Taehyung'dan
Jennie yi görmeyeli 5 gün olmuştu. 5 gündür bana söylediği son şey kafamın içinde yankılanıyordu. "Benim için aldırdığım bebeğim gibi öldün taehyung. Sen benim için öldün"Aklıma geldikçe gözlerim doluyordu. Ben jennie siz yaşayamam.
Jimin 5 gündür deli gibi telefonla Rose u arıyordu. Ama o açmıyordu. Bir kaç kere yanına gitmeye yeltendi ama jin engelledi.
Jungkook kaç gündür yemek yemiyordu. Jin i hiç söylemeyiyym. Mutfakta habire soju içiyordu.
Hepimiz çok acı çekiyorduk. Ben hala kendimden nefret ediyordum. Benim yüzümden jennie bir cana kıymak zorunda kalmıştı. Ben jennie bu durumdayken ona destek olmamıştım. Bebeği aldırırken bile yanında değildim.
Ben iğreç bir adamım. Ona bütün yükü verdim ve sonra kenara çekildim. Kendimden utanmam gerek. Şimdi ne yapmalıyım.
Hiçbir şey bilmiyordum. Tek bildiğim şey jennie nin beni birdaha affetmeyeceğiydi.
Jennie'den
Kaç gündür taehyung u görmemiştim. Ama kızlarla erkekleri silme kararı almıştık. Çünkü yanılmıştık. Onlar hala ilk günkü gibi bencil ve şerefsizler.Aklıma sürekli bebeğim geliyordu. Elimi karnıma götürüp ağlıyordum. Ben gerçektende çok ama çok aptalım.
Aklıma gelen bin türlü soru vardı. Acaba kızım mı olacaktı? Yoksa oğlum mu?
Dersleri nasıl olacaktı mesela? Büyüyünce hangi mesleği olacaktı? Sevgilisi ya da evleneceği kişi nasıl olacaktı? Şuan benden nefret ediyor mudur?
Kendimden nefret ediyorum. Küçücük bir beden , küçücük bir ruh , mas masum bir meleği ben öldürmüştüm...
10 gün sonra
"Kızlar uaynın bugün bizim köse müdürün depresyondan çıktığı gün"Olamaz bugün okul tatilinin bittiği gün. Allahtan yaz tatiline son 1 ay kalmıştı.
Sabah bıkkınlık nefret ve sinirle kalkıp giyindim. Hayatımıza sanki yeniden başlarmışcasına okula gidecektim bugün.
Üstüme uzun kapşonlu bir sweatshirt , altımda bir tane fırfırlı kısa etek geçirdim. Saçlarımı tarayıp uçlarına hafif dalga verdim. Kapşonumu başıma geçirip odamdan çıkıp aşağıya kızların yanına indim.
Oturmuş kahvaltı ediyorlardı. Bir yandan da sohbet ediyorlardı. Oturup kahvaltımı etmeye başladım. Bir yandan da sohbetlerine katıldım.
Ls: unnie bu arada köse ne demek
Js: kılsız kel demekMüdürümüz keltoş babana koş bir adamdı. O yüzden jisoo ona köse diyordu.
Şu 15 gün kendimi toparlayabilmem için iyi bir süreydi.
Teşefon kaydımda taehyung dan yaklaşık 60 tane cevpsız arama vardı.
Kızlarla kahvaltımızı edip evden çıktık. Bugün bizi okula rose arabasıyla götürecekti. Evden çıkıp arabasına bindik.
Rose arabayı çok dikkatsiz kullanır. Ben genellikle yanında durduğum için ona yön falan veririm. Telefonuma gelen bildirim sesi ile gözlerimi telefonumun ekranına öevirdim.
Hanbin:
Jen bugün okula geliyorsunuz değil mi
Jennie:
Evet neden sordun
Hanbin:
Eee özledik sizi jen jen
Jennie:
Bizde sizi neyse geldiğimizde görüşürüz
Hanbin:
GörüşürüzKızların çığlık sesi ve rose nin ani fren yapmasıyla irkildim. Cama yapışıyordum neredeyse. "Kızlar sanırım birine çarptım" rose panikle konuşurken aynı anda arabadan indik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay For Me
Teen FictionSadece yeni bir okul ve hayat düşünmüştük. Bu yaşadıklarımızı nasıl anlatabilirm ki? Şu hayatta en aşık olmamam gereken adama aşık oldum. Salağın tekiyim. Ve hala ondan nefret ediyorum.. Birbirimize bu kadar bağlanacağımızı nereden bilebilirdik ki...