2,2

1.2K 92 8
                                    

Jisoo
Bana doğru yaklaşan jin e kafamı çevirdim. "Jisoo bebeğim iyi misin" yanıma eğilip yüzümü tutuyordu. "Seni çok seviyorum hemde çok" deyip boynuna sarıldım. Başımı okşarken "sakin ol hayatım geçti" .

Kızlarla sakinleştiğimizde koltuğa oturttular bizi. 4 ümüzü sıraya dizip önümüzde ayakta konuşmaya başladılar.

Jm: şimdi anlatacak mısunız
Jk: evet neden bu haldesiniz
Ls: biz sadece çok mutluyduk.
Tae: nasıl yani
Jin: çok mutlu olduğunuz için mi böyle ağladınız.
Jn: bbiz sadece sizi çook seviyoruz
Js: hep kalın hiç gitmeyin.
Tae: bebeğim asla gitmeyiz
Jin: aynen ama ağlamanıza gerek yoktu.
Artık sakindik lisa iç çekti. "Bizim çok garip bir çocukluğumuz oldu" diye başladı.

Rs: ailemiz bizi her zaman mükemmel olmaya zorlardı. Ama biz asla onlrı dinlemezdik.

Jn: benim babam beni terk etmekle tehtit ederdi. Her zaman her saniye benden şikayet ederdi.

Ls: ama benim babam mutluluğu ve huzuru göremeyecek kadar kördü. Benden şikayet ederdi. Annemden şikayet ederdi. Her ece anneme 'babam bizi seviyor mu" diye sorardım. Hep bizi sevdiğini söylerdi. Ve o bir gün gitti. Hergün kapının önünde onu bekledim. Ama o gelmedi.

Lisa konuşurken hepimizin gözlwri doldu. Ben araya girdim. "Benim annem hergün mükemmel olmam için debelenirdi. Babam ise hep kendim olmamı söylerdi. Hep bu yüzden kavga ederlerdi. Ve bir gün babam dayanamdı gitti. Ama geri döndü. Ama bben onu ççok bekledim."  bize üzgün üzgün bakıyorlardı.

Rose durumu açmak için "Yani para pul hiçbirmizin yüreğindeki ateşi söndürmedi. Biz sizle çok mutlu olduk. Bize hayatın bir amacı olduğunu öğrettiniz..." "ve bizde sizi çook seviyoruz" dedim en sonunda.

Gözleri dolmuştu. Ama ağlamayacaklardı. Bize dayanak olmak için dik duracaklardı.

Bize gelip sarıldılar. "Bu gece burada kalın" dedi rose. "Daha iyi olacaksanız kalırız" dedi tae. "Jin beni odama götürür müsün" dedim titreyen boğuk sesimle. Koluma girip beni odama çıkardı.

Beni yatağıma oturttu. "Jisoo gerçekten sorun bu muydu" dediğinde gözlerimi bana bakan gözlere çevirdim. "Evet" dediğimde "Emin misim jisoo" diye konuştu. "Eminim" dedim bende. "Sadece ağlamana dayanamıyorum" dediğinde gözlerim dolmaya başladı. Hayır jisoo sen güçlüsün sakın ağlama.

Gelen göz yaşlarımı jin görmeden sildim. Konuyu kapatıp "artık uyuyalım mı" dediğimde amacımı anlamış olacak ki üstelemedi. "Sen nasıl istersen bebğim" deyip yatağa yatırdı beni. Kapıdan çıkarken "dur. Nereye" dememle kafasını bana çevirdi. "Aşağıda yatmayacakmıyım" şapşal şey ya. Gülümseyerek ona cevap verdim. "Ya gece üşürsem" dediğimde gülüöseyerek kapıyı kapattı. "Anlaşıldı. jisoo hanım ilgi istiyor" diye yanıma yaklaştı.

Yanıma uzanıp kafamı kalbine götürdü. Saçımı okşuyıedu. Arada bir da başımı öpüyordu. "Seni kalbimde hissediyorum jisoo" gülümsedim. "Hadi kapat gözlerini ve bizi rüyandada gör" demesiyle gözlerimi yumdum.

Jin bana karşı haddini yada sınırını hiçbir zaman aşmazdı. Mesafeli ve saygılı bir ilişkimiz vardı. Ben izin vermeden asla bana dokunmamıştı. Cool ve havalı bir tarzımız vardı ve buda bizim en büyük farkımızdı...

Jennie'den
Jisoo ve jin yanımızdan ayrılınca elime kumandayı alıp televizyonu açtım. Ben onlar kadar çok ağlamamıştım. "Lisa gel uyu artık" deyip lisa yı yanımızdan çekerek götürdü jungkook. Onlarda odaya gittiğinde "benim hiç uykum yok aşkım" diye jimin e baktı rose. "Ne yapalım o zaman" dedi jimin. "Hadi korku filmi izleyelim" diye yerinde sıçramaya başladı Rose.

"Korky filmi mi" jimin duraksadı. "Ne yoksa korkuyor musun" dedim kaşımı kaldırarak. "Yok canım sadece siz korkarsınız diye" kıvırmaya başladı. Rose başını tabi tabi şeklinde salladı. "Hadi o zaman biz jimin ile popcorn yapalım" tae ve jimin mutfağa giderken bizde rose ile filmi yazırladık.

"Rose bu yanık kokusu nereden geliyor" burnumu belirgin bir şekilde açıp kapatırken başımın üstünde bir ampul yandı. Rose ile birbirimize bakıp gözlerimi pörtlettik. "Mutfak!" Rose nin çığırmasıyla mutfağa koştuk.

Tae elindeki popcorn tencerisini sallıyordu. Jimin de blendırın başında içecek hazırlıyordu. Ama sorun şu ki blendırın üstünde kapağı yok.
Çalıştırmasıyla heryer çilek ve böğürtlen olmuştu. Tae ve yanık mısırları söylemiyorum bile. Tae nın yanına gidip elindeki tencereyi aldım. Rose de koşarak blendırı kapattı.

"Jennie herşey kontrolümüz altındaydı" elime aldığım tencereyi açıp tae ye gösterdim. "Bu kontrol taehyung" dedim. Rose gülerek ikisine baktı. "Sayenizde film hevesimde kaçtı. Yürü jen yatalım" diye benim koluma girdi.

"Ama kızlar bakın çok güzel mısır yap-ıyyy oğlum bune" jimin ün değişen surat ifadesini görünce kıkırdadım. "Ne varmış mısırımda" diye jimin e döndü tae. "Ne yokmuş mısırında. Musır mı yapıyon yoksa odun mu yakıyon sen beceriksiz herif" dedi jimin. "Sen kendine bak en azından senın gibi kapağını eçık bırakmıyorum" dedi tae. Aralarındaki bu saçma ama komik atışma bize tatlı geliyordu.

"Hadi jen yatalım artık" diye konuştu Rose. Başımı onaylayıp tam arkamıza dönerken "Eee biz nerede yatacağız" dedi taehyjng. "Biz değil abi sen. Bem rose mle yatacağım" diye seslendi jimin. Araya girip kaşımı kaldırdım. "Hop hop ben rose ile rose nin odasında. Sizde benim odamda" dediğimde ikisinin yüzü düştü. Arkamıza dönüp mutfaktan çıkarken rose onlara geri döndü. "Pis fırsatçılar" deyip geri koluma girdi.

Bilerek Rose nin odası dedim. Çünkü jimin rose nin özel eşyalarını karıştırır. Ama taehyung asla böyle birşey yapmaz. O kadar cesaretli değildir.

Rose ile odasına gittiğimizde pijamalarımızı giyip yatağa uzandık. Sonrada gözlerimizi yumup uyuya kaldık.
********^^^^^^^**********
Sabah gözlerimi araladığımda yanımda yatan rose yoktu. Kalkıp üstümü değiştirdim. Aşağıya indiğimde herkes oradaydı. Kızlar koltukta televizyon izlerken beylerde önlüklerimizi takmış yemek hazırlıyorlardı. Arada bir atışıyorlardı.

Jin: taehyung sen suyu fırına neden koydun
Tae: kaynasın diye
Jin: salak mısın oğlu- jungkook ne yapıyon sen!!
Jk: ekmeği kesiyorum hyung
Jin: maşayla mı ekmek kesiyorsun se- jiminn!!
Jm: efendim
Jin: tost makindemi omlet yapıyorsun
Jm: başka nerede yapacam
Jin sinirle dolaptan tava çıkarıp jimine uzattı. Biz kızlarla gülme krizine girmişken bizi duymuyırlardı.

Jn: all gerizekalıcım bununla
Jm: ayıp oluyır ama
Jk: hyung benim reçeli tavada ısıtmam gerekiyor mu
Tae: hyung suyu tost makinesinde mi kaynatmalıyım
Jm: hyung domatesleri elimle doğrasam olır m-
Jin: yeter bee!!! Beceriksiz herifler.
Kızlarla koşarak mutfağa gittiğimizde jin isyan ediyordu. "Jin oppa iyi misin" diye sordu lisa. "İyi falan değilim lisa. Ben bu üç gerizekalıyla bunca sene nasıl yaşadım. Jungkook al bu reçeli ve tavada ısıt tamam mı , tae furuna koyduğun suyu al ve tost makinesine koy , sende elinle al ve kes domatesleri jimin. Vallaha yeter be. Hayırsız veletler" jin isyan ederken hepsi ona şaşkın şaşkın bakıyordı.

Js: sakin ol jin sakin
Ls: beceriksziler delirttiniz sonunda oppamı
Jk: bilmiyorsak mğretecektin bize
Jin: lan ekmeği maşayla kesen bir çocuğa ben ne öğretebilirim
Jm: hiç hijyenik değilsin hyung
Jin: bunu bana elleriyle domates doğramaya çalışan bir salak mı söylüyor
Rs: tamam sakin gençler
Jn: biz size yardım edelim en iyisi
Js: jin gel biz senle salona geçelim bu veletler hazırlasın
Jin: tamam geliyorum hayatım. Tı tı tı cibilliyetsiz herifler

Jisoo jin i mutfaktan çıkarınca bizde kızlarla mutfağa girdik.

Ls: bak jungkook bu bıçak. Ekmek bununla kesiliyor
Rs: buda tava omleti bunu içinde yapman gerekiyor ve buda bıçak domatesi bunula kesmelisin
Jn: buda ketıl suyu kaynatman için
Tae: tamam
Jm: teşejkürler aşkım
Jk: jin hyung dan daha iyi bir şefsiniz
Jin: HEY SENİ DUYDUM!
Jm: KISKANMA HYUNG
Tae: teşekkürler kızlar
Jn: bir şey değil sevgilim


Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın sizi seviyorum byy ❤️😘😍

Stay For MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin