeden sadece önüne bakıyordu. "Jimin yavaşla" daha da hızlandı. "Durdur arabayı Jimin" beni tınlamıyordu. Bense korkudan yerimde titriyordum. Önümüze bir kamyon çıkmıştı. "JİMİNNNN" bağırışımla U dönüşü yapıp kumsala sürdü. Yolun yanında deniz vardı.

Arabayı hızlıca döndürüp durdurdu. Nefes nefeseyken araba durdu. Jimin bana dönüp yüzümü ellerinin arasına aldı. "Rose iyi misin bbben çok özür dilerim" onu dinlemeden ellerini itip titreyerek arabadan indim. Ayaklarım tutmuyordu. Koşarak arabadan uzaklaşıp denize yaklaştım. Arkamdan Jimin de geliyordu. Titriyordum. Yere tökezleyip düştüm. Bana yaklaşıp yere eğilip beni tuttu.

"Rose güzelim iyi misin" hçbirşey duymuyordum. Kulağım çınlıyordu. Kendimi toparlayıp Jimin i ittip. "Sen sen naptığını ssanıyorsun" bir yandan titriyordum bir yandan da jimine bağırıyordum. "R Rose b-ben çok üzgünüm" diye konuştu. "Senin sorunun ne Jimin"
"Rose bak ben sade-"  gözleri dolmuştu. Sözünü kestim. "Bu kadar çok mu nefret ediyorsun bende, kendi canından vazgeçecek kadar mı sevmiyorsun beni!!" benden nefret ediyor. Bbense bir ihtimal- neyse.

Gözler kızardı. Yaşlar akıyordu. "Rose senden nefret falan etmiyorum bben ssadece-" sözünü kestim. "Sseni hiç tanımamışım Jimin hala ilk günkü gibi bencilsin" beni sarstı. "Rose öyle bir şey yok sadece sinirlendim" "ikimizi öldürtecek kadar mı sinirlendin" ayağa kalktım ama bacaklarım titriyordu. Yere tam düşecekken Jimin beni tutup yere hafifçe oturttu.

Yüzümü ellerinin arasına alıp alnını alnıma dayadı. "Rose sakin ol" gözlerimi kapattım nefesini tenimde hissedebiliyordum. "Daha iyi misin güzelim" diye sordu. Başımı salladıktan sonra yavaş yavaş birbirimizden.

Hayır iyi değilim. Jimin bana ne yapmaya çalışıyorsun. "Rose ben öz-"
"Sus jimin artık özür dilemenim bir anlamı yok. İkimizde birbirimizden nefret ediyoruz. Daha fazla konuşmayalım" dedim sertçe. "Rose senden nefret etmi-" lafını böldüm. "Artık eve bırak beni" diye susturdum onu. "Rose konuş-"
"Jimin yeter dedim beni kendi evime bırak" diye bağırdım. Kendini geri çekti. "Senden nefret falan etmiyorum Rose"

"Ama ben senden nefret ediyorum ve şimdi beni evime bırak!!" diye bağırdım. "Rose bu sen değilsin"

"Ben buyum kabul etmezsen etme ve beni evime bırak" dediğimin üzerine dediği tek şey "peki" oldu.

Arabaya bindiğimizde yol boyu tek kelime etmedik. Eve vardığımda hiçbirşey demeden arabadan inip eve koştum. Yol boyu gözlerim dolmuştu. Ama asla onun yanında ağlayamam. Kapıya geldiğimde elimdeki anahtarla hızlıca açıp içeri girdim ve kapıyı sertçe kapattım.

Gözlerimdeki yaşlar istemsizce boşalıyordu. Ev boş olduğu için anıra anıra ağlıyordum. Ben neden jimine senden nefret ediyorum dedim ki. Ben ondan nefret edemem.

Arkamdaki kapı çaldı. Gözlerimdeki yaşları sildim ve burnumu çektim. Sonra derin mefes alıp kapıyı açtım. Karşımda.......

Stay For MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin