Stay For Me

3,6

Jisoo'dan
"Bu adam kaçırmaya girer bıraksana beni"

"Durdur arabayı inecemmm!!!"

"Jinnn!! Durdur dedim sana!!!"

Bağırışlarımı dumadan normal bir şekilde araba sürmesi beni daha çok delirtiyordu.

Bunun çözüm olacağını anladığım zaman susup kafamı cama yasladım.

"Yoruldun dimi"

Jin e göz devirip camdan dışarı izlemeye başladım.

Bir kaç dk sonra garip bir yere geldik. Beni ormana mı getirdin. Ayı ne olacak kendi doğal ortamını istemiştir.

Arabadan indiğimizde bileğimden tutup çekiştirmeye başladı. Ağaçların arasına girdiğimizde bir ışık vardı ileride.

Işığa yaklaştığımızda önümdeki yaprağı çekip ışığın olduğu yere geldik.

Ağaçların arasından ledler geçiyordu. Ortada bir yatak yanında da bir hamak vardı. Ve bir sürü yiyecek.

Elleriyle işaret edip "dadadadam" dediğinde gözlerimi kıstım.

"Bune şimdi" tüm öküzlüğümle söyledim bunu.

"Süpriz"

"Neden yaptın ki bunu"

"Senin hoşuna gider diye düşündüm"

"Beni düşünme o zaman jin" gözleri ve dudağı ters yöne düşürüğünde kendimi toparlayıp konuştum.

"Tamam artık beni eve götür" dedim.

Gözleri dolmaya başlamıştı. Ağlama jin sakın ağlama.

Elimi alıp kalbine götürdü.

"Bu kalp atmıyor jisoo. Çünkü senin gülüşünü görmüyor" gözleri dolu sesi de titrek geliyordu.

"Lütfen kalbimin yeniden atmasını sağla jisoo , lütfen bana geri dön" ağlama dedim ben sana dimi.

Gözlerim dolarken elimi kalbinden çekmedim. Çekemedim.

"Jin biz artık olamayız"

"Neden jisoo. Seni bu kadar severken beni bırakıp gidecekmisin" bildiğin ağlıyordu.

"Beni bu karanlıktan bir kez kurtardın. Her insan ikinci şansı hak eder değil mi"

Yapma jin....

Lütfen yapma.....

Elimi kalbinin üstünden hızla çektim. Titreyen ve dolan gözlerimle ona baktım.

"Üzgünüm jin çok üzgünüm" arkama döndüğümde yürümeye başladım.

Arkamdan gelip beni kendine çevirip yaklaştırdı. Yüzüne nefesimi veriyordum.

"Jisoo lütfen beni bırakma yoksa ... yoksa yaşayamam" gözlerimi gözlerine kenetlemişken gözünün altından akan yaşı gördüm. Bu yakışıklı yüz ağlamamalıydı.

"Yalvarırım san-" sözünü bitirmeden dudaklarına yapıştım. Daha fazla ne ben nede o dayanabilirdi.

Gözlerimi kapatıp dudağını öperken bana şiddetle karşılık veriyordu.

Seni çok özledim Jin...

Dudaklarından ayrıldıktan sonra alnımı alnına dayadım. Nefes nefese gülüyorduk.

Kafamı tutup göğsüne yasladı. Saçımı koklayıp öptü. Çenesini başıma dayadı.

"Seni çok özledim jisoo"