Stay For Me

4,5

Rose'den

Çantamı alıp evden çıktım. Kapıda Junhee vardı. Dediğimiz gibi yemeğe çıkmamız gerekecekti.

Arabaya bindiğimde çalıştırdı. Yol boyu ona küfürler yadırdıktan sonra nihayet ulaşmıştık.

Mekana girerken el ele tutuştuk. "Off rose söylenip durma" deyip elimi sıktı.

Yanlarına oturup siparişlerimizi verdik.

"Ee siz ne zamandan beri birliktesiniz" dedi Jihyo bize bakıp.

"Yaklaşık 2 haftadır" dedim gülümseyerek. Bana '2 hafta mı' bakışları atıyordu Junhee. Cidden 2 hafta ne alaka.

"Siz" dedi junhe kıza dönüp gülümseyerek.

"Bizde işte 1 ay oldu" diye gülümsedi kız bize.

"Nasıl tanıştınız peki" ne meraklıymışsın be kızım.

"Immm. Bizzz. Çocukluk ardaşayız" dedi junhee glerek.

"Oo arkadaşlık aşka dönüştü demek ha" dedi Chanyeol.

"Yaa tabi bir aşk bir aşk" diye homurdandım.

"Siz alfa falan mısınız birbirinizden çok uzak duruyorsunuz" dedi kız kaşını kaldırarak. Eben alfa...

"Yoo" dedim gülerek. Junhee kokunu omzuma atınca bende elini tuttup. Junhee ile normaldede böyleyiz. O yüzden sıkıntı yok.

Şükür yemek bitmişti. Kız tatlı. Ne diyem mutlu olsunlar.

Jun beni eve bırakınca arkasından el sallayıp onu uğurladım.

"ROSEEE!!!" Bağırışla yerimden sıçrayıp önümü yola döndüm.

Yolun karşısında yumruğunu sıkan Jimin vardı. Tanrım sanki sinirden ölecekmiş gibi bakıyor bana.

Cidden şuan titriyorum.

Karşı taraftan hızlıca yanıma gelip kolumu tutup sıkmaya başladı.

"Sen bu piçle sadece arkadaştın hani!!"

"Doğru konuş arkadaşız biz"

"Emin msiin az önce yemekte sevgiliydiniz ama!!!"

"Ya bırak kolumu!! Canım yanıyor"

"Cevap ver Rose!!!!"

"Yaa sen beni mi takip ettin. Kolumu bırak acıyor Jimin!!!"

Kolumu hızlıca çekip bileğimi ovaladım.

"Derdin ne senin yaaa!!!!"

"Bir derdim yok o piçin arkadaşın olduğunu söylemiştin"

"Arkadaşım zaten"

"Junhee yi geçtim. NE DEMEK O PEZEVENKLE BARIŞMAK"

"Yaaa ister barışırım ister öpüşürüm sanane bee!!"

"Ne öpüşmesi. Kızım beni delirtmek mi istiyorsun"

"Hadi delir ne olacak acaba"

"Rose beni sinirlendirme yoksa.."

"Yoksa ne sende mi hamile bırakırsın beni"

"Rose düzgün konuşş"

"Konuşmazsam ne olur beni nasıl terk edip gittiğini bir daha yüzüme mi vurursun"

Ağlayan gözlerimi sıkarak bağırdım. Çenesi gergin ve ellerini sıkıyordu.

"Rose bilmediğin şeyler var"