Bölüm 18: Yüzleşme

419 88 9
                                    

Acı, bir insanın hissedebileceği en kötü duygu. O kadar kötü ki sizi öldürebilir, size bir başkasını öldürtebilir ya da sizi yaşayan bir ölüye çevirebilir. Kısaca acı insana her şeyi yaptırabilir, sizi değiştirebilir. Peki siz acının buna yapmasına izin verecek misiniz?

Lavin ile Tuğra revirden çıkıp yemekhaneye doğru ilerlediler. Koridorda Giray'a denk geldiler. Lavin heyecanla çocuğa doğru ilerlerken Ecevit çocuğun önünü kesti.

"Giray, yemeğini yedikten sonra yanıma uğrar mısın?" dedi kibarca. Çocuk onun bu kibar sesinden bile ürkmüştü. Yavaşça başını salladı ve yoluna devam etti.

Yemekhanenin kapısında Lavin ve Tuğra ile karşılaştı. Kızı karşısında kanlı canlı görünce içi rahatlamıştı. O sırada masada yemek yiyen diğer arkadaşları üçünü bir arada görünce şaşırdılar.

"Gençler, mevzu var galiba." dedi Almina  bakışlarını ayırmadan. Tam yerinden kalkacakken Asel bir eliyle kolundan tuttu.

"Sakin ol Almina. Sadece konuşacaklar, bundan eminim." dedi sakince. Almina ona inanmak istiyordu. Gerçi Asel'in içgdüleri o kadar güçlüydü ki şimdiye kadar hiç yanılmamıştı.

"Giray, sana ne söyledi?" diye sordu Lavin. Oğlan şaşırmıştı çünkü daha 1 gün önce çok büyük kavga etmişlerdi. Giray yaptıklarından dolayı çok pişmandı ama kızın onunla, ona hiçbir şey yapmamış gibi konuşması garibine gitmişti.

"Sadece yemekten sonra yanına çağırdı. Sen iyi misin peki?" diye sordu tedirgince.

"İyiyim merak etme ve seninle konuşmam gereken bir konu var." dedi ciddiyetle. Giray neyden bahsedeceğini tahmin etti ve hemen araya girdi.

"Bak Lavin ben gerçekten özür dilerim. Ben öyle düşünmüyordum neden öyle söyledim bilmiyorum. Seni bu konuda çok zorladım. Gerçekten çok üzgünüm." dedi ellerini birleştirmiş kıza yalvarıyordu. Tuğra, Giray'ı ilk kez böyle görüyordu. İçinden gülmek geliyordu ama ciddiyetini koruyordu. Şaşkınlıktan ağzını açamamıştı, aynı şekilde Lavin'de en az onun kadar şaşkındı. Elini oğlanın omzuna koymuştu.

"Özür dilemene gerek yok Giray, asıl ben öyle tepki verdiğim için özür dilerim ve diğer konu için de, yapacağım. Sen haklıydın, bu bizim için tek yol." dedi. Giray ve Tuğra şaşkınca kıza baktılar.

"Hadi artık yemek yiyelim ben çok açım." dedi gülümseyerek ve içeriye girdi. Arkasından oğlanlar da yürümeye başladılar. Üçü de yemeklerini alıp arkadaşlarının yanına oturdu.

"İyi misin Lavin, bizi çok korkuttun." dedi Hüma tatlı bir ses tonuyla.

"İyiyim merak etmeyin." dedi Lavin gülümseyerek. Sonra hep birlikte yemeklerini yemeye başladılar. Bir süre sonra Giray, Ecevit ile konuşmak için ayağa kalktı.

"Nereye?" diye sordu Almina.

"Şeytanın oğlu onu çağırdı." dedi Tuğra ağzındakileri bitirmeden.

"Şeytanın oğlu değil ama sen dikkatli ol Giray, bizden önde hareket ediyor." dedi Lavin ciddiyetle. Giray arkadaşlarına bakıp başını olumlu anlamda salladı ve yemekhaneden çıktı. Ecevit'in odasına doğru yavaş yavaş ilerlemeye başladı. Lavin'e söyledikleri için ceza alacağını düşünüyordu. Kapının önüne geldiğinde bir süre durdu. Kapının kolunu tutmak için elini kaldırdığında titrediğini fark etti.

Gergindi ama bu kadar olduğunu fark etmemişti. En son, buraya ilk geldiği zaman bu kadar gerilmişti. Ceza almaktan korkmuyordu, her zaman alıyordu. Bunlara alışmıştı. Kapıyı çalıp yavaşça içeriye girdi.

Dahiler HastanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin