Cennetle tanışmaya cesaretiniz var mı?
Sırlar kapısı aralanıyor ve merakla beklenen cennet kendini
Ele veriyor..
Nazlı artık herşeyi göze alarak cenneti araştırmaya başlar.
Nazlı cenneti tanıdıkça ona daha yoğun duygular beslereken , bir yandan da...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şiddetle başlayan hazlar şiddetle son bulurlar , Ölümleri olur zaferleri, Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi..
Alışkanlıklar beyinde yirmi günde oluşur. Yirmi gün boyunca aynı şeyi yapan insan , yirmi birinci günde alışkanlık kazanır. Atilla için de durum böyleydi. Yirmi birinci günden sonra artık daha iyiydi.Günler ilerledikçe yemek yemeye başladı ve eski kilosuna dönmeye başlamıştıAklı da eskisi gibi değildi.Cennetsiz geçen günlerde hello kitym' lerden çok Nazlı'ya dönmüştüm .Bağıra bağıra bana seslenir olmuştu.
Onu evinde artık benimde bir odam vardı , alışmıştım yalan yok.Kızlar eve geldiği zaman sohbet konumuz bitmeyen balo'idi.Ve en önemli olan haber aleyna'nın süpriz düğünü .Henüz kim olduğunu söylemesede atilla' nın haberi olmadığı kesindi.Başta bu kararın çok ani birşey olduğunu söylesemde , o evlenmeyi kafasına koymuştu.Benimde onun mutluluğuna şahitlik etmemden başka çarem yoktu. Kaldı ki , dünyada ki herkez ona karşı çıksa bile o istediğini elde etmekten vazgeçmeyecek biriydi. ****
Evde odaları gezinirken Atilla' nın odasından bir ses geldi apar topar oraya koştum. Kapının arkasından bakarken korkum gülümsememe neden oldu. Nedenini bilmiyorum ama onu böle görmek sevimli ve eğlenceli bulmuştum. Kollarımı göğsümde toplayıp...
"Ne o yakışıklılarını süslemekle mi meşgulsün "
Sesim onun yaptığı sporu bozdu, bana bakışında aklında ki sayıyı unuttuğuna emindim.Ona bakarken içimden "bu milyonlarca barfiks" çekiyor olmalı diye düşündüm. Havlusuyla kendini kurularken uzun bir süre ses çıkarmadan beni izledi. Gerçi izlemek kelimesi tam karşılığını vermezdi.Her baktığında ilk kez görüyor gibi , yada yüzümün her ayrıntısını ezberlemeye çalışıyor gibi..
Bana doğru birkaç adım attı.
"Neden öyle bakıyorsun..?"
Diye sordum.
Gülümsedi.
Beni kendine doğru çekti. Başım onun göğsüne yaslanırken kalbinin engelsiz sesini dinledim. Artık oyun yoktu.. Beni kendine ayırdığında her zaman yaptığı gibi çeneme dokunup yüzümü kendine çevirdi.Yanağımı okşarken...
"Balo için kıyafet alma.Elbiseni ben getireceğim. "
Şımarır gibi sırıttım.Aramızda ki çekimi azlatmak için hızlı bir hamleyle ondan uzaklaşıp , saçlarını karıştırdım...
"Anlaştık" dedim.
Ben tam aşağı inerken..
"Yakışıklılarla vedalaşmak istemez misin? "
Ona döndüğümde kıkırdadım... Göğüs ve karın kasalarına övgü dolu bir bakış attım.
"Sizi sevimli bir köpek kullanıyor .." dedim sanki gerçekten o kaslar birşey yapabilecek gibi.
Bu kez o güldü...
"Isırmazlar " dedi.
Kollarımı serbest bırakıp
"Eğer yakışıklıların ağır hasar alsın istiyorsan sevebilirim, tırnaklarım buna elverişli..."
"Çekici bir kedi kadından başka türlü sevgi gösterisi bekleyemezdim zaten "
Ya akıl karıştıracak , ya romantik, yada yüz kızartacak , atilla buydu işte...
"Ayararsız Özdemir"
Ben aşağı doğru inerken , onun kahkahası bana kırmızı halı olmuştu bile..
