Intikamın Gülümsemesi

166 13 10
                                    

Berfin

Gecenin sessizliği, genç kadını korkutuyordu.
Ne demek kalbimden vurdu?
Boran ne demek istediğini anlamıyordum zaten onu anlamak çok zordu.
Bir gün iyi, bir gün kötü birine dönüşüyordu.
Hangisi gerçek Boran?
Sevgi dolu olan mı yada nefret dolu olan mı?

Canım acıyordu, hergün böyle yaşamak istemiyordum.

Çok şeyler yaşanmış ama sanki benden habersiz.

Bu aşkta tek acı çeken neden benim?

Odada sağ sola dönüyordum.

Ben artık beklemkten yoruldum.
Sessizlikten bıktım.
Gitmek istiyorum ama ayaklarım bana ihanet ediyor.

Onsuz ben bir hiçim ama onunlada bir çıkmazdayım.

Işığı kapatarak yatağa doğru yöneldim.
Bu yatak onsuz ne kadarda soğuktu.
Başımı yastığa koyduğumda gözlerimden bir yaş aktı.
Neden koca bir neden?

×××

Sabah gözlerimi açtımda, boran koltukta oturmuş gözlerini bana dikmişti.

Yavaşça yataktan kalkıp, banyoya yönelmek istedim lakin Boran bu sessizliğe bir son verdi.

"Berfin beni deli ediyorsun"

"Sebepsiz mi?"

Ayağa kalkarak karşımda durdu.

"Bir nedeni olmasına gerek yok!"

"Seni anlamak çok zor"

"Anlaşılmak isteyen kim"

Arkama dönerek banyoya yol aldım, daha fazla yüzünü görmek istemiyordum.
Bu adam beni deli ediyordu, bir an mutlu bir an çok sinirli, anlamıyorum.

×××

Banyodan çıktığımda, Boran telefonda biriyle konuşuyordu.

"Yusuf geldi evet"

"İntikam için geldi biliyorum"

"Bilmiyorum ne yapacağımı"

"Evet benim bir suçum yok ama biliyorsun Yusuf'u"

Duyduklarımdan hiç bir şey anlamıyordum, tek anlamadığım, yine bir intikam meselesi.
Bu Yusuf, geçen bize gelen Yusufu sanırım.
Ama ne intikamı, ve neden Boran?

Boranın geçen dedi söz aklımada hala;

"Seni benden almak istiyor, çünkü onu kalbinden vurduğum için oda benim kalbimden vurmak istiyor anladın mı?"

Boran kimin kalbinden vurdu?

Boran beni fark etmişki hemen bana döndü ve telefonu kapatı.

Ona kim aradı desem, cevap vermeyeceğine eminim, o yüzden sustum.

" Ne o, şimdide telefonlarımımı dinliyorsun? "

" Çok gizemli konuştuğun için evet"

Allahım resmen deliyle deli oluyordum.

"Boynundan büyük işlere karışma güzelim, yoksa acımam sana bilirsin"

"Bilmezmiyim, bilirim tabi"

×××

Konakta kimse yoktu, Bermal hanım kendi köydeki evine dönmüştü.
Sadece evin hizmetleri evdeydi.
Bu evde onunla yalnız olmak, resmen dehşetti.
Bazen o içindeki çocuğu görüyorum bazen ise o piskopat olan Boranı.

Piskopat çocuk.

Şimdide karşımda hiç bir şey olamamış gibi yemek yiyor.
Bu adam beni deli ediyor.

"Bana bakmaktan yemeğini yiyemiyorsun galiba karıcığım"

"Ne demesin, doyamıyorum bakmalara"

"Farkındayım,"

Odun

Yarın ilk işim dışarı çıkmak evet evet temiz hava iyi yoksa ben bu adamı boğcam.

"Boran ben yarın dışarı çıkmak istiyorum"

"Nerden çıktı bu?"

"Sevgilimle buluşcamda"

Ne diyorsun kızım, yandın sen.

Elindeki çatalı birakarak, gözlerini bana dikti.
Canıma mı susadım ben, evet.

Tekrar yemeğine bakarak konuşmaya devam eti.

"Senin tek sevgilin benim, bu dünyada benden başka kimseyi göremezsin"

Piskopat

"Ya görürsem?"

Sen deli etmek görevimdir Boran Atahan.

Elindeki çatalı hızla masaya atarak, yemek masasının örtüsünü yere fırlattı.
Gitti güzelim yemekler.
Ben yerimden zıpladım tabi.

Allahım sana geliyorum.

Boran bana yaklaşmaya başladında, direk kaçmaya başladım.

Konaktan çıkmıştık, koşuyorum oda arkamdan.
Çok hızlı koştuğum için yanlışlıkla birine çarptım.
Çarptım kişiye baktımda, bu Yusuftu.

"Nefes al Berfin Atahan" diyerek gülmesedi.

Acaba Yusuf kim, tahmininiz var mı?

Nefessizkalp. #wattys2024Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin