Stay For Me

4,9

Jin'den

Evden gelen çığlık sesleri ile irkilip uyandım. Beylerle ne olur ne olmaz diye gitmemiştik. Evin az ilerisine arabayı park etmiş evi izliyorduk.

Arkama döndüğümde jungkook ve taehyung fosur fosur uyuyorlardı. Yanımdaki jimin horluyordu resmen.

Hızla hepsini dürttüm. "Ne oluyor" diye uyandılar. Kaygılı bir şekilde evi işaret ettim.

"Çığlık sesi duydum az önce"

Taehyung önd doğru yaslanıp evi süzdü. "Sen ciddi olamazsın"

Hışımla arabadan çıkıp eve koştuk. Allahtan evlerinin yedek anahtarını Jisoo bana ne olur ne olmaz diye vermişti.

Eve girdiğimizde yukardan bağırış sesleri geliyordu. Hızlıca yukarı koştuğumuzda koridordaki ilk odaya girdik. Yerde baygın yatan bir adam vardı.

Diğer odada da aynı manzara vardı. Çığlıklar koridorun sonundaki odadan geldiği için hızla oraya yürüdüm.

İçeri girdiğimde kızlar ağlayarak yerde yatan bedene bağırıyorlardı.

Bu Jisoo..

Kan beynime sıçrarken yaşadığım pişmanlık ve acı beni boğmaya başlamıştı.

Hızlıca yere yaklaşıp yanlarına eğildim. Bu kız ölüm döşeğinde bile nasıl bu kadar güzel olabilir.

Omzunda bir yarık vardı. Hızla onu kucağıma aldığımda koşar adımlarla aşağıya indim. Kucağımdaki 1.62 bedene yüzümden süzülen gözyaşları damlıyordu.

Tanrım, bu gerçek olamaz.

Apar topar evden çıktığımızda lisa ve jungkook ile birlikte bir arabaya bindik. Arabayı jungkook sürüyordu. Bende arkada jisoo nun yanındaydım.

"Sevgilim, beni bırakamazsın. Daha birlikte kusana kadar Ramen yiyeceğiz" gözümdeki yaşlar kucağımdaki o minik beden düşüyordu.

Hastaneye vardığımda yine onu kucağıma alıp içeri koştum. "Doktorr!!" Diye bağırdı lisa.

Bağırışıyla yanımıza biri gelip hızla jisoo yu bir odaya yatırdı.

Onu bırakıp odadan çıktım.

O gözler birdaha açılmazsa ben nasıl güneşi hissedebilirm. O dudak bir daha beni öpmezse ben nasıl yaşayabilirim ki. O mide bir daha bir şey yemezse ben nasıl doyarım ki...

Omzuma değen el ile arkama döndüm. "Sakin ol hyung jisoo nano şu hayatta gördüğüm en güçlü kız ve ona hçbir şey olmayacak" zar zor konuşıyordu jungkook.

Yüzümü tekrar odada yatan jisoo ya döndüm. "Haklısın o çok güçlü biri"

Hepimiz hastane koridorlarında rezil olmuş bir şekilde doktoru bekliyorduk.

Jimin gözündeki yaşı silip iç çekti. "Hepsi benim suçum. Jisoo şuan benim yüzümden orada yatıyor"

Rose jimin e yaklaştıp yanağındaki yaşı sildi. "Sevgilim sen böyle olabileceğini bilemezdin"

Yavaşça jimin e yaklaşıp otırduğu yere eğilip elimi omuzuna koydum. "Kendini suçlamayı kes. Babanın hatasını üstlenme Jimin"

Tekrardan doğrulup jisoo'ya baktığım cama geri döndüm.

O kalp şeklindeki dudaklar , bir ordunun bile sahip olamayacağı o miğde , bana hayat veren o gülüş , öpmek için boyun fıtığı olduğum boy; bunlar olmada be-ben yaşayamam.