Stay For Me

2,1

Rose'den
Jimin ayağa kalkıp yürümeye başladı. "Ssen ne yaptığını sanıyorsun Park Jimin" arkasından bağırmamla duraksadı.

Etrafta kimse yoktu. Gün batımı vardı sadece.

"Ben mi ne yaptığımı sanıyorum benimle oynayan sensin" diye bağırdı. Bağırıyorduk. Tüm sinirimizi ve acımızı kusuyorduk.

"Seninle oynadığım falan yok!" var gücümle bağırarak konuşuyordum. Bana doğru hızla yürüdü. Fazla yaklaşmadan durdu. "O zaman sorunun ne Rose!!" sesi kulaklarımda çınlanıyordu. Dişlerini sıkıyordu. Bense dolan gözlerimi bırakıp hem ağlıyor hemde bağırıyordum.

"Ssen bana ne yapıyorsun. Önce beni aşık ediyorsun sonra arkadaşız diyorsun" diye bağırdı. Ben sana neden bunu yaptım Jimin.
Şaşırmış ve ağlamaklı gözlerle ona baktım.
"Şaşırdın dimi işte körsün Rose!!" o bağırırken ağladığını fark ettim.

"Asıl sen körsün seni şu hayatta herşeyden daha çok sevdiğimi göremeyecek kadar körsünn!!" diye bağırdım. Tüm boğazımla bağırmıştım. Şaşkın şaşkın bana bakarken bense yere çökmüş ağlıyordum.

Bana yaklaştı. "Ssen bbeni seviyormusun" dedi. Sesi korkulu ve titrek çıkıyordu. Başımı yukarı kaldırıp titreyen ve boğuk sesimle "hemde herşeyden çok salak çocuk" dedim.

Bana doğru eğilip sarıldı. Bende ona sarıldım.
Birbirimizden ayrıldıktan sonra alnını alnıma dayadı. Yüzüme değen nefesi tüğlerümi diken diken ediyordu.

Bir anda akan gözyaşlarım kurudu. Yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. "Artık benimsin Rose" demesiyle kalbim jimin jimin diye atmaya başladı. "Seni seviyorum park jimin" kulağına fısıldyıp ayağa kalktım.

Elini tuttum. "Artık gidelim" demesiyle yürümeye başladık.

Şezlonga doğru yaklaştığımızda endişeli bir şekilde bizi bekleyen tae ve jennie ye doğru yürüdük. Bizi ve ellerimizi görünce derin bir ohh çektiler. İyice yaklaşıp yanlarına oturduk.

"Hele şükür" deyip tae ya sarıldı jennie. Sanırım şuanda sevgilisi olan bir rose var.

Jennie ile birbirimize gülümsedik. "Jimin ben acıktım" dedim. "Tamam güzelim hadi bizimkilerin yanına gidelim" dedi. Güzelim allahım bu kelimeye bayılıyorum.

El ele büfeye gittiğimizde herkes bize bakıp gülümsedi.
Jk: hiç olmayacaksınız sandık
Jin: yakışır jiminime
Js: tebrik ederim sizi
Ls: biliyordum jirose is real
Bizimkilere gülüp yanlarına geçip yemek söyledik. Bugün artık dönüş günümüz. Hatta yemekten sonra odalarıma çıkıp hazırlanıp otobüse inecektik.
Jn: ne hızlı geçti be tatil
Tae: aynen keşke daha bitmese
Jk: bizimde lisa ike yarım kalan işlerimiz var- ahh.
Ls: yani şey demek istiyor. Daha yüzemedik.
Jm: tamam anladık biz onu lisa
Rs: jimin suyunu uzatırmısın benim ki bitti
Jm: al sevgilim
Herkes bizi normal katşılıyordu. Birlikte yedik içtik eğlendik.

Yemekhaneden çıkıp odalarımıza gitip hazırlanıp lobiye indik. Grup tamam olduğunda "arkadaşlar gelirken otobüsle geldik. Dönerken de uçakla" dedi hoca.

Yerimde mutlulukla sıçrarken hoca bize biletleri dağıttı.

Elime bileti alır almaz koltuk numarama baktım. "A17" diye mırıldandığımda "benimkide A18" deiyerek bana yaklşan sevgilimi gördüm. "Yesss sevgilim ile oturuyorum" detip yerimde sıçramaya başladım. "Off ben lisa ile oturuyırum" jisoo mızmızlanırken " off ben şimdi sevgilimle oturamayack mıyım" diye lisa araya girdi.