Stay For Me

4,8

Rose'den

Ağlamaktan gözlerim şişmişti. Ama hala inanamıyorum ben o uçağı nasıl kaçırırım. 400 dolar kıçıma kaçtı.

Onu geçtim sevdiğim adamı kaybettim.

"Sevgilim"

Bu ses tonu, yoksaa. Yüzümü hemen sesin geldiği yöne kaldırdım. Bu bu nasıl olabilir.

Hemen yerimden kalkıp ona bir adım attım. "Se-sen gitmemişsin"

"Gidemedim, böyle bırakamadım"

Yaklaşıp boynundan tuttuğum gibi kendime çekip dudaklarına yapıştım. Bu tadı ve hissi bile çok özlemişim.

Kuşkusuz bir şekilde dudaklarını öperken verdiği karşılık beni bende alıyordu. Onun yeteneği ve benim acemiliğim birleşince Jirose ortaya çıkıyordu. İşte biz buyduk.

Dudaklarımdan yavaşça ayrıldığımda alnımı alnına dayadım. Nefes nefeseydik. Derin derin nefes alıp veriyorduk. Gözlerimiz kapalıydı. Açmak istemiyorum. Çünkü harika hissediyorum.

"Seni bırakıp gideceğimi mi sandın" dedi dudaklarını aralayıp.

Nefesimi dudaklarına verip konuştum. "Seni çok özledim sevgilim"

Oda nefesini dudaklarıma verdi. "Benden çok olamaz" dedi gülerek.

Gözlerimi açıp ona baktım. Onun gözleri zaten açıkmış.

Bana bakıp o mükemmel ve beni bitiren gülümsemesini yüzüne yerleştirdi.

"Hadi artık gidelim buradan" dediğinde başımı aşağıya yukarıya salladım. Elini uzattığında önce eline sonra yüzüne bakarak gülümsedim.

El ele hava alanından çıktığımızda siyah arabanın önünde duran bir koruma bize dik dik bakıyordu. Jimin onu görünce beni arkasına aldı.

Arabadan 40 yaşlarında bir adam çıktı. Simsiyah bir takım elbisesi ve kravatı vardı. Bize doğru bir adım atıp bana baktı.

"İkazıma karşı geldin demek Jimin" dedi. Sesinden belli şerefsiz bir herif olduğu.

"Kızımızda pek güzelmiş" diye devam etti bana bakarak. Jimin sinirle elini sıkıp beni daha da arkasına aldı.

"Ona dokunursan baba kendini ölmüş bil" dedi o nasıl çıkardığını bilmediğim ses tonuyla.

Adam yapmacık bir kahkaha atıp arkasına dönüp arabasına yürüdü.

Arabaya yaklaşıp önünde durduğunda tekrardan bize dönüp baktı. "Dikkat etde benden önce o kendini ölmüş bilmesin"

Ne diyor be bu adam.

Adam gidene kadar Jimin bütün soğukkanlulığıyla etrafa ateş saçtı.

Adam arabasına binip camı açtı. "Görüşeceğiz OĞLUM" deyip ikimize baktı.

Araba hareket ettiğinde jimin'in 'oh' çektiğini hissediyordum.

Arkasından çıkıp önüne geçtim. Cidden korkmuş duruyordu. Hatta benden daha fazla.

"Jimin baban ne demek istedi" dedim korkulu ses tonumla. Bana cevap vermeden bileğimden tutup arabaya bindirdi.

Yol boyunca tek kelime etmedik. Bizim eve geldiğinde beraber arabadan indik.

Adam beni cidden çok korkutmuştu. Hemde çok..

Birlikte içeri girdiğimizde herkes ordaydı. Bize şaşkınca baktıklarımda aynı zamanda mutlu oldular; ama erkekler dışında.