Stay For Me

4,4

Jimin'den

Elimdeki telefonu bağırarak duvara fırlattım. Nasıl o piç kurusuyla fotoğraf çekilirrr. Bir de üstne üslük paylaşır...

Ellerimi saçıma götürüp geriye taradım. Dudağımı yalayıp kendimi sıkıyordum.

Odadaki masanın üstündeki eşyaları yere fırlatıp bağırmaya devam ettim. "AAAİİSHHH"

Odada dağıtacak bir şey kalmayınca banyoya gidip aynanın önüne geçtim.

Kendimi izlemeye başladım.

'Neden sinirleniyorsun kızı terk edip siktir olup giden sensin'

"Sus Sus suss"

'Tekrardan sevgili olsunlar da görsen"

"SUS DEDİM SANA SUSS!!!"

Aynaya elimle yumruk atıp hızlı hızlı nefes almaya başladım. Ayna parçalanmıştı. Ellerimde kanlıydı.

Ona aldırış etmeden kendimi sıkmaya devam ettim.

Yavaş yavaş hüzüm ıslanıyordu. Sırtımı duvara verip aşağıya doğru süründüm. Oturup ayaklarımı kaldırdım.

Gözümden düşen yaşlar şiddetlendiğinde bir yandan bağırarak ağlıyor bir yandan da gözlerimi ovalıyordum....

'Benim suçum seni kendimden daha çok önemsememdi. Benim suçum seni kendimden daha çok sevmekti'

"PARK ROSEEEEE!!!!"

"NEDEN BENİ KENDİNE BU KADAR AŞIK ETTİN. NEDENNNN!!!!!!!"

Rose'den

Telefon sesimle uyanıp gözlerimi kırpıştırarak telefonu açtım. Kim ki acaba.

"-Alo Rose uyandırmadım umarım.
-Yok hayır bende uyanmıştım zaten.
-Hı hı belli belli
-Rüyana girip seni kesmeden önce ne oldu söyleyecek misin Chanyeol.
-Tamam tamam kızma hemen. Bugün seni tanıştırmak istiyorum. Tabi sen müsaitsen.
-Müsaitim. Saat kaçta
-Saat kaçmaz Rose
-Kapatıyorum Chanyeol.
-Tamam tamam dur dur. Öğleden sonra saat 5 uygun mu senin için.
-Uygun. Ben kapatıyorum by Chanyeol.
-Saat 5 te görüşürüz Rose"

Kimki acaba bu gizemli sevgili. Cidden merakımdan gidiyorum.

Saate baktığımda gözlerim pörtledi. "Sktr saat 3" cidden öküzüm haa.

Hemen koşar adımlarla banyoya gidip işlerimi hallettim.

Üstüme beyaz bir tişört giyip altımada mavi bir etek giydim. Tişötü içime sokup beyaz ayakkabılarımı giydim. Biraz makyaj yapıp aynaya baktım.

Mavi Jimin'in sevdiği renk...

Çoktan saat 5 olmuştu. Aşağıya inip arabamın anahtarını aldım. Chanyeol un bana attığı konuma sürdüm.

Burası çok tatlı ve hoş bir cafeydi. Arabadan inip içeriye girdim.

Chanyeol bir kızla arkadaki masalardan birine oturuyordu. Beni görünce bana el salladı. Gülümseyerek yanlarına gittim.

Chanyeol ayağa kalkıp bana sarıldı. Yanındaki kız çok tatlı birine benziyor beni görünce hemen ayağa kalkıp elini uzattı.

"Merhaba ben Jihyo"

Güzel bir isimmiş.

"Bende Rose tanıştığıma memnun oldum" dedim gülümseyerek. Oturduğumuzda Chanyeol garsonu çağırıp 3 kahve söyledi.