4 O'CLOCK

3.6K 416 162
                                    

Ben

Yoongi?

Saat sabahın dördünde ona mesaj atmam ne kadar mantıklıydı?

Değildi.

Söz konusu Min Yoongi olduğunda yaptığım her hareket gibi bunu da düşünmeden gerçekleştirmiştim. Yorganımı çeneme kadar çekip, kısık gözlerle telefonumun ekranına bakmaya devam ettim. Parlaklığı sonuna kadar kısmış olmama rağmen yüzüme vuran ışığı, uykusuzluktan kızarmış gözlerimin yanmasına neden oluyordu. Okuldan döndüğümüzden beri Yoongi'den bir mesaj beklemiştim. Oysa bu sefer gerçekten atacağına emindim. En azından, arabadan inmeden önce söylediğim sözlerin üzerinde bir etkisi olabileceğini düşünmüştüm. Ancak anlaşılan o ki pek bir etkisi olmamıştı.

Artık onun hayatına gerçek anlamda dahil olmak istiyordum. Yoongi'nin ise benimle aynı fikirde olmadığı açıktı.

İlişkiler konusunda tecrübem sıfırdı. Şimdiye kadar hiç ilişkim olmadığı için bu işlerin nasıl yürüdüğünü gerçekten bilmiyordum. Üstelik karşımdaki adam yirmi altı yaşında, dünyaca ünlü bir piyanistti. Tüm bunlara rağmen onun bir şeylerden çekindiğini yine de görebiliyordum. Dün gece söyledikleri yeniden aklıma gelirken, çekinmekten ziyade korktuğunu düşünmeye başlamıştım. Kalbimin büzüşmesini ve ona daha çok aşık olmamı sağlayan şey ise, benim için korkuyor olmasıydı.

Evet, bir konuda haklı olabilirdi. İkimizin hayatları kesinlikle çok farklıydı. Ancak bir ortak noktamız vardı. Yoongi'nin belki de atladığı ama benim asla unutmadığım bir nokta.

Müzik.

İkimiz de müziğe aşıktık. Öyleyse bana göre, birbirimize aşık olmamamız için de ortada hiçbir sebep yoktu.

Telefonum elimde titrediğinde bakışlarım hızla ekranı buldu.

Bay Min Muhteşem Yoongi

Efendim Jimin?

Yatağımda doğrulup saçlarımı karıştırdım. Pekala, şimdi ne söyleyecektim? Cidden... Belki de uyuyordu ve ben uyanmasına neden olmuştum.

Ben

Üzgünüm.. Uyandırdım değil mi?

Uyumaya devam et lütfen

"Aish cidden... Delirmiş olmalıyım. Aptal Jimin!"

Sabahtan beri stüdyodaydı. Yorulmuş olmalıydı. Bir de benimle mi uğraşacaktı? Sesimi olabildiğince kısık tutarak kendimi azarlamaya devam ettiğim sırada telefon tekrar titredi.

Bay Min Muhteşem Yoongi

Hayır, uyumuyordum

Dudaklarımı dişlerimin arasına alıp kemirirken ne yazabileceğimi düşündüm. O sırada art arda iki mesaj daha geldi.

Bay Min Muhteşem Yoongi

Jimin

Seni arayabilir miyim?

Gözlerimi irice açarak ekranda yazılanları tekrar tekrar okudum. Üzerimdeki yorganı atıp yatakta dizlerimin üstünde doğruldum. Pekala, bunu kesinlikle beklemiyordum. Sertçe yutkunup titreyen parmaklarımı klavyede gezdirdim.

Ben

Arayabilirsin

Çok geçmeden ekranda gördüğüm ismi, kalp atışlarımın hızının artmasına sebep olmuştu. Kendime sakin olmam gerektiğini tembihleyip birkaç kere yutkundum ve boğazımı temizledim. Ardından telefonu açıp hızla kulağıma götürdüm.

The Pianist | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin